YENİ BÖLÜMDEN HERKESE MERHABA KALAN 50 MB İNTERNETİM İLE BÖLÜM ATIYORUM SİZDE EKSİK GÖRMEYİN YORUM VE OYLARINIZI. BU ARADAAA 3K OKUMA OLMUŞ 200 ÜZERİNDE DE VOTE ÇOOOKKK TEŞEKKÜR EDERİM.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gece yine gürültülü, alkollü ve sarhoş insanların olduğu iş yerindeydim. Annemin hastalığı yüzünden para toplamak için gece gündür çalışmama gerek yoktu. Buranın maaşı hem geçinmemiz için hemde annemin aylık tedavi parasını karşılamaya yetiyordu. - Hey güzel kadın bana ağır bir viski ver. - Tabi ki. İçkisini verdikten sonra diğer müşteriler ile ilgilenmeye başladım. Kalabalık ve aynı zamanda yoğundu. Roppingi'de en işlek bar olan Brahma barında gececi olarak çalışıyordum. Yorgun olsam bile en azından karşılığını alıyordum. - Bir İtalyan şarabı alabilir miyim? - Tabi efendim. Eskimiş şarap mı yoksa yeni mi? - Eskimiş lütfen. Eğer isterseniz kokteyl hazırlayabilirsiniz sorun değil. - Tabi efendim. - Birkaç içkiyi karıştırarak özel tarifimi yaptım. Tepsi içinde adama götürdüm ve masadan uzaklaşmaya başladım. Kasa arkasına tekrar geçtiğimde adamın bana baktığını hissettim ve o tarafa döndüm. Rahatsız edici bakışları altında ezilirken bakmamaya ve işime odaklanmaya başladım. - Hey tuvalete gidiyorum yerimi idare et y/n. - Hızlı ol lütfen bu saatler çok yoğun ve biliyorsun onlar geliyor. - Biliyorum o yüzden iki dakika almayacak emin ol. - Peki hızlı ol. İş arkadaşım lavaboya gittiğinde müşterilerle ilgilenmeye devam ettim. Arkadaşım geldiğinde derin bir iç çektim ve işime devam ettim. Saate baktığımda gece 01:30' u gösteriyordu. Kapıların ardına kadar açılması ve mekanın sahiplerinin girmesiyle hepimiz gerginlik ile eğildik. - Sakin olun millet. İşinize devam edin müşterilerimizi bekletmeyin. (Ran) - Emredersiniz. (Çalışanlar) Herkes işine döndüğünde içecek hazırladığım adam bana doğru yaklaştı ve gülümseyerek konuşmaya başladı. - Hey tatlım hazırladığın içeceğin tadı çok güzeldi. Merak ediyorum da senin tadında güzel mi? Cevap vermedim ve diğer müşteriler ile ilgilenmeye devam ettim. Mekanın sahipleri VIP masaya oturdu ve mekanı izlemeye başladılar. Adam bana bağırmaya başladığında olduğum tarafa anlamaz bakışlar yolladılar. - SENİ APTAL SÜRTÜK. BENİ GÖRMEZDEN GELMEYE NASIL CÜRRET EDERSİN? - Efendim yanlış anlamayın fakat iş ahlaklarımı aşan kelimeler söyleyerek beni rahatsız ediyorsunuz. Bu tür istekleriniz varsa yukarıda odalarımız mevcuttur. - Ne oluyor burada? (Sano) Eğilerek geri çekildim ve özür diledim. - Özür dilerim efendim fakat beyefendi hoş olmayan bir şekilde konuştuğu için karşılık vermedim. Şimdi de bana bağırıyor. - Ne dedi sana? - İçkinin tadı çok güzeldi, merak ediyorum senin tadın da güzel mi gibi bir şey söyledi. - Anladım. Sen depodan içkileri çıkar bununla Sanzu ilgilenir. - Tabi efendim. Depoya doğru yürümeye başladım ve listeden istenilen içkileri arabaya yerleştirerek dolaba koymak üzere götürdüm. Depoda işim bittiğinde saat 03:25'i geçiyordu depoyu kilitledim ve anahtarı görevliye vererek kasaya geri döndüm. Bar daha çok yoğunlaşmıştı. Artık müzik itici ve baş ağrısı yaratıyordu. Birkaç müşteri ile ilgilendikten sonra yukarıdan inen kadın bana doğru yaklaştı. - Oh Maria-san nasılsın? - İyim canım sen? - Aynı normal bir gün. Aşağı inmeniz yasak diye biliyorum bir şey mi oldu? - Ah evet Sanzu-san seni çağırmamı istedi. Önemli bir şey konuşacakmış. - Anladım. Niye burada konuşmadı ki acaba? - Bilmiyorum yine de kafanı kaldırma sinirli gibiydi. Benim seks isteğimi bile reddetti. - Boku yedim desene. Umarım işten atmaz. - Umarım kesin bir şey söyleyemem. İkimiz birlikte sohbet ederek merdivenlerden yukarı çıktık. Sanzu'nun odasının önüne geldiğimizde omzumu tuttu ve bana şans dileyerek başka bir odaya girdi. Bende odanın kapısını üç kere tıkladım ve gir konutunu bekledim. - Gir! Titreyerek ve korkarak yavaşça kapıyı açtım. İçeri girdiğimde üstü çıplak ve altında Sadece pantolonu olan bir Sanzu'yu beklemiyordum. Kafamı eğdim ve beni azarlmasını bekledim. - Kapıyı kapat ve kilitle. Dediğini yaptım ve kapıyı kilitledim. - Evet bugün bir olay olmuş haksız mıyım? Bana açıklar mısın? Boş yere adam öldürmediğimi kavrayayım. - Tabi efendim. Bugün normal geçiyorken adamın biri geldi ve İtalyan şarabı istediğini söyledi. Eğer kokteyl ile daha güzel olacaksa kokteyl yapmamı istedi. Bende normal kokteyllerimizden hazırlayarak adama götürdüm. Götürdükten birkaç dakika sonra bana baktığını hissettim ve yerimi arkadaşım ile değiştim. Diğer müşteriler ile ilgilenmeye devam ederken adam geldi ve kokteylin çok güzel olduğunu aynı tadın bende olup olmadığını sordu. Bende cevap vermedim ve işime devam ettim. Cevap vermediğimi gören adam bana bağırarak hakaret etti. Eğer bu tür ihtiyaçları varsa yukarıda odalarımız olduğunu belirttim zaten sonra Manjiro-sama geldi. - Oh anladım. Yukarıdaki odalardasın değil mi şu an. - Evet efendim. - Peki! Şimdi bana yaklaş tamam mı? Ne dediğini pek anlamadım ama bu adamın sağı solu belli olmadığı için dediğini yaptım. Sigarasını koltuğa bastırarak söndürdü ve ayağı kalktı. Gerildiğim için bir adım geri attım. - Güzel bir kadın olduğun için erkeklerin sana sulanması normal değil mi? Bence seni farklı bir pozisyona atamalıyız. Güzel olduğun için iyi para getirirsin. Saçlarıma dokundu ve okşamaya başladı. Gözlerim dolduğunda ağlamamak için kendimi sıktım ve tırnaklarımı avuç içime geçirdim. - Bu odalar ile yakıştığını düşünüyor musun? - Hayır. - Ama altıma çok yakışırsın. Saçımı geri çekti ve yüzüme yaklaştı. Bir elini belime koydu kendine daha çok bastırarak dudaklarıma yaklaştı. - Senin için birilerini öldürdüm ve bir ödülü hak ettim değil mi? - N-ne? - Tanrım ne kadar uzun zamandır seni arzuladığımı bir bilsen. Her gece burada başka bir kadını sikerken seni düşünüyorum. Acaba deliğin sıkı mı? Veya meme uçların hassas mı? - E-Efendi- - İnlemelerini duymak istiyorum bebeğim. Bu gece bana hizmet et ve karşılığında sana büyük bir ödül vereyim. Annen için çalışıyorsun değil mi? Aylık tedavi masraflarını karşılarım ve tüm ihtiyaçlarınızı gideririm. Hatta eğer yeterince iyi olursan içine bebeklerimi bile bırakırım. - Ben yapamam. İstemiyorum lütfen bırakın- - Sana yapmak isteyip istemediğini sormadım. Dudaklarıma daha fazla yaklaştı ve öpmeye başladı. Ağzımı sıktım ve karşılık vermemeye çalıştım. - Kendi isteğinle yapmayacaksın değil mi? Kafamı yana çevirdim ve itmeye çalıştım. - Ne zavallı bir kuş. Kafeste sıkışmış ve kaçmaya çalışıyor. Belimde hissettiğim sızı ile gözlerim doldu. - Başlayalım mı? Ağlamaya başladım ve yapmaması için yalvardım. Çenemden tuttu ve kendine çevirerek tekrar dudaklarımı öpmeye başladı. Her geçen saniyede öpüşmesi derinleşiyor ve beni sıcak hissettiriyordu. Saçımda olan elini bıraktı ve kalçalarımı okşamaya başladı. Ağzına inledim ve geri çekilmeye çalıştım. Sikeyim çok sıcak, çok ıslak dayanamıyorum. Beni kendine bastırdı ve elini kalçamdan vajinama indirdi. Ellerimle omuzlarını tuttum ve itmeye çalıştım. Belimden tutarak havaya kaldırdı ve yatağa doğru götürdü. İçimdeki heyecan ve korku ile ona baktım. Üstümüzde iş çalışanlarının giyindiği elbiseler vardı.
