Selamunaleykum! Uuuuupuzun bir aradan sonra karşınızdayız. Bu bölüm Danyal ve Fatma ağırlıklı. Huzeyfenin adını Hamza, Mina'nın adını Esma olarak değiştirdik. Hayırlı olsun.
Bu arada Zaferimiz kutlu olsun. Hamlamış olabilirim bölüm Hakkında her Türlü yoruma açığım. Ekip'e buradan selamlar...
%#%#^%%#%#%#%#%#%#%
-Ray! Malefeletiko. Ray! Malefaletiko. Ray ray ray Ray. Na na na na. Ma ma ma ma.. Ups, Ali Bey?
Deodorant ile şarkı söylerken yakaladım Selim'i. Hiç mi bozuntuya vermez bir insan?
- senin burada ne işin var?Bir süre bakışlarını dolandırdı etrafta.
- hiiiç. Sizin ne işiniz var?Bu nasıl soru?
- farkında mısın, burası bizim evimiz. Benim burada olmam çok normal.Elini bornozda kurulayıp yanımdan geçmek için yeltendi:
- doğru söylüyorsunuz. Sizi bu yüzden seviyorum.Omzumdan sıkarak çıktı kapıdan heybetli yeni kayınço:
- adamsınız.Omzum yerinde değil mi? Elhamdulillah. Bu kibarlık bu bünyede hiç durmuyor Selimciğim. Şu an ben mi sana abi desem daha doğru olur diye düşünmüyor değilim. Ben lavaboya niye gelmiştim ? Abdest alacaktım. Doğru. Hani yüs puan?
Bu yolun sonu mutfaktı benim için, ta ki salonun içinde barındırdığı yaşama yetisine sahip Allah'ın kulları tarafından, hava tanecikleri kulağıma birkaç ses dalgası iletmiş olmasaydı. Dalgaların tersi yönünde dikkatle ilerleyip kaynağa ulaştığım için ben de muhabbete dahil olma iznine sahibim artık.
- Selimciğim tekrar eder misin en son söylediğini?- oooo ama enişte bana gelince Cahit, yeni kayınçoya gelince Selimciğim. Ne bu ayrımcılık? Kabul etmiyorum.
Sen ne ara geldin buraya? Fatma'ya döndüm. Kızım sen anahtar vermiyorsun değil mi bunlara? Bunu tam da yüzüne söyledim. Belki bir de sesli söyleseydim bön bön bakıyormuşum gibi bir izlenim oluşturmazdı. Cahit Selim'in tüm kibarlığına zıt durmakta kendini zorlarcasına bacaklarını açarak, koltuğu da "aramıza kimse gelip girmesin ayırmasın Mevla'm bizi ömür boyunca" dercesine yerleşerek kaldırdı ellerini:
- hak var hukuk var.Selim'in ciddiyetle kesmesiyle bölündü lafı:
- biliyor muydunuz hukuk hakkın çoğuludur? Aynı Zamanda canlı bir şeydir. Evrende sürekli vardır. Daha derin düşünüyor olsaydık anlardık hukukun aramızda yaşayan, süregelen bir canlı olduğunu. En sevdiğim de roma hukukudur. O engizisyon mahkemelerini hep ilginç bulmuşumdur. Peki ya bu idam yöntemiyle bu yöntemi bulan kişinin de idam edilmesi sizce de hayrete düşürecek ve haşa, Allah'ın sopası yok dedirtecek tarz bir trajikomiklik değil midir? Binaenaleyh...
- lan sus! Vıdı vıdı vıdı. Başım şişti. Sabahtan beri..
Ben sadece hönk diye kalmıştım. Sen yine iyisin, üç cümle kurdun Cahit. Yarim senden ses çıkmıyor? Gözlerine bu tebessümü nakış nakış itinayla işleyenine Kurban olduğum? Biraz doğrulduğuna göre korumayacak bu sessizliğini. Ben dedim.
- Cahit, ablam; senin bu isteğin sana göre elbette mantıklı ama bizim tarafımızdan hiç de öyle değil biliyor Musun?Cahit ağzını açmışken Selim yine atladı:
- eğer ki tüm bu Yeşilçam misali karışma olayını ben planlamış olsaydım ve ablan bu şekilde artık bizim ailenin öz çocuğu olmuş olsaydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!
Humor"...Pot mu kırdık? Neyse. Murat yabancı değil. Cahit'in göz devirmelerine bakacak olursak toparlaması gereken benim. Öyleyse: -Hazır konusu açılmışken YGS nasıldı Murat? İkisi de: -Konusu mu açılmışken? -Açılmadı mı? Açılmadı mı gerçekten sevgili ok...