İyi okumalar!
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
***********
"Ay oğlum ya hep benim yüzümden. Keşke öyle bir kereden gelmeseydim."
"Aysel teyzecim sen kendini suçlama, benim kardeşim salaktır kendi kendine düşmüştür."
"Ya öyle deme de sen kardeşine..."
"Hişşşt! Uyanıyor galiba."
Başımın arkasındaki ağrıyla yüzümü buruşturarak gözümü açıyorken tepemden gelen sesleri dinliyordum. Abimin dediğiyle gülmek isterken başıma ağrı girince vazgeçmiştim.
"Başım, başım çok ağrıyor," diye sızlanırken bir yandan da elimle masaj yapıp ağrısını geçirmeye çalışıyordum.
"Yiğit, oğlum git hemen mutfaktan buz ve su getir."
Artık tam açtığım gözümle Yiğit'in mutfağa hızla gidişini izlerken yavaş yavaş olanları hatırlamaya başlıyordum.
Ben Yiğit'in boynunu öpmüştüm lan!
Hatta ne öpmesi bildiğin yemiştim!
Düşüncelerimle sırıtmak üzereyken annesi ve babasının burada olduğunu hatırlayıp kendimi durdurdum. Eve gittiğimde rahat rahat çıldırırdım.
"Oğlum hadi kalk kafanın arkasına şu buzu koyalım. Bir de suyunu iç," dedi Aysel teyze Yiğit mutfaktan geldiğinde. Hemen yerimden kalkıp elindeki buzu kafamın ağrıyan kısmına tutmaya başladım. Diğer elimle de suyu içerken tüm gözler bendeydi.
Suyu bitirip orta sehpaya koyarken salondaki olduğumu fark etmiştim. "Oğlum iyi oldun mu biraz?" Murat amcanın sorusuyla ona bakıp kafa salladım. Buz ağrıyı iyi gelmişti ama hala ağrı vardı.
"Metecim ben çok özür dilerim. Korkup böyle başını yaralayacağını bilseydim hiç gelmezdim yanınıza. Kusura bakma." Aysel teyzenin sözleriyle ona kaşlarımı çatarak baktım. "Korkup baş yaralama mı?"
Yiğit hemen öksürüp konuşurken olayı anlamıştım. "Hani biz ders çalışıyorduk ya bayağı bir odaklanmıştın sen. Sonra annem seslenince de korktun sandalyede dengeni koruyamadın, düştün. Onu diyor annem. Tabii bayıldığın için unutmuş olabilirsin," diyerek bana "olayı çaktırma" anlamında gülümsedi.
"Haaa evet evet öyle oldu. Kafamı çarptığım için unuttum bir an," deyip şirince gülümsedim. Abime baktığımda bize imayla baktığını gördüm. Hafiften de sırıtıyordu. Olayı çakmış olmalıydı. Göz göze geldiğimizde aramızda sadece ikimizin anlayacağı bir bakışma geçti.
"Ne oldu oda da?"
"Eve gidelim anlatırım."
"Artık ne yaptıysanız bayılmışsın bravo. Yiğit'in boynunu gizlemesinden az çok tahmin edebiliyorum."
"Çok bir şey yapamadık ya annesi geldi hemen."
"Kıyamam."
"Dalga geçme be."
"Hanım ben sana demiştim rahatsız etme çocukları diye. Beni dinleseydin böyle olmazdı." Evet Murat amcacım şu an oğlunu yiyor olurdum. Tam da baklava getirecek zamanı bulmuştu canım Aysel teyzecim.
Aysel teyze mahcup bir şekilde kafasını önüne eğerken ben Yiğit'e baktım. Bana bakmıyordu. Gözlerini yere eğmiş düşünceli görünüyordu. Herhalde bana nasıl hitap edeceğini düşünüyordu yiğidom. Sonuçta artık sevgili sayılırdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yağuşuklu *BxB*
Teen Fiction(Tamamlandı) "Lan oğlum benim annem Kuran hocası babam imam. Gay olmamı nasıl beklersin benden?" "Ne alaka amına koyayım baban pezevenk anan orospu olsaydı sen de jigolo mu olurdun?" ********** Text- Düz metin karışık İki erkeğin aşkını konu almakt...