Kararlar...

6.4K 433 623
                                    

اسلامن عليكم ورحمت الله و بركاته

(Medya geçen bölüm yayınlamayı Unuttuğum yüzük. Eğer bir bilgisi olan varsa lütfen söylesin. Dedemin yüzüğü ve çok egzantirik)
Iyisinizdir inşaAllah canlar. Yeterince uzun bir bölümle ve çok da uzun ara geçmeden yine beraberiz. Bence harika bir bölüm yani ben zevk aldım Bayağı. Sude çok uzun olduğu için sana Bahsettiğim süprüzü diğer bölüme bıraktım. Olaylar kendi kendine ilerliyor Tarzı bir şey desem ne dersiniz? Beklemediğim Şeyler oldu da. Başlığın sonunda üç nokta var çünkü diğer bölümle siyam ikizi gibi olacak inşAllah: Ayrılmaz. Yorumlara Abanın. Yeterli bulmuyorum gerçekten. Oyları şimdi verin başlamadan. Sonra unutursunuz. Grubunuz yol ama muhabbet isteyen yazabilir bunu Bayağı kişi tecrübeyle biliyor. Sorularınıza açığım bölüm sonunda Görüşürüz. ;)

%#%#%#%#%#%#%#%#%
Az, yetmiyor.
Neyin yetmediğini veya ne istediğimi bilmiyorum.
Bir boşluk var ki düşmekten korkuyorum.
Ya ben yetmiyorum ya o yetmiyor.
O ne, bilmiyorum.
Kimseye sormuyorum. Soramıyorum.
Neyi bilmediğimi de bilmiyorum.
Boşluk mu yoksa karanlık mı korktuğum?
Korkmak mı, ben mi korkuyorum?
Korkmak ne ki, bilmiyorum.
Kimseye de sormuyorum.
Çünkü bilmek istemiyorum.
Korkmaktan korkuyorum.

{yazar:Şiir değil bu sadece kendini ifade ediyor.}

Yüzümdeki buruk ifadeyi bakmadan görebiliyorum. Bazen anlar insan. Hep kendi gözlerimle kendimi görmek, kendi yanağımı öpebilmek, kendime sarılmak isterdim, istiyorum da hala.

Kendi aklımda tartardım kime sarılacağımı. Bulamazdım. Kendi kollarımı sarardım vücuduma. Sağ ve sol omzuma baktım yavaşça. Neden plmasın ki?

Gözlerimi yumup sarılıyorum işte. Ben kapattım gözlerimi, kimseler de göremesin.

- üşüdün mü?

Tek gözümü araladım. Hani görmeyecekti kimse?

- yok...

Saldım kollarımı aşağı.
- napıyorsun öyleyse.

- hiiç..

Avucuyla kapladı sağ yanağımı, şefkatle sordu:
-bir sorun mu var?

- bilmiyorum. Yok sanırım.
-öyleyse?
- ne öyleyse?
- sana durgunluk yakışmıyor. Içindeki manyak oduna aşığım ben.

- ben seni her hâlinle seviyorum oysaki.

Elini çekti yanağımdan. Durduk yere mors ettik... Değiş konuyu:
- bırakacaksın okulu.
- o da nereden çıktı?
- istemiyorum gitmeni. Dondur. Sonra devam edersin. Son aylara girdik artık.
-zaten bu sene son Senem {yazar: Senemciğim...)

- tamam o zaman git.

Yine sessizlik.
- Pişt
- söyle
- ben Ali'yi özledim naptın ona?
- haftalık izine ayrıldı.
- söyle ona geri gelsin.
- selam da söyleyeyim mi?
**********************

Talha yumruğunu masaya vurdu:
- dayı yeter artık! Gül azıcık!
- bir sebep söyle
- şükret ne bileyim yoksa gıdıklayacağım artık depresyona mı girdin ne bu melanlık?
- içimdeki çocuk mu öldü ne?
- sen de mi hamilesin?

Dehşetle bakınca güldü 28 diş:
- gel seni lunaparka götüreyim.
- ben ne zaman büyüdüm?

Limonatadan sesli bir yudum çekti pipetle:
- hep büyüktün.
- peki ben ölmeyecek miydim?
- bir anlaşma falan mı imzaladın? " Ali Topbaş şu şu tarihte ölecektir."

- yok da...

- bak Fatma abla seni resmen bize getirdi kendine gel diye. Kızcağız içeride oturuyor. Bari düzel.

Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin