GÜNAYDIN ARKADAŞLAR. İKİ BÖLÜM ATACAĞIM İLK BÖLÜMÜ ATTIM İLHAM GELDİĞİ İÇİN İKİNCİ BÖLÜMÜ YAZACAĞIM. 13K OKUMA İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. SEVİLİYORSUNUZ. İYİ OKUMALARRRRR KENDİNİZE İYİ BAKINNNNN.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Uzun zamandır yaptırmak istediğim bir dövme vardı. Eski üniversite arkadaşım Kawasaki, yeni açtığı şube dövmecisinde bana dövme yapabileceğini ve ücret almayacağını söyledi. Yaklaşık yarım saat sonra şubenin önüne geldim. İçeri girip bodrum katına girdiğimde yüksek sesli müzik ve LED ışıklarla süslenmiş klasik bir mekan beni karşıladı. Etrafa bakınırken Kawasaki'yi gördüm ve el sallayarak yanına gittim. - Heyyy Y/n. Görüşmeyeli nasılsın? - Hey Wasa. Aynı senden neler var? - Gördüğün gibi prenses. - Ne güzel. Dövme için nereye geçeyim? - 7 numaraya git, birazdan personel gönderirim. O gelene kadar hazırlan bebek. - Hay hay kaptan. Gülümsedim ve 7 numaralı odaya girdim. Masaya oturdum ve altımdaki pantolonu çıkardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Bunu olarak düşünün.) Masaya uzandım ve tişörtümü de yukarı sıyırıp beklemeye başladım. Odanın kapısı açıldığında telefondan video izliyordum. Gelen kişiye baktığımda pembe saçlı, maskeli, uzun ve iri yapılı bir adam duruyordu. Kawasaki geldiğimde rahat davranmamı ve yabancı olduğumu belli etmememi söylemişti. Kafamı telefona geri çevirdim ve yaptıracağım dövmeyi açtım. Adam sessizce dövmeyi inceledi ve telefonu elimden alarak telefon tutacağına koydu. Dövme iğnesini eline aldı ve mürekkep koymaya başladı. - İlk mi? - Evet. - Canın fazla acıyacak. Ona uygun davransan iyi olur. Ani hareket etme. - Tama- - Lafımı bitirmedim küçük kız. Annen sana söz dinlemeyi öğretmedi mi? - Üzgünüm. - İğneyi batırdığımda seni uyaracağım. Koluma veya elime müdahale etme. Anlaşıldı mı? - Evet. - İyi. İç çamaşırını çıkar. Utana sıkıla iç çamaşırımı çıkardım ve kıyafetlerimin yanına bıraktım. Tişörtümü daha fazla yukarı kaldırdıktan sonra eldiven giyindi ve taslak tabancasını aldı. Önce mavi mürekkep ile taslağı sonra da iğne ile mürekkebi vurmaya başladı. Canım her acıdığında ağzımdan çıkan her sızlamada yukarı iç uyluğumu sıkıyordu. Ejderhanın ayak kısmına geldiğinde elini vajinamın üzerine koydu ve tomurcuğunu gererek derimi düz hale getirdi. Vurduğu her darbede eli istem dışı veya istemlice vajinamı okşuyordu. Yüzünü dövmeye yaklaştırdı ve detaylarını iğnelemeye başladı. Siktir ıslanmaya başladığımda nefesi tenime değmeye başlamıştı. Gözlerimi sıkıca kapattım ve başımı geri attım. Dudaklarını leğen kemiğime bastırdığında gözlerimi açtım ve alta baktım. Maskesini çıkarmış ve yüzüne çılgın bir gülümseme yerleştirdi. - Bitti küçük prenses. Mikrop kapmaması için şeffaf nemli deriyi de tutturduktan sonra hafif doğruldu ve yüzüme yaklaştı. - Güzel miydi? Elim genelde hafiftir can acıtmaz. - İyidi bazı yerlerde fazla acıdı ama zamanla geçti. Elini vajinama koydu ve; - Burası mı acıdı? Oysa işlemedim bile. Dalga geçti ve ıslaklığımı parmaklarında topladı. Elini kaldırdı ve gülümseyerek yüzüme baktı. Parmaklarını ağzına atıp temizledikten sonra konuşmaya başladı. - Yanlış hatırlamıyorsam iki dövme yaptıracaktın. - Evet. - Diğerinin modeli ve yeri lütfen. Telefonumu almadan önce iç çamaşırıma uzandım ama çoktan odanın diğer ucundaydı. - Henüz bitmedi prenses. Dövmelerin bitirdikten sonra giyinebilirsin. Telefonumu aldım ve yüzümü saklamaya çalıştım. Dövme modelini açtım ve tekrar tutacağa sabitledim. Yüzüne baktığımda anlamaz bakışlarla yüzüme baktı ve tişörtümü işret etti. (Modeli bu. Y/n azmış Sanzu'yu yoldan çıkarıyor)
