Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!

Kardeşim Sen Özgürsün

"Dırırıırırırır"
-......
"Dırırırıırırııır"
- a-Alo?
- Alo selamunaleykum Evladım teyzen ben. Önemli bir şey olmasa uyandırmazdım. Hakkını helal et.
- aleykumselam teyze hayırdır? Helal olsun ne demek.
- Danyal, Danyal yok!

Hafif yatakta doğrulup avuç içimle Gözlerimi ovaladım. Fatma da uyandı:
- nolmuş Ali ?
Parmağımla "bi' dakika" işareti yapınca konuşmamıza dikkat kesildi:
- teyze, bir yere gitmiştir. Bilmiyorum ki.
- oğlum nolur merakta kaldık. Bir arasan, kafeye gitsen ?Telefonu da kapalı. Artık