26/Taha-Ata

690 44 22
                                    

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalarr!

********

Heyecanla etrafta dolanıyor, bir eksik var mı diye bakıyordum. Bugün doğum günümdü ve her şeyin eksiksiz olması lazımdı. Çünkü Ata gelecekti ve planı uygulayacaktık. Bir eksik olmasın istiyordum.

"Kanka çok güzel oldu burası ya."

"Bayıldım bende." Yiğit ve Mete'yi kafamla onayladım. Saate baktım, misafirlerin gelmesine yarım saat vardı. Herkese toplu mesaj atarak doğum gününe davet etmiştim. İlk başta kafede kutlamayı düşünmüştük ama daha sonra çok maliyetli olacağını anlayınca evde yapmaya karar vermiştik. Benim evimi süsleyip parti ortamını hazırlamıştık.

"Ses sistemi hazır mı?" Mete'ye döndüğümde kafasını salladı. "Pasta ve ikramlıklar da buzdolabında. İçecekleri buzluğa koydum. Misafirler geldiğinde bardaklara doldurup servis etmeye başlarız." Bir eksik olmadığını anladığımda kafa sallayıp koltuğa oturdum. Aklıma gelen şeyle Mete'ye döndüm.

"Abin ne zaman gelecek?"

"On dakikaya gelir ya, erken geleceğini söylemişti çünkü," dediğinde gelen zil sesiyle heyecanla ayağa kalkıp kapıya doğru koşturdum. Salondan gelen gülme seslerini umursamadım.

"Hoşgeldin!" diye gülümseyerek açtım kapıyı. "Hoşbuldum gülüm," dedi ve birden sarıldı. Şaşkınlıkla birkaç saniye hareketsiz kalsam da ben de kollarımı ona sardım. Birkaç saniye sonra derin bir nefes alıp geri çekildi.

"Çok güzel görünüyorsun," dediğinde utanarak gözlerimi kaçırdım. "Teşekkür ederim," diye mırıldandım. Gülümseyip yanağımdan öptü ve içeriye ilerlemeye başladı. Gözlerimi şokla açıp birkaç saniye olduğum yerde donakaldım. En sonunda kendime gelip hızlıca salona geçtim.

"Taha odan neredeydi? Hediyemi koyacağımda." Ata konuştuğunda köşedeki masayı gösterdim. Hediyelerin koyulması için oraya küçük bir masa koymuştuk. "Oraya koyabilirsin," dediğimde kafasını iki yana salladı. "Hayır, ben doğum gününün sonunda vereceğim hediyeyi," dediğinde şaşkınlıkla ona baktım. Bu çocuk bugün beni ne kadar da çok şaşırtmıştı.

"Ver ben götüreyim o zaman," diyerek eline uzandım. Küçük hediye paketini elinden alıp odama götürdüm ve çalışma masamın üstüne bıraktım.

Salona gidip tam oturacaktım ki çalan kapıyla oturmadan kapıya gittim. Daha parti saati gelmemişti ama biri karıştırmış olabilirdi. Kapıyı açtığımda karşımda gördüğüm kişiyle midenin bulandığını hissettim. Bu beni aldatan şerefsizdi.

"Selam aşkım," diye bağırarak içeriye girdi. Yanaklarıma ıslak iğrenç öpücükler bırakıp ağzındaki sakızı çiğneyerek salona doğru yürümeye başladı. Yanaklarımı silip yüzümü buruşturdum. Salona girdiğimde yüz ifademi düzeltip hafifçe gülümsedim. Mete'nin yanina oturmuştu. Ben de Yiğit yengemin yanına oturdum. Ata zaten tekli koltukdaydı.

"Merhaba Mete nasılsın?" Ağzındaki sakızı gevşek gevşek çiğneyerek konuşuyordu. "İyiyim Cumacım sen?" Samimiyetsizce konuşuyordu. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum.

"Ben de iyiyim canım kayınım," dediğinde Ata'nın gerildiğini hissettim. İçimden sevinç çığlıkları atıp Cuma'ya döndüm. Göz göze geldiğimizde sırıtıp göz kırptı. Ben de ona sahte bir şekilde gülümsedim. Ata'nın bakışları üzerimizdeydi.

"Hediyeleri nereye koyuyoruz canım?" dediğinde köşedeki masayı gösterdim. Ayağa kalkıp elindeki paketi masaya koydu.

******

Yağuşuklu *BxB*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin