27/Taha-Ata

605 43 24
                                    

Evvvetttt geçen hafta attığım bölümden sonra okuma sayıları hızla arttı ve 10k oldukkkkk🎉🎉

Başından beri okuyan, oy verip yorum yapan herkese teşekkür ederim. Hepinizin yanağına kocaman öpücük bırakıyorum. İyi ki varsınızzz💕💕

*********

Dudaklarımın üzerindeki dudaklar ölmem için yeterli bir sebepti. Kalp çarpıntısı hissediyordum ama hangimizinki olduğundan emin olamıyordum. Maraton koşmuş gibi nefes nefese hissediyordum ama dudaklarımı ayırmak da istemiyordum.

Sonunda Ata hafifçe geri çekilip gözlerime baktı. Utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim. Hafifçe gülümseyip elini kaldırdı ve terden alnıma yapışmış saçlarımı geriye itti. Ben ise sadece gözlerimi gözlerine dikmiş başka hiçbir yere bakamıyordum.

"Bir şey demeyecek misin?"

Kirpiklerimi kırpıştırdım. "Şoktan konuşamıyorum şu an," dediğimde kıkırdadı. Kalbimin daha hızlı attığını hissederken ölmemek için dua ediyordum. Elini ikimizin arasına koyup kalbime bastırdı. "Taha sakin ol, bayılacaksın şimdi."

"Olamıyorum, elimde değil." Gülümsedi ve alnıma bir öpücük kondurdu. "Bu beklediğim en son tepki bile değildi," dedi. Öpüşmemizden bahsediyordu. "Benim de değildi emin ol. Beni bir cimciklesene," dediğimde güldü. "Cimciklemek yerine öpebilirim, daha etkili olur," diyerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı.

"Diyorsun?"

"Hı hı, diyorum," dedikten sonra yüzlerimiz arasında mesafeyi bitirdi ve dudaklarını tekrardan dudaklarıma bastırdı. Bu sefer beklemeden dudaklarını hareket ettirmeye başladı.

Alt dudağımı dudaklarının arasına aldığında kesik bir nefes verdim ve üst dudağını emmeye başladım. Onun hareketleri karşısında çok acemi kalıyordum ve yetişemiyordum. Gülümsediğini dudaklarının kıvrılmasından anladım. Sinirlenip alt dudağını sertçe ısırdım. İnleyip yatakta yerlerimizi değiştirdi. Üstümdeydi.

"Isırmak ha..." diye mırıldanıp çenemi sertçe ısırdı. Canımın acısıyla yüksek sesle inledim. Şerefsiz sert ısırmıştı.

Sinsice gülümseyip çeneme küçük bir öpücük kondurdu. Küçük küçük öperek boynuma kadar inip bir anda emmeye başladı. İnleyip ensesinden tuttum ve kafasını daha çok bastırdım. Yalıyor, emiyor ve arada küçük küçük ısırıklar bırakıyordu.

Adem elmamda dilini hissettiğimde yüksek sesle inledim. "Ata..." Umursamadan hareketlerine devam etti. Boynumdan yavaş yavaş aşağı göğsüme iniyordu.

"Ya amına koyayım bir saattir ne hediye ver..." diye odaya giren Mete ve Yiğit yengemle hızlıca Ata'yı omuzlarından ittim. Yanıma düştüğünde ikimizde kafamızı kaldırmış hala uzanır vaziyette onlara bakıyorduk.

Mete bir eliyle Yiğit yengemin, diğer eliyle de kendi gözünü kapatmış kapıda öylece dikiliyordu. "Geri zekalılar fan fini fon fon fon yapacaksanız niye evde biz varken yapıyorsunuz," diye yüksek sesle konuştu.

"Gözünü aç geri zekalı," dediğimde önce iki parmağını aralayıp baktı. Ayrı olduğumuzu gördüğünde hem kendi hem de Yiğit yengemin gözünü açtı. Allah'ım yani Mete neyse de, yengemin olması daha büyük rezillikti. Çok utanıyordum.

"Niye kapıyı çalmadan giriyorsun oruspu çocuğu?"

"Sayın geri zekalı abim, sizin sevgili olduğunuz an direkt fan fini fon fon fon yapacağınızı nereden bilebilirdim acaba? Ateşiniz başınıza vurmuş sizin azgın pezevenkler," dediğinde Yiğit yengem kıkırdadı. Üçümüz de ona döndüğümüzde gülüşünü bozup ciddi bir ifade takındı. Utançtan kıpkırmızı olduğuma emindim.

"Olsun, yine de başkasının odasına kapı çalmadan girilmez."

"Dedi odama fuhuş baskını yapar gibi giren abim," diyerek göz devirdi Mete. Boynum ağrıdığı için kalkıp oturdum. Benimle birlikte Ata da kalkmıştı.

"Ya siz yanlış anladınız..." Mete hızlıca sözümü kesti. "Neyini yanlış anlayacağız kanka ya. Gece her boku yedikten sonra sabah utanıp battaniyeyi vicdanına kadar çeken Türk dizisi kadın karakterleri gibi davranma Allah aşkına." Durdu ve yengeme döndü. "Ben o cümleyi nasıl tek nefeste söyledim lan? Görüyor musun hayatım nasıl da mükemmelim," dediğinde üçümüz de göz devirdik.

"Mete yeter boş yaptığın çıkalım artık," diyerek kolundan tutup çıkardı odadan yengem. Kapıyı da arkasından kapattığında rahat bir nefes verdim. Utançtan yüzüm alev alev yanıyordu.

"Bizde yanlarına gidelim artık," diye mırıldandım yüzüne bakmadan. Elini çeneme koydu ve yüzümü kaldırdı. "Utandın mı sen?" dediğinde gözlerimi kaçırdım. Gülüp yanağıma bir öpücük kondurdu ve yataktan kalktı. Ben de arkasından kalktım.

Oturma odasına geçtiğimizde Ata oturmadan yengemle Mete'ye seslendi. "Kalkın hadi eve gidelim geç oldu," dediğinde anında itiraz ettim. "Ya kalsaydınız, geç oldu zaten."

"Olmaz gülüm yarın işe kalkmam lazım, söz başka sefere kalırız," dediğinde oflayıp kafa salladım. Mete ve yengemle birlikte kapıya çıktık. Ayakkabılarını giydikten sonra önden aşağı indiler onlar.

"Keşke kalsaydınız ya," diye üzgünce konuştum. Elleri ile yanaklarımı tutup yüzümü kaldırdı. Boyu deve kadar olduğu için kafamı kaldırmak zorundaydım malum.

"Yarın işe gitmem gerek yavrum. Söz başka zaman gelip kalırız. Üzülme bunun için tamam mı? Günler çuvala girmedi ya," dediğinde kafa salladım.

"Hadi bir öpücük ver bakayım," diyerek yanağını uzattı. İkisini de kocaman öpüp geri çekildim. Gülümseyerek o da benim yanağımı ve boynumu öpmüş sonra da gitmişti.

Kapıyı kilitleyip odama gittim. Mutlulukla kendimi yatağa attığımda üzerine sinmiş Ata'nın kokusu burnuma doldu. Gülümseyip gözlerimi kapattım ve çok geçmeden uykuyadaldım.

*********

Ay ben bu bölümü çok sevdim skxkskxkskxks

Nasıldı ballarım peteklerimm?

Şimdi aşklar okul ara tatile girdi diye hafta içi bir bölüm daha atabilirim. Çok kesin değil ama siz bana güvenmeyin yine de kskxkzkxkxx

Her neyse, kendinize çok iyi bakın. Bir sonraki bölüm görüşürüzzzz!

🖤🖤🖤

Yağuşuklu *BxB*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin