Bu ne çeşit bir tedavi bilmiyorum, sadece yolun sonuna geldiğimi hissediyorum.
Psikoloğa gitmeye tamamen kendim karar verdim, o da yaşadıklarımı bir deftere yazıp içimi dökmemi istedi. Dediğini yaptım, artık kalbim daha fazla acıyor.
Belki de amacı buydu ha, belki de yaşamam gereken acıyı yaşamalı ve atlatabilmeliydim. Fakat benim buna vaktim yok.
Doktora gittim birkaç ay önce, bir şeyler zırvaladı ama dinlemedim bile. Yoongi'ye söz vermemiş olsam kesinlikle ölmüş olurdum zaten. Canımı çok da umursamadığımdan dinlemedim, canım çoktan gitmişti.
Tek bildiğim şey sonunda ölüyor olmam, neden öldüğümü bilmiyorum ama sonunda kurtuluyorum her şeyden. Tedavisi var mı bilmiyorum, hastalık mı yoksa keder mi hiç bilmiyorum ama sonunda ölüyorum.
Sonunda sevgilime kavuşabiliyorum.
Ne kadar zamanım var bilmiyorum, belki de kafamda kuruyorumdur ama yolun sonuna geldiğimi hissediyorum tamamen. O yüzden son zamanlarda yıllar sonra neşeli olabiliyorum, işyerimde adını bilmediğim çalışanlar şaşırıyorlar bu halime. Onlar beni hep garip biri olarak görürler.
Yalnız ölüyorum, tam anlamıyla yapayalnızım. Hayatta tek tanıdığım ve gördüğüm kişi Jun, o da benimle beraber acı çekerek ölüyor.
Sanırım kazanan benim, ben ölmek isterken o zorla ölüyor.
Herkes benimle görüşmeyi bıraktı, bana çok kızgın ve kırgın olduklarına eminim. Yakında öleceğimi bilseler eminim ki benimle iletişime geçmeye çalışırlar ama bu saatten sonra onları da pek umursayamıyorum.
Dediğim gibi, yalnız öleceğim.
Son günlerde öleceğim için iyi hissetsem de işten izin almam gerekecek kadar halsiz hissediyorum. Aslında arada aklıma Yoongi'ye verdiğim söz geliyor ve hastaneye gidip eğer bir tedavisi varsa tedavi olmam gerektiğini düşünüyorum. Çünkü ona söz verdim kendime iyi bakacağıma dair.
Hah, sanki o sözünü tuttu.
Evet, ardından aklıma onun da sözünü tutmadığı geliyor ve en doğrusunu yaptığıma emin oluyorum.
Yoongi'm yokken fazlalığım ben, varlığımın bir amacı yok.
Sahi, bundan sonrasını tamamen Yoongi'me yazacağım. Onu çok ama çok özledim, ona içimi dökmeye ihtiyacım var.
Yoongi'm, sen gittikten sonra hiç mutlu olamadım ben. Bana büyü yapmış olmalısın, hayatıma devam etmemi istedin ama bunu yaparken çok zorlanıyorum ben. Bana kızma olur mu?
İki katlı bir evim var, bir köpeğim var, bahçem de çok güzel. Çocuğum yok ama aynı seni hayal ettiğim gibi yanında onu da hayal ediyorum. Yine de yoksun, gelsen olmaz mı?
Tanrı hiç adil değil, neden senin gibi biri erkenden gider ki? Üstelik sen yaşamayı ve beni çok severdin. Sen hayatını severdin Yoongi'm, çok erken değil miydi gitmek için?
Ben seninle kurduğum hayalleri tek başıma yaşamaktan yoruldum.
Söz verdiğim gibi toparlanmaya çalıştım ama olmuyor, sensiz olması imkansız. Ya sen gel ya da ölmeme izin ver, yapamıyorum. Çok yalnızım, beni senden başka seven yokmuş meğer.
Sen sevemeyeceksen kimse sevmesin zaten.
Eskisi kadar güzel bile değilim, vücuduma garip şeyler oluyor. Hani ilk sayfalara yazdım ya güzelliğimi kaybettim diye, sahiden de öyle oldu. Bitmiş haldeyim, beni yanına kabul et olur mu?
Tanrım, bari cennetinde dışlama beni.
Ailen iyi, arkadaşların iyi, hepsi bir şekilde toparlandılar fakat ben asla toparlanamadım. Benim senin sevgine ihtiyacım var.
Ben çok üşüyorum Yoongi'm, kollarını özledim.
En çok kokunu severdim senin, her nefes alışımda senin kokun olmadığı için tanrıya lanet ediyorum. Ne diye senin kokundan mahrum bırakır beni? Ne yaptım da bana bu acıyı veriyor?
Külünün olduğu cam bölmeye bu defteri koyacağım sevgilim, büyük bir ihtimalle eskiden arkadaşlarım olanlar okuyacak ve vicdan azabı çekecekler.
Evet yalnız bıraktınız beni, yine de üzülmeyin olur mu?
Ben artık çok çok iyiyim, iyi olacağım tabii sevgilim beni bekliyor. Şu an bedenim tiksindirici derecede kötü gözükse de Yoongi'min yanına en güzel halimle gideceğim.
Psikoloğumun yanına bir daha gitmeyeceğim, ölümün bana yaklaştığını çok net hissediyorum. Bu defteri olması gereken yere koyduktan bir hafta sonra ölmezsem eğer, o zaman kendim hallederim. Çünkü artık sabrım kalmadı.
Son olarak kendime verdiğim bir söz var tabii, her gün işkenceler içinde olan bir arkadaş(!) Kendisi bana her gün yalvarıyor, yaptıkları için özür dileyip onu çıkarmam gerektiğini söylüyor.
Elbette onu çıkaracağım, kendime söz verdiğim şekilde.
Onun da sonu ölüm olacak, bana yaptıklarına saysın. Yoongi'min dediği gibi hiçbiri karşılıksız kalmadı.
Son sayfaya çok bir şey yazasım yok, sadece öleceğim için mutluyum. Yoongi'm yokken canım çok acıyor, bu acıyla yaşamak kendime bir işkence olur zaten.
Son birkaç cümleyi yazıp defteri götüreceğim, Seoul'e gitmek birkaç saat sürüyor ama sorun değil. Küllerimin Yoongi'min yanında olmasını istiyorum zaten, boş bir yer ayırtmalıyım.
Ben ölüyorum ve çok mutluyum.
Seni çok seviyorum Yoongi'm.
Sana çok aşığım.
Kaldığın yerde bana da yer ayırır mısın?
×××
Arkadaşları defterin son sayfasını okuduktan sonra kalplerindeki acının haddi hesabı yoktu. Yıllar önce görüşmeyi bıraktıkları fakat hâla onlar için çok değerli olan arkadaşları Jimin'in ölüm haberini almak onları fazlasıyla sarsmıştı.
Hyungları Hoseok ve Seokjin güçlü kalmaya çalışsalar da gözyaşlarına hakim oldukları söylenemezdi. Jungkook ve Taehyung'sa çoktan hıçkırmaya başlamışlardı.
Ne tesadüftür ki Jimin'in ölümünden birkaç gün önce Jun'un da öldüğünü öğrenmişlerdi. Biricik Jimin'in ölüm haberini ise büyükannesinden öğrenmiş ve neye uğradıklarını şaşırmışlardı.
Pişmanlık ve vicdan azabını iliklerine kadar hissediyorlardı; eh, hak ediyorlardı bir noktada. Arkadaşlarının ölen sevgilisine ne kadar bağlı olduğunu bildikleri halde içine kapandığı için ona kızmış ve sonsuz yalnızlığa sürüklemişkerdi.
Onların da cezası bu olsundu.
Jimin için hayat bir yerden sonra tamamen kopmuştu, ailesini bir anda kaybetmiş ve ardından dayanılamayacak zorbalıklara uğramıştı. Tam da onu atlattığını düşünürken en değerlisi ellerinin arasından kayıp gitmişti.
Jimin'in de dediği gibi, tanrı hiçbir zaman onu sevmemiş ve adil olmamıştı. Fakat tanrı ilk defa Jimin'e acımış ve cennetin en güzel köşesinde olan sevgilisinin yanında bir yer vermişti ona. Böylece yıllar boyunca çektiği acı son bulmuştu Jimin'in.
Böylece dünya hayatında pek de ulaşamadığı mutluluk onu bulmuş, bir daha kaybetmemek üzere onda kalmıştı.
O kendini asla sevemedi, siz Yoongi'yle beraber onun yerine de sevin olur mu?
---
bitti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuck the bullies
FanfictionBen bakmaya bile kıyamazken, sana nasıl zarar verebilirler?