<3

1.5K 39 24
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR. KİTAP 9K İZLENMEYE VE 500 OYA YAKLAŞMIŞ. HEPİNİZE ÇOOKKKK TEŞEKKÜR EDERİMMMMM. YORUMLARINIZ VE OYLARINIZ BENİM İÇİN ÇOK DEĞERLİ. BU BÖLÜM İSTEK ÜZERİNE RAN OLACAK. SEVİYORSUNUZ KENDİNİZE İYİ BAKIN, DİKKATLİ BESLENİN.
(İsterseniz başka hayal edebilirsiniz.)

Yaklaşık bir yıla yakın başıma biriktirdikleri görev hakkında araştırma yapıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yaklaşık bir yıla yakın başıma biriktirdikleri görev hakkında araştırma yapıyordum. Kimsenin cesaret edemediği, ismini bile fısıltı ile söylediği Brahma organizasyonu. Bir yıla yakındır sadece araştırıyorum ama hala hiçbir bilgi bulamıyorum. Liderlerinin ismi dışında hiçbir şey bulamadım. Doğrusu polis teşkilatı ile birlik çalışıyorlar hatta polislerin yarısı maaşlarını onlardan alıyor. Yatağımda yayılmış bunları düşünürken telefonumun çalmasıyla birlikte doğruldum ve elime aldım. Yardımcı komiser Raniel arıyordu.
- Alo.
- Başkomiserim yine bir cinayet vakası var. *** Ormanında soğuk hava deposu.
- Anladım en kısa sürede geleceğim. Üzerime takım elbiseyi giyindim ve saçlarımı topuz yapıp dışarı çıktım.

Dediği adrese ulaştığında görünürde hiçbir araç olmadığını fark ettim ve arabamı uzağa park edip beklemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dediği adrese ulaştığında görünürde hiçbir araç olmadığını fark ettim ve arabamı uzağa park edip beklemeye başladım. Kapıları ne olur ne olmaz içeriden kilitledim ve farları kapattım. Beklemeye devam ettiğimde depodan çıkan Raniel ve uzun boylu, mor kısa saçlı bir adam çıktı. Hat dışında olan telefonumu çıkardım ve Lilia'ya ekip göndermesini söyledim. Ekipler gelene kadar onları oyalamak için arabadan indim ve o tarafa yürümeye başladım.
- Raniel!
- Başkomiserim. Ne zamandan beri buradasınız?
- Yeni geldim aslında arabayı park edebileceğim yer arıyordum. Biliyorsun park etmede berbat ötesiyim.
- Oh anladım. Peki nereye park ettiniz?
- Ormanın içinde tam arabam için yaratılmış bir park yeri buldum orada. Biraz yürüme mesafesinde uzak, gelirken az kalsın kayboluyordum.
Raniel kahkaha attı ve yanındaki adama döndü.
- Bu bizim başkomiser Y/n L/n. Bu da ölen kişinin babası Daniel Tomie.
- Oh başınız sağolsun. Umarım huzur içinde yatar.
- Teşekkür ederim.
- Ekip ne zaman gelir Raniel?
- Birazdan burada olurlar efendim.
- Anladım.
Demek Haitani Ran ha? Gerçekten Bonten yöneticisi ile iş birliğinde olduğunu tahmin etmezdim. Cebimden çıkardığım sigarayı yaktım ve bi taşın üzerine oturarak beklemeye başladım. Sigaramı içerken telefonuma baktım. Sinyal yok mu? Neler dönüyor? Tuzağa düştüğümü zaten anlamıştım ama neden şimdi?
- İçeri girip cesedi inceleyeceğim. Ama ondan önce bir sigara turu yapmam gerekiyor.
Hızlıca ayağı kalktım ve deponun çevresinde gezmeye başladım. Yavaş yavaş gezerken sigaramın bittiğini fark ettim ve adımlarımı hızlandırdım. Tur bittikten sonra ana kapıyı açtım ve içeri girdim. Tahmin ettiğim gibi içeride değil ceset insana dair hiçbir şey yok. Kapının arkamdan kapanması da tahminlerimi yanıltmadı. Yavaş yavaş deponun diğer ucuna doğru yürümeye başladığında arkamdan gelen alkış sesiyle durakladım. Arkama bakmadan yürümeye devam ettim ve gözüme kestirdiğim tahta kutunun üzerine oturdum.
- Ne zeki bir komiser.
- Ne aptal bir mafya yöneticisi.
- Kalbimi kırıyorsunuz komiser.
- Dua et kemiklerini kırmıyorum sayın Haitani Ran.
- Vaaayyy ne kadar şeref duydum anlatamam.
- Bende bende. Eeeeee neden tuzağa düşürdünüz. Tahmin edeyim mi?
- Et bakalım.
- Sizi araştırdığım için beni yok edeceksiniz ve buradan cesedimi çıkaracaklar, öldürmeseniz bile beni fuhuş için kullanacaksınız veya şu an yanımda duran duvar arkasındaki cesetlerden biri olacağım. Doğrusu sonuncu hiçte fena sayılmaz.
- Güzel bizi tanımışsın.
- Tabi. Geçmişiniz dahil her türlü bilgiye sahibim sayın Haitani.
- Gerçekten mi? Şaşırtıyorsunuz komiser. Yine de sana söyleyeyim; seni öldürmeyeceğim, uyuşturucu bağımlısı yapıp barda çalıştırmayacağım seni sikim için kullanıp hamile bırakıp kenara atacağım. Hem böyle olursa mesleğinden olursun hem de hayatından.
- Öyle mi? Ne güzel hadi sikişelim.
- Ne?
- Sen söylemedin mi? Mesleğim sikimde bile değil. Çocuğu öldürmek zor bir şey değil. Seni burada öldürebilirdim. Tabi tek olsaydın. Gerçekten bu kadar korkak mısınız? Mesela tavanda saklanan Hitto, arkamdaki vagonun arkasında olan Koko, keskin nişancı olarak beni vurmak için kutuların üzerinde bekleyen Sanzu ve cesetlerin içinde pusu kurmuş Rindou. Ah lideriniz de sabahtan beri bizimle. Hadi bakalım beni yormadan çıkın da adam gibi konuşalım. İlk çıkan. Kokonoi sonra Rindou ve ardından Manjiro dışında herkes.
- Sayın Sano Manjiro lütfen ortaya çıkın.
- Nasıl anladın?
- Basitti Ran. Deponun çevresinde gezerken içeriyi gösteren ayna yansımasından, ses yankılanmasından, içeri girerken yapılan nefes egzersizleri. Son olarak Kokonoi ve Sanzu tamamen ortadaydı. Kakucho'nun saklanma yeri akıl dışı ama iyi. Şimdi bana sorunun ne olduğunu söyle.
- Sensin. Davayı bırak yoksa-
- Ne? Öldürecek misiniz beni? Veya ailemi. Alın sizin olsun toplasan bir avuç bok etmezler. Arkamda hissettiğim hareketlilik ile o tarafa döndüm. Yakın menzilli uyuşturucu silah. Ah cidden tahmin edemedim. Bedenim düşeceği sıra birinin beni yakalaması ile yerle buluşmadım. Kafam yerinde ama bedenim tamamen felç. Ben tutanı gördüğümde Ran olduğunu anladım. Beni kucağına aldı ve çıkışa gitmeye başladı.
- Bugün bende yarın hanginiz isterse alsın.
Arabaya bindiğimizde bedenimi hareket ettirmeye çalıştım.
- Şşşşt akıllı dur. Geldiğimizde güzel anılar yaşayacaksın bebek surat.
Beni kendine daha çok bastırdı ve penisine sürtmeye başladı. Gözlerim acıyor ve kendimi yavaş yavaş bırakıyordum.
Uyandığımda birden yerimeden fırladım. Odaya hızlıca baktım ve hemen yataktan kalktı. Yatağın karşısında olan yansımamı gördüğümde şok içinde cama koştum. Siktir bok mu vardı gittin oraya gerizekalı.  Camdan baktığımda gece olduğunu anladım. Ormanlık ve ışık kaynağı görünmeyen uçsuz bucaksız bir yerdi. Odanın kapısı açıldığında içeri Ran girdi. Beni baştan aşağı süzdü ve kapıyı arkasından kapatıp içeri girdi. Üstüme gelmeye başladığında geri çekildim ve masanın üzerinde olan kitabı fırlattım.
- Yaklaşma vallahi öldürürüm.
- Bu bir aşk itirafı mı güzelim.
Birkaç büyük adım attığında bende geri adım attım ve duvara sıkıştım. Ellerini iki yanıma sabitledi ve duvara daha çok sıkıştırdı.
- Duvarda sikilmeyi istiyorsan bunu söyleseydin keşke. Ama yine de yatağı tercih ediyorum. Dudaklarıma yaklaştı ve öpmeye başladı. Karşılık vermediğimi fark ettiğinde ellerini belime koydu ve kendine bastırarak dudaklarımı ısırdı. Dilini ağzıma soktu ve öpüşmeyi derinleştirdi. Elleri yavaşça kalçama indiğinde gözlerim doldu ve itlemeye çalıştım. Dudaklarımdan ayırılıp beni yatağa yatırdı ve üstüme çıkarak boynumu emmeye başladı. Geceliğin üzerinden göğüslerini sıktığında tüm iradem sanki gitmişti. İnledim ve altında kıvranmaya başladım. Geceliğimi hızlıca çıkardıktan sonra belimden tutarak beni kaldırdı. Kendisi yatak başlığına sırtını yasladı ve beni kucağında penisine sürtmeye başladı.
- Hadi bebeğim bana marifetlerini göster.
- Yapamam!
- Öyleyse seni alıştırayım.
Tişörtünü çıkardı ve beni kucağına daha fazla bastırdı. Altımda hissettiğim sertlikle inledim ve içgüdüsel olarak sürtünmeye başladım. Mafya yöneticisinin karşısında tamamen çıplak ve muhtaç olmak aşırı eziciydi. Siktir bu adam profesyoneldi. Beni yatağa itti ve eşofmanını çıkardı ve penisini serbest bıraktı.
- YAPAMAM O ÇOK BÜYÜK!
- Hadi ama bebeğim. Büyük sikimi amına sığdırdığınu görmek için ne kadar bekledim biliyor musun? O küçük amın sikimi almak için çırpınırken ne kadar boşalabileceğini merak ediyorum.
Yatakta doğruldum geriye gitmeye çalıştım. Arkama döndüğümde ayağımdan tuttu ve kendine çekti.
- Domalmak daha çok acıtır ama istiyorsan diyilecek bir şey yok. Kalçama yediğim tokat ile inledim ve ıslaklığım artmaya başladı. Ran parmaklarını vajinama indirdi ve ıslaklığımla gülümsedi.
- İstemediğini söylüyorsun ama çeşme gibisin. Bu kadar mı azgın bir fahişesin? Daha önce kaç siki deliğine sığdırdın? Komiser olmak için kaç sik yaladın? Değdi mi bari? Şimdi düşmanının sikini yalamak heyecan mı veriyor?
Saçımdan tuttu ve beni yere fırlattı.
- Şimdi dizlerinin üzerine otur ve sikime hizmet et.
- Yapama-
- Sana yapabilir misin demedim yap dedim.
Ensemde hissettiğim metal ile arkama döndüm. Bontenin iki numaralı üyesine.
- Hadi ama Ran şu kıza bak. Yavru kedi gibi değil mi?
- Öyle tabi ama yavru kediler daha cazip geliyor.
İkisi birden güldüğünde gözyaşlarım yanaklarımdan hızlıca akmaya başladı.
- Birde ağlıyor şuna bak. Ne biçim komiser bu? (Sanzu)
Ran saçlarımdan tuttu ve yüzümü penisine yaklaştırdı. Sanzu arkadan ellerimi kelepçeledi ve kafamı penisine sürtmeye başladı.
- Hadi yala güzelim.
Kafamın arkasında duran ve her an beynimi patlatabilecek olan silah yüzünden ağzımı açtım ve ucuna dilimi gezdirmeye başladım. Ucundaki zevk suyunu topladıktan sonra ağzıma almaya başladım. Ran saçlarımı tuttu ve beni penisine daha fazla bastırdı. Ellerimin arkadan bağlı olması durumu zorlaştırırken Sanzu konuşmaya başladı.
- Şu ağızı yatakta becer dostum. Sikim zonkluyor.
