Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar.
********
Taha
Yemek manasında oturmuş, utandığım için kafamı tabağımdan kaldırmıyordum. Bu durum da az ilerimdeki adam tarafından fark edilmemişti çünkü önündeki yemeğe odaklanmıştı. Bu kadar beğeneceğini düşünmemiştim. Hatta beğeneceğini bile düşünmemiştim.
"Sen bunun içine ne koydun yavrum ya." Hah, ikinci yavrum deyişiydi. Bu adam benim ölmemi mi istiyordu? Çünkü biraz daha yavrum demeye devam ederse kalp krizinden tahtalı köyü boylayacaktım.
"Normal sos yaptım Ata abi, ayrı olarak içine hiçbir malzeme koymadım," dediğimde kafasını kaldırıp sos olduğu için parlayan dudaklarını büzerek bana bakmaya başladı. Gözlerim istemsizce dudaklarına kayarken zor bela ayırıp gözlerine baktım. Mete bir an önce gelmeliydi çünkü abisinin namusu tehlike altındaydı.
"Hiç inanmadım. Kesin bir şey var da 'Şefin sırrı' saçmalıkları yüzünden söylemiyosun."
"Neden böyle bir şey yapayım ki Ata abi?" dediğimde gözlerini kısarak birkaç saniye daha baktı ve bir şey demeden tabağındaki yemeği yemeye devam etti. Birkaç dakika sonra yemeğim bittiğinde sofradaki fazlalıkları toplamaya başladım. Sonuçta burası ona kalmıştı ve yaparken yorulmasını istemezdim.
"Gerek yok oğlum, otur sen birazdan yaparım ben. Yorulma boşuna."
"Yok be Ata abi ne yorulması. Yardımcı oluyorum bir ölmem ya," dediğimde kafasını tamam anlamında sağa eğip tabağına geri döndü. Ben de toplamaya.
Onun önündeki hariç masadaki bütün tabakaları tezgahın üstüne koydum. Bulaşık makinesini açıp içindeki bulaşıkları dolaplara dizmeye başladım. Dört yıldır sürekli buraya geldiğim için neyin nereye koyulduğunu biliyordum.
Bardaklar bittikten sonra tabaklara geçtim. Büyük olanları üst rafa dizmeye çalışıyodum ama elin bir türlü yetişmiyordu. Uzanmaya çalışırken aniden arkamda hissettiğim bedenle kaskatı kesildim. Ata arkamdan elini uzatıp elimdeki tabağı aldı ve yerine koydu. Tabakaları koyarken bedenini bedenime yapıştırdığı için erkekliğini kalçamın biraz yukarısında hissetmiştim. Nefes alamadığımı hissederken sonunda geri çekilmiş beni bu işkenceden kurtarmıştı.
"T-teşekkür ederim," dediğimde kafasıyla rica ederim dermiş gibi bir hareket yapıp geri kalan tabakları dizmeye başladı. Ben az öncenin etkisine olduğumdan ellerim titriyordu. Sıkıca yumruk yapıp açtım ve masayı silmek için çekmeceden bir tane bez aldım.
Yaklaşık on dakikada mutfağı temizlemeyi başarmıştık. Zaten üç kişi olduğumuz için çok bulaşık yoktu. Makineye dizmek çok da zaman almamıştı.
Şimdi de oturma odasında oturmuş televizyon izliyorduk. Daha doğrusu ben Mete'yle izlediğimiz diziye devam etmek istemiştim ama Ata diziyi merak ettiği ve hiçbir şey anlamadığı için birinci sezonun birinci bölümünü izliyorduk. Ve biz Mete'yle altıncı sezonun son bölümündeydik. Kimse için yapmayacağım şeyi Ata istediği için yapmıştım. Benden beklenmeyen bir şeydi.
Aklıma gelen şeyle kumandayı alıp filmi durdurdum. "Ata abi biz dondurma yapmıştık Mete'yle, getireyim mi?" diye hevesle sorduğumda tamam anlamında kafasını salladı. Hızlıca koltuktan kalkıp mutfağa gittim. Beyaz çikolataya bayıldığı için onun için bir tane beyaz çikolatalı olanı kaptan çıkardım. Sütlü çikolatalı olanı da kendime çıkarıp tabağa koyduktan sonra geri oturma odasına döndüm.
