4

1.1K 95 238
                                    

Medya: Mete

Son bölümün üstünden 4 gün geçmiş. Kusura bakmayın bu aralar çok iyi olduğumu sanmıyorum. O yüzden bölüm yazmaya elim çok gitmiyor. Ama bundan sonra arayı çok açmamaya çalışacağım :)

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum🖤

İyi okumalar!

************

Dolabımın önünde durmuş, bu akşam için ne giysem diye düşünüyordum. Dolaptaki bütün elbiseler bir erkek için fazla renkli ya da "kadınsı" şeylerdi. Yani benim için değil de Yiğit'in ailesi için öyle olduğuna eminim. Bu büyük sıkıntıydı. Onlar karşısında iyi bir imaj çizmem gerekiyordu.

Gözüme ilişen siyah renk kapüşonlu kazak ile kocaman sırıttım. Sonunda giyecek bir şey bulmuştum. Üstündeki tişörtü çıkarıp beyaz gömlek giyip düğmeleri ilikledim. Üstüne kazağı geçirip onun altına da siyah pantolon geçirdim. İşte hazırdım. Birkaç yüzük ve bileklik ile de hazırlığımı tamamlamıştım.

"Abi, hazırlandın mı?" diye seslendim odasının önüne geldiğimizde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Abi, hazırlandın mı?" diye seslendim odasının önüne geldiğimizde. Çoraplarını giyiyordu, hazırdı. "Evet abicim. Sen de hazırsan çıkalım artık."

"Evet hazırım da abi elimiz boş gitmeyelim. Tatlı ya da içecek bir şeyler alalım. Ayıp olur." Kafa sallayıp cüzdanından banka kartını çıkartıp uzattı. "Şu köşedeki tatlıcıya git bir kilo baklava al gel. Çabuk ol geç kalmayalım." Kafamı olumlu anlamda sallayıp kartı kaptım elinden ve hızlıca ayakkabılarımı giyip çıktım evden.

Hızlı bir şekilde tatlıyı alıp eve gelirken hava kararmaya başlamıştı. Merdivenleri çıkıp evin kapısının önüne geldiğimde abim ayakkabılarını giymiş beni bekliyordu. Kartı ona uzatıp merdivenleri çıkmaya başladım.

"Oğlum bak ailesinin yanında çocuğa ima falan yapma başı derde girmesin. Anlarlarsa Yiğit'in sonu olur," diye abim uyarmaya başlamıştı beni. Kafa sallayıp onayladım.

"Biliyorum abim ben bunları zaten. Merak etme yanlış bir hareket yapmam," derken kapılarının önüne gelmiştik. Uzanıp zile bastım. Garip bir şekilde heyecanlanmıştım. Ellerim hafiften titriyordu.

"Hoşgeldiniz!" diye gülümseyerek açtı kapıyı Aysel teyze. Arkasında da yağuşuklum vardı. O da hafiften gülümsüyordu. Aynı şekilde karşılık verdim.

"Hoşbulduk."

"Hadi hadi kapıda kalmayın içeri gelin," diyip geriye çekildi Aysel teyze. Abim benden önce içeri girmişti. Ayakkabılarımı çıkarıp içeri girmeden önce elimdeki tatlıyı Aysel teyzeye uzattım. "Elimiz boş gelmek istemedik."

"Yavrum ne gerek vardı? Siz gelseydiniz yeterdi," dedi mahcupca. "Ne demek Aysel teyzecim. Senin için az bile." Biraz yalakalıktan zarar gelmezdi. Sonuçta o kadın benim kaynanamdı yani.

Yağuşuklu *BxB*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin