MERHABA ARKADAŞLAR YİNE YENİ BÖLÜM İLE KARŞINIZDAYIM. LÜTFEN İSTEDİĞİNİZ KARAKTER VEYA HİKAYE AKIŞI VARSA SÖYLEYİN. VOTELERİNİZİ VE YORUMLARINIZI ESİRGEMEYİN SEVİLİYORSUNUZZZ.
Yaklaşık dört aydır bir şirkette çalışıyordum ve oldukça lüks bir hayat yaşıyordum. Sabah yine işe gitmek için uyandım ve hazırlanmaya başladım. Kahvaltımı yanıma aldım ve evden çıktım. Otobüs beklerken bir yandanda haber sitesinde geziyordum. Hepsi iç karartıcı mafya örgütlerinin işlediği cinayetler, fuhuşlar, uyuşturucu kaçakçılığı, adam kaçırma gibi haberlerdi ve bunların hepsini aynı örgüt yapıyordu. Merak ettim ve örgütün ismine baktım Yakuza veya Yuzuna sanıyordum ama sandığımın aksine onları da geçmiş bir örgüttü. Bonten?
Gerçekten mi? Tanrım daha havalı bir isim bekliyordum. Daha fazla bilgi edinmek için örgütü araştırdım. Hiçbir şey çıkmıyordu, sadece işledikleri suçlardan oluşan uzun bir liste, liderlerinin ve iki numaralı yöneticilerinin ne kadar acımasız olduğuydu. Daha fazla araştırmadan gezdiğim siteleri sildim ve geçmişi temizledim. Lanet otobüs nerede kalmıştı? İç çektim ve tanrıdan yardım diledim doğrusu sanırım yardım duamı hemen kabul etti. Önümde duran araç ile şaşırdım ve içine bakmaya çalıştım. Camın açılması ile şirketin yardımcı baş yöneticisi olan Sanzu Haruchiyo'yu gördüm. Önümde eğildim ve:
- Günaydın efendim.
- Günaydın Y/n. Otobüs mü bekliyorsun?
- Evet efendim. Eminim biraz sonra gelir.
- Geldi bileee. Atla götüreyim seni bende şirkete gidiyorum.
- Gerek yok efendim zahmet vermek istemem. Ayrı-
- Sana soru sormadım ve eğer geçikirsen seni kovarım.
Yüzünde herhangi bir şaka belirtisi aradım ama o tamamen ciddiydi.
- Nasıl isterseniz. Arabadan indi ve elimi tuttu ve arabanın kapısını açarak binmeme yardım etti. Kemerimi taktım ve kafamı eğdim. Elbisemin etek uçlarıyla oynarken Saznu soru sormuştu:
- Erkek arkadaşın mı var? O yüzden mi bu kadar gerginsin?
- Hayır efendim yani sadece sonuçta sizin arabanızdayım ve bu gergin hissettiriyor.
- Peki anladım. Yani bir erkek arkadaşın yok mu?
- Hayır yok.
- Tamam. Bu arada elbisen güzelmiş.
Yanaklarımın kızarmasını görmemesi için kafamı eğdim ve sessiz bir teşekkür fısıldadım.Elini bacağıma koydu ve okşamaya başladı. Baldırımdan yukarı çıkmaya başladığında irkildim ve elini ittim. Bana şaşkın gözlerle baktı ve elini geri çekti. Şirket yakınlarına geldiğimizde arabadan indim ve şirkete kadar yürüdüm. İçeri girdiğimde herkesin üzerinde gergin bir hava vardı. Lina'nın yanına gittim ve ne olduğunu sordu.
- Bu dönemlerde Sanzu Haruchiyo ve Haitaniler aşırı sinirli ve acımasız oluyorlar. Bu dönemde genellikle herkesi işten çıkarıyolar veya onlara karşı gelenlerden bir daha haber alınamıyor. Bu zamanlarda iş yükü daha çok olduğu için hızlı yapıp onları kızdırmamaya çalışıyoruz. Yerinde olsam bende öyle yapardım Y/n.
- Anladım Lina. Teşekkür ederim kolay gelsin.
- Sana da dikkat et.
- Tamam sende.
El salladım ve odama doğru gitmeye başladım. Yolda Haitani kardeşleri ve Sanzu'yu gördüm. Onların gözüne gözükmemek için yolumu değiştim ve merdivenlerden çıktım. Odama geldiğimde masanın üzerinde binlerce kağıt ve not duruyordu. Derin bir iç çektim ve kollarımı sıvayarak işe başladım. Kahvaltımı bile yemeye fırsat bulamamıştım ve şu anda herkes evlere dağılmıştı. Tüm işlerimi hallettim ve ayağı kalkmaya çalıştım. Siktir bacaklarım sandalyeye yapışmış gibiydi. Zorla olsada kalktım ve biraz gerindim. Yavaş yavaş toparlandım ve eve gitmek için odadan çıktım. Odanın kapısını açmam ile yine Haitanileri ve Sanzu'yu gördüm. Fazla ilgilenmedim ve asansöre doğru ilerledim. Arkamdan gelen adım sesleriyle korkmaya başlamıştım. Siktir siktir, hızlı adımlarla asansöre yöneldim ve düğmeye basarak gelmesini bekledim. Adımlar kesildi ve yanımda son buldu. Elleri ceplerinde ve saçları dağınık bir şekilde kendinden geçmiş bir patron görmeyi beklemiyordum. İlgi çekmemek için fazla bakmadım ve önüme döndüm. Asansör geldiğinde bindik ve zemin katı tuşladım. Sanzu'da asansör duvarına yaslandı ve hafif ağır titrek nefesler almaya başladı. Kapının önünde durdum ve beklemeye başladım. Belime sarılan eller ve boynumdaki dudaklar beni ürkütmeye yetmişti. Sikeyim ona karşı gelemem zaten sabah haddimi aştım ve şimdi. Ne istiyor bu herif? Asansörün durdurma tuşuna bastı ve asansörü kapattı. Ona dönmeye çalıştığında beni asansörün aynasına yasladı ve eteğimi yukarı çekmeye başladı.
- E-Efendi-
- Kes sesini. Ölmek istemiyorsan sus ve izle.
Korkudan ağzımı dahi açamadım ve gözlerim dolmaya başlamıştı. Beni aynaya daha çok itti ve saçlarımdan geri çekerek dudaklarımı öpmeye başladı. Aşağıda sürttüğü sertliği hissettiğimde ağlamam şiddetlendi ve hıçkırmaya başladım.
- Yalvarırım bırakın. Kimseye söylemem yemin ederim lütfen.
- Bu sevimli elbiselerin içinde çok güzel ve tatlı gözüküyorsun. Odama her girdiğinde ve önümde eğildiğinde seni masama yatırmamak için kendimi zor tutuyorum. Seni yakalamak için ne kadar bekledim biliyor musun?
- Ama buras-
- O zaman evime geliyorsun küçük kızım. Anladın mı?
Kafamda hissettiğim metal ile kafamı salladım ve düz durmaya başladım. Asansör tekrar hareket ettiğinde Sanzu belimi tuttu ve başparmağıyla okşamaya başladı. Asansör durduğunda Sanzu ile birlikte yürümeye başladım. Danışmada duran kadınlar bana acıyan gözlerle baktı ve kendi aralarında konuşmaya başladılar.
- Zavallı kız.
- Kimin eline düşmüş.
- Tanrım Y/n bunu haketmemişti.
- Gerçekten bula bula onu mu buldu.
- Umarım gece sonunda sağ çıkabilir.
Kafamı Sanzu'ya çevirdim ve o kadınlara baktığını gördüm. Ona baktığımı fark ettiğinde gülümsedi ve yürümeye devam etti. Arabaya bindiğimizde yine gerici bir sessizlik vardı. Kocaman bir villaya yaklaştığında korkum daha fazla arttı ve etek uçlarımı çekiştirdim. Evin önünde durduk ve Sanzu kolumdan sertçe tutarak eve doğru sürüklemeye başladı. Yatak odasına gittiğimizi düşünürken çalışma odasına benzer bir odaya gelmiştik. Masanın üzerindeki her şeyi koluyla yere sürükledi ve beni masaya dayadı.
- Seni kaç kere bu masaya yatırdığı o hayal bile edemezsin. Şimdi gerçekten bu masada sikeceğim.
Ona bakmak için arkama baktığımda eteğimi yukarı kaldırmış ve deli gibi gülümsüyordu. Külotuma baktı ve derin birkaç küfür savurdu.
- Amına koyayım bu kadar sevimli bir şey ile nasıl bu kadar seksisin?
Kalçama tokat attı ve bir tane daha bir tane daha ve daha fazla. Artık acıdan yanmaya başladığında kalçamı tuttu ve yanaklarını iki yana açtı. Kemer sesini pantolonun yere düşme sesini duyduğumda daha çok ıslandım ve onu beklemeye başladım. Gözlerimde hissettiğim kumaş ile ne yaptığını anladım. Arkadan bağladı ve sikiyle girişimi dürttü.
- Ne kadar ıslak bir amcık.
Bir anda içime ittiğinde bağırdım ve tırnaklarımı masaya batırdım. Sonra kalçalarını biraz daha öne itleri ve o zaman anladım yarısını soktuğunu.
- ÇOK BÜYÜK KALIN ALAMIYORUM SANZU!
Kalçama sert bir tokat attı ve birden hepsini içime gönderdi. Rahim girişime çarpmasıyla gözlerim geri kaydı.
- İzin almadan konuşma bebeğim. Ve ismimi kullanma tamam mı? Yoksa o lanet sürtüklerin dediği gibi bu odadan sağ çıkamazsın.
Kafamı salladım ve beklemeye başladım.
- En fazla 5 kere inleyebilirsin.
Bir tokat ve içime tekrar itti.
- Bana ismim ile seslenemezsin.
İçime tekrar itti ve kalçalarımı sıkmaya başladı inlememek için ağzımı kapattım ve ağzımın içini ısırdım. İçime sertçe girip çıkmaya başladı. Her itişinde masa gıcırdıyor ve ben ağzımın içini ısırmaya devam ediyordum. Sanzu kollarımdan tuttu ve geri çekti daha derine ve hızlıca girmeye başladı.
- Babacığım! Hızlan lütfen! Geleceğim ben ben az kaldı!
- Eğer gelirsen tüm gece seni sikerek öldürürüm.
Hareketleri yavaşladı ama daha da sertleşti. Daha fazla dayanamadı ve kalçama bir tokat daha atarak hızlanmaya başladı. Şu ana kadar attığı en sert tokatı attı ve:
- 4 hakkın kaldı güzelim.
Hareketleri her hızlandığında boşalmamak için inlememek için ve bağırmamak için büyük bir çaba sarf ediyordum. Hassas noktamı bulduğunda kollarımı bıraktı ve sırtıma bastırarak hızlanmaya başladı. Kemiklerim kırılacak.
- AH! Evet orası lütfen efendim lütfen!
- Yalvar seni lanet olası. Son üç hakkınla yalvar.
Yine sert bir tokat attı ve ve daha çok hızlandı.
- BABACIĞIM LÜTFEN SİKİNE BOŞALMAK İSTİYORUM. TANRIM SİKİN ÇOK GÜZEL HİSSETTİRİYOR LÜTFEN LÜTFEN İÇİME GEL İÇİME BOŞAL!
- Madem bu kadar ısrar ettin güzel kızım o zaman verdiğim her şeyi al ve sikime boşal.
Son kalan inleme hakkımı da boşalırken kullandım ve sanzu'ya zevk sıvılarımı fışkırttım.
- Ahhhhh.
Sanzu boşalacakken tamamen üstüme yaslandı ve içime boşaldı. Geri çekildi ve içimden çıktı. Titrek bacaklarım yüzünden Sanzu beni bıraktığında yere düştüm ve nefesimi düzenledim. Sanzu bacaklarımdan ve sırtımdan tutarak beni kucağına aldı ve yatak odasına götürdü. Yatağa fırlattı ve dudaklarımı öpmeye başladı.
- Daha yeni başlıyoruz...
Gün doğumuna yakın Sanzu beni bıraktı ve yanıma uzandı. Her tarafım morluklar ve Sanzunun el izleri vardı. Beni kendine çekti ve saçlarımı okşamaya başladı.
- İyi iş çıkardın güzelim. Dünyanın en güzel kadını ve eşi.
- Eş?
- Çocuklarıma hamile olduğuna göre karımsın.
Kafamı göğsüne yasladım ve uyumaya başladım. Sabah uyandığımda Sanzu uyuyordu tanrım iyi bir şey mi yapmıştım kötü bir şey mi?2 YIL SONRA
- TANRIM RUİ REKİ HEMEN BURAYA GELİN UYKU VAKTİ!
- Hadi ama bebeğim bırak oynasınlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANDERE SANZU HARUCHİYO X READER
Teen Fictionbonten sanzu one shots <3 UYARILAR: Öncelikle hikayelerde kan, şiddet, smut, uyuşturucu kullanımı, öldürme, intihar, psikolojik baskı, inan kaçırma, zorla barındırma, manipüle, +18 içerikler, angst ve benzeri içerik bulunmaktadır. Umarım kitabı s...