"Al bakalım Ata abi," diyerek koltukta bağdaş kurup ona döndüm. O da bana dönüp dondurmalara baktı. "Çok lezzetli görünüyorlar, beyaz çikolatalı olanı ben yesem olur mu?" dediğinde gözüme çok ısırılası gelmişti. "Onu zaten sana getirdim abi."
"Beyaz çikolata sevdiğimi biliyorsun." Senin hakkında hemen hemen her şeyi biliyorum dememek için dilimi ısırdım. Şu an hiç yeri ve zamanı değildi. "Mete söylemişti ya," deyip dondurmayı aldım ve ağzıma götürmeden önce gözlerimle ona da almasını işaret ettim.
Eline alıp kocaman bir ısırık aldı. Onun yerine benim dişlerim sızlarken ben de küçük bir ısırık almıştım. "Lan Taha, senin elinin değdiği her şey neden bu kadar güzel oluyor?" diye sorduğunda kalbimin atış hızı on katına çıktı birden. Utanarak gözlerimi kaçırdım ve "Bilmiyorum, teşekür ederim," dedim.
Üç ısırıkta küçük dondurmayı bitirdiğinde şokla ona baktım. O ise beni umursamadan çubuğu da yalayıp tabağa geri koydu. "Başka var mı?" diye sorduğunda kafa salladım ve mutfağa gidip bir tane daha getirdim. O kısa sürede bitirirken ben daha ilk dondurmamı bitirmiştim bile.
"Ben sürekli isterim bunları ama bak, arada gel bize yap böyle lezzetli şeyler. Mete'nin yemeklerinden gına geldi artık," dediğinde gülüp kafamı salladım. "Tabii Ata abicim. İki üç günde bir gelirim ben size artık."
"Bence bize taşın sen," dediğinda kahkaha atıp ayağa kalktım. "Annem ve babamda kabul ederdi hemen zaten," deyip çubuğumu çöpe atmak için mutfağa doğru ilerledim. Bu sırada sesini de duymuştum.
"Ben onları hallderdim ya sen evet de yeter." Sırıtıp çubuğumu çöpe attım ve geri mutfaktan çıktım. Kolumdaki saatten saate baktığımda neredeyse bir saat olduğunu gördüm. Mete nerede kalmıştı? Üstelik Yiğit'in yanına gideceğim demişti. Bildiğime göre onlar en son konuşmuyorlardı. Ne oldu da buluşacak duruma gelmişlerdi merak ediyordum.
Mete geldiğinde sormayı aklıma not edip oturma odasına girdim ve koltuğa kuruldum. Ata da benim gelmemle diziyi başlatıp geri yaslandı ve kolunu benim arkamdan koltuğun üstüne attı. Omzuma hafif değen kolu yüzünden diziye odaklanamazken Mete'nin bir an önce gelmesi için dua etmeye başladım.
*******
İlk Taha-Ata bölümünü nasıl buldunuz? Güzel miydi?
Bu çiftin nasıl olacağı hakkında hiçbir fikrim yok bu arada sjdjskdkdk Taha'nın aşık olduğunu söylediği bölümü yazarken aniden gelişmişti ve sonrayı hiç düşünmemiştim. Şimdi de nasıl sevgili olacaklar hiç bilmiyorum. O yüzden önerilere açığım.
İkinci bölümü de yazmaya baslicam birazdan. Bir saate gelir o da. Beklemede kalın.
Bir saat sonra görüşürüzzzz.
🖤🖤🖤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağuşuklu *BxB*
Teen Fiction(Tamamlandı) "Lan oğlum benim annem Kuran hocası babam imam. Gay olmamı nasıl beklersin benden?" "Ne alaka amına koyayım baban pezevenk anan orospu olsaydı sen de jigolo mu olurdun?" ********** Text- Düz metin karışık İki erkeğin aşkını konu almakt...