+... arkadaşlar bu da gördüğünüz gibi evrimimizi henüz tamamlamadığımızı gösterir. Apandist, işlevsiz bir organ işte! Patlayıp insanı zehirliyor o kadar.
Daha da sessiz kalamam ama:
- Profesör bu olanaksız! EVRİM DİYE BİR ŞEY YOK! EVRiM SADECE UYDURMADAN İBARETTİR! Bir ülkede aynı sizin gibi düşündükleri için insanlar apandistlerini aldırmışlar ve fark edilmiş ki apandistsiz daha çabuk hastalanılıyor. Yani apandist bademcik gibi bağışıklıkta görevli. Allah'ın izniyle vücudu koruyor.
Allahu Teala hazretleri hiç bir şeyi boşuna yaratmamış.Tahtada anlattığı dersi yarıda bıraktı, arkasına yani bana döndü. Kollarını bağladı. Gözlerimin içine baktı ve tane tane konuştu:
+ Koskoca profesörden daha mı iyi bileceksin? Ben bu mesleğe yıllarımı verdim. Saçımdaki siyah kalan tel sayısı bir avucun parmaklarını geçmez. Ve çömezin teki karşımda durup bana bunların olanaksız olduğunu söylüyor. Peh!Başka biri ayağa kalktı:
- Profesör, izninizle... En büyük mucize Kur'an-ı Kerim de bu olay..Yarıda kesti sözünü Prof.:
+ Sus sus hiç ağzını yorma. Ben az mı açık oturumlarda dinledim senin gibileri. Az mı maile cevap verdim.(İçinden geçirdi (aslında veremedim ama..) )
+.. Yani sözün özü sen ne kendini ne de beni yor. Hazır konusu açılmışken, hiç benim bulunduğum açık oturumları dinleyen, izleyen bir ""Allah'ın""" kulu yok mu?""
Amfide gülüşmeler oldu. Profesör pot kırdığını anladı:
- Aman! Lafın gelişi işte!Sorusunun cevabını biri verdi:
~ ben, ben izledim bir kere profesör. sonra diğer katılımcılara hak verdim ve ne kadar inatçı . ve kör . ve sağır. olduğunuzu anlayıp Bakara suresi 171 deki şu ayete tekrar hak verip bir daha sizi izlememeye karar verdim.""İnkar edenlerin örneği bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyip (duyduğu veya bağırdığı şeyin anlamını bilmeyen ve sürekli) haykıran (bir hayvan)ın örneği gibidir. Onlar, sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler." ama kader işte. Yollarımız kesişti ve dersinize girmek zorunda kaldım. Ağır konuştuğum için özür dilerim ama sizden değil, yaşınızdan ötürü. Bu hala haklı olduğum gerçeğini değiştirmez.Bir kız öğrenci lafa karıştı aşırı makyajlı ve şu bilmiş tayfadan:
~ Tatlım, tatlım... ahh bir bilsem profesörcüğüm ne kadar acılara katlanmış, ne kadar uykusuz gecelerde güneşi karşılamıştır. Onun bilgisi engin olsa gerek...
-(kızım ne edebiyat yapıyorsun ya! Allah'ım ya Rabb'im kimlerle uğraşıyoruz.)
~.. Bence hem Ali arkadaşımız hem de çok özel ve bilgili profesörcüğümüz haklılar..Tüm amfi ne saçmalıyor bu dercesine "hı!?" deyip kıza döndü.
~ .. Mesela bana kalırsa tanrı yok ama bir güç olduğuna inanıyorum! Evet, bence böyle.
Bir kısım hariç tüm amfi gülmeye başladık. Geriye kalanlar, bilemiyoruz. Sıralara vura vura gülmemiz canlarını sıkmışa benziyor. Profesörü hiç sormayın bile" domates biber patlıcan" misali yüzü. Bizim arkadaşlardan biri ciddi bir şekilde ayağa kalktı. O da cevap verecek gibi görünüyor. Elini kaldırdı ve seslendi:
" Kainatın gücü adına!" 90larda çocuk olmak... he-man.. telmihli dalga geçecekmiş meğer. Uzanıp tişörtünden kavradım ve yerine oturttum. "Arkadaşlar yeter artık tamam sessizlik lütfen!"
Uzun süredir sessiz duran Prof Bey'den sonunda ses geldi "ders bitmiştir çıkabilirsiniz."Arkadaşlarla profesörden sonra amfiden çıktık. Kafeteryadaki masalardan birine geçtik.
~ Bu sene bu dersten kalırsak hiç şaşırmayın.
~ Amaan boşver. Dilekçe yazar hallederiz Allah'ın izniyle.Telefonum başladı çalmaya.
" Feraceli yarim" arıyor
Bu kim ya?
Cüneyd ekrana baktı:
~ Beyler! Ali'nin Feraceli Yari arıyor sessizlik lütfen!
~ OOOOO...
Arka ses efektimde varken susmadan açayım artık telefonu:
- Alo?
F-Selamunaleykum Ali, nasılsın? Derste falan değilsin değil mi?Fatma imiş! Ravza'nın işi bu anlaşılan. Bugün cuma zaten bi gelsin eve sorarım ben ona.
- Aleykumselam. Yok kafede arkadaşlarla oturuyorduk. Sen napıyorsun ne var ne yok?F- Cahit, Enise ben dışarı çıktık Fatih tarafındayız. Sen de Ravza'ya söyle gelin isterseniz beraber.
- Tamam olur. Hatta eve haber vereyim beraber iftar yapalım. Yarım saate gelirim inşAllah. Allah'a emanet ol.
F - Sn de.Telefonu kapattıktan sonra bizimkilere veda edip çıktım yola. Şu Ravza'yı arayalım:
- selamunaleykum Ravza. FERACELİ YARİM aradı. Fatih'e iftara gideceğiz inşallah binip otobüse gelirsin.Ravza telefonun diğer tarafında gülmekten düzgün konuşamıyor:
- Sen daha dur, benden çekeceğin var abi.
- RAVZA!
- akşam görüşürüzz.Bu kız kime çekmiş?
*****
Fatih'te güzel bir restorana gittik. Daha iftara yarım saat var. Fatma'nın başı hep eğikmiş. -miş diyorum çünkü bende başımı kaldırmadığım için fark edemedim. Ravza kulağıma söyledi. Ama burdan Cahid'in pis bakışlarını görmem pek zor olmuyor. Abla vermek kolay değil tamam ama N'APAYIM?
Yine de muhabbet kursak iyi olur, neşeyle sordum:
- Kayınço naber nasıl gidiyor?Aynı donukluk ve pis bakışlarla cevap verdi:
~ İyi, senden naber ENİŞTE?
- Elhamdulillah.
Ne konuşsam ki çocukla? On altı yaşında bir velet işte benim sınıftakilerden.
Buldum! Talha ile tanıştırayım ben bunları. Ezan okunmadan gelsin hemen, dışarıda konuşursam daha rahat olur:
- Selamunaleykum Talha neredesin?
- Aleykumselam dayı, dışarıdayım trafik var eve yetişmeye çalışıyorum.
- Eve kadar uğraşma senle işim var. Fatma ile restoran'a geldik Fatih'te sen de gel.
- uuu çok romantik. Ben şimdi gelip ortamı bozmayayım. Siz ikiniz rahat rahat oturun.
- Saçmalama Talha! onun kardeşleri ile Ravza da burada. Olur mu hiç öyle şey?
-Beni niye çağırmadınız?!
- Çağırıyoruz ya işte!
- Tamam geliyorum. Hangi restoran ?Restoranı tarif ettikten sonra telefonu kapattım. Masaya döndükten sonra gözüm sürekli saat bakıldığı için masanın üzerinde bırakılan telefona takıldı. Acaba o beni ne diye kaydetti? bi çaldırayım:
-dırırırıırn
Vaay "Ali'm" yazıyor.
Önce telefona sonra bana baktı.
-Sadece merak ettim..Cahit bana şimdi daha pis bakıyor ama boşver. Ben bu kızı seviyorum ya! Fatma'm benim.. Meryem iffetlim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!
Humor"...Pot mu kırdık? Neyse. Murat yabancı değil. Cahit'in göz devirmelerine bakacak olursak toparlaması gereken benim. Öyleyse: -Hazır konusu açılmışken YGS nasıldı Murat? İkisi de: -Konusu mu açılmışken? -Açılmadı mı? Açılmadı mı gerçekten sevgili ok...