Belimden tuttu ve beni yatakta domaltarak tekrar ağzımı yasladı. Ağzıma tekrar aldığımda Sanzu çoktan soyunmuş ve arkama geçmişti.
- Şu amcığa bak! Sırılsıklam ilk defa böyle bir am görüyorum. Fahişelerde kuru kuru girmesinden sonra tuhaf geliyor lan.
- Siktir evet bebeğim boğazına indir. Evet evet boşalacağım.
Penisine kafamı daha fazla bastırdım ve kalçalarımı kaldırdım. Sanzu arkadan girişime konumlandı ve kalçalarımı sıkarak ayırdı. Girişimde hissettiğimde gözlerim doldu ve kafamı hareket ettirmeye çalıştım. Ran kafamı birkaç kez daha hareket ettirdiğinda Sanzu birden hepsini içime soktu. Ran ağzıma boşaldığında çıkardı ve penisini çekerek yüzüme boşaldı.
- Öyle kal.
Telefonunu komidinin üzerinden aldı ve fotoğraf çekmeye başladı.
- Şimdi yut.
Çenemi tuttu ve yutmam için zorladı. Yuttuğumda çenemi bıraktı ve Sanzu'yu izlemeye başladı.
- Siktir Ran bu kadın kanıyor.
Gel gitleri hızlandığı da inlemelerimi tutamadım ve deli gibi inlemeye başladım.
- Evet bebeğim sikimi sıkmaya devam et. İçine tohumlarımı bırakmayalıyım. Şu şişkin amcığa bak sikimi tamamen kaplıyor. İçinde kayboluyor. Ran bunu video çekmelisin.
Hareketleri hızlandığında Ran Sanzu'nun yanına geçti ve video çekmeye başladı. Arkadan ellerimi açtığında ellerimi yatağa bastırdım ve çarşafları sıkmaya başladım.
- GELECEĞİM LÜTFEN!
- Sikime boşal tatlım.
Ran tomurcuğumu ovmaya başladığında gözlerim geriye kaydı ve tamamen boşaldım. Sanzu'da benden sonra birkaç vuruş yaptı ve içime boşaldı.
- Ran amına gir mükemmel bir his.
Ran penisini konumlandırdı ve içime girdi.
- B-ben yapamam! Lütfen canım acıyor lütfen.
İçimde hareketlerini yapmaya başladığında ağlamaya ve yalvarmaya başladım. Sanzu önümde durdu ve saçlarımdan tuttup kafamı kaldırdı.
- Sikimi temizlemelisin.
Ağzımı açtım ve ucunu emmeye başladım. Ran beni hızlıca öne ittiğinde Sanzu'nun tüm penisi boğazıma girdi.
- AH SİKTİR BEBEK ŞUNA BAK. SİKİM TAMAMEN BOĞAZINDA.
Sanzu inledi kafamın arkasından tutarak boğazıma vurmaya başladı. Nefesim kesildi ve öğürmeye başladım. Ran hızlanmaya devam ettiğinde üçümüz aynı anda boşaldık. İkisi çıktığında öksürmeye ve nefesimi düzenlemeye çalıştım.
- Vay anasını iki kez geldiğim tek kadın. (Ran)
- Deliği mükemmeldi.
- Genişletme rağmen beni mükemmel sıktı be.
- Yarın ona güzel bir ağız işi vermeliyiz.
- Aynen. Yarın kimde?
- Ben ve Rindou neden?
- Üç sik alabilir mi acaba?
- İki sik almasına rağmen tamamen harap oldu baksana.
Sanzu beni kucağına aldı ve banyoya götürerek yıkadı. Kendisi de benimle yıkandıktan sonra pijama takımı giydirdi ve odadan çıktı...

BİTTİ İYİ OKUMALARRRRR SEVİLİYORSUNUZZZ YORUMLARINIZI VE VOTELERİNİZİ ESİRGEMEYİN SİZİ SEVİYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZŽZZZZZ GÖRÜŞÜRÜZZZZZ İSTEKLERİNİZİ BELİRTİN LÜTFEN KENDİNİZE İYİ BAKINNNNN

YANDERE SANZU HARUCHİYO X READERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin