6 - başka biri olmayacak

1.3K 172 259
                                    

Düşüncelerin esiri olurken uyumak zordu.

Beş yaşında mıyım, arkadaşımla küstüğümden uyuyamazdım. Düşünürdüm; neden küstük, ona kızgın mıyım, hatalı mıyım? On yaşında mıyım, karne gününü düşünürken uyuyamazdım. Ertesi gün ne giysem, arkadaşlarımla bir daha görüşebilecek miyim? Uyuyamazdım.

On yedi yaşında mıyım, ailemin ölü bedenleri görüşüme serilirdi gözlerimi her kapayışımda. Uyuyamazdım. On dokuz muyum, okulda diğerlerinden nasıl kaçabilirim, Yoongi'ye bir şeyler yaparlar mı, ondan hoşlanıyor muyum? Sadece onu düşünmeyi sevdiğimden yüzünü hayal ederdim. Uyuyamazdım.

Yirmi altı mıyım; atlatabildim mi, geceleri yazdıklarımla hatırladığım geçmişim ağır geliyor mu hala?

Uyuyamıyorum.

Geceleri uykumu çalan düşüncelerimle tavanı izlerken boğuluyormuş gibi hissediyorum. Bir şey akciğerime baskı yapıyor, sanki bir ağırlık konuyor üzerime. Ve sonuç olarak, güne felaket derecede bir uykusuzlukla başlıyorum. Fırsatını bulduğum anda uyuyorum, özellikle lise yıllarımda derslerde uyumaya çalışırdım. Yoongi yokken pek mümkün olmazdı çünkü benim rahat olmam hataydı insanlara göre. Fakat yine de, öğretmenlerin nezdinde uykucu biriydim çoktan.

Yine düşüncelerimde boğulduğum bir gecenin ardından okula gelmiştim ve matematik olan ilk dersimizde tek planım uyumaktı. Eh, derslerimin mükemmel olduğu söylenemezdi fakat ortalamanın da aşağısında değildim kesinlikle. Açıkçası çok önemsediğim söylenemezdi çünkü param vardı ve yeterdi bana. Ya da bilemiyorum, ders çalışacak güç bulamıyordum belki de.

Yoongi'nin sevgilim gibi davranmasından ötürü de düşüncelerim beni yoruyordu ve kaçış yolunu uykuda buluyordum. Zihnimde kendimi bu düşüncelerle destekledikten sonra yaptığım şey tabii ki de kafamı sıraya gömüp rahat bir uyku çekmek üzere uyumaya çalışmaktı. Gece düşüncelerim uykumu çalmıştı, bu uyku benim hakkımdı.

"Saat kaçta uyudun?" kulağımda bir fısıltı hissetmemle irkilerek doğruldum yattığım sıradan. Daha bu sabah gelen yeni matematik öğretmenimiz tahtada yazdığı soruyu sınıfın çözmesi için izin verdiği esnada yanıma gelmiş olmalıydı. Ona garipçe baktığımda o, sırama hafif eğilerek bana gülümseyerek bakıyordu. "Uykunu alamamış olmalısın, gözaltların mosmor."

Yoongi'nin de yanımda, tahtadaki soruyu çözmeye çalıştığı esnada bir kulağının bizde olduğuna adım kadar emindim. Bunu da arada attığı bakışlardan anlıyordum. "B-biraz uykum var."

Açıkçası nefret ederim kekelemekten fakat elimde değil, gerildiğimi hissettiğim anlarda kekelemekten kaçınamıyordum. Şu an bunu da yeni yeni fark ediyorum, ettiğim her kelimeden çekinecek duruma getirmişler beni.

"Umarım her şey yolundadır," biraz daha eğilip yaka kartıma baktı ve eliyle düzeltti. "Park Jimin." gülümsedi. Gülümsediğinde yanaklarında beliren hafif çukurlarla güzel yüzüne ilave yaptı. "Fakat önemli bir konu işliyorum, uyanık kalmaya çalış. Dersimde uyuma lütfen." başımı olumlu anlamda salladığımda Yoongi'nin öğretmenimize baktığını fakat hemen önüne döndüğünü gördüm.

Açıkçası sinir olmuştum; madem gözaltlarım "mosmordu" ve uykulu görünüyordum, o zaman neden uyumama izin vermiyordu?! Sonuçta dersi kendim için dinliyordum, eğer bilgi kaçıracaksam bile bu kendi isteğimle olurdu. Bana karışmamalıydı.

Fakat o zamanlar itiraz edebilme gibi bir cesaretim olmadığından ağrıyan başımla dersi dinlemeye çalıştım. Aslında tek yaptığım şey tahtayı izlemek olur sanıyordum fakat Bay Jung bana takmıştı sanırım, zorla derse dahil etti beni. Bununla ders boyunca sözde sevgilimin kıkırdamalarına da maruz kalmıştım ve ders boyunca ona sinirle bakmaya da özen göstermiştim.

fuck the bulliesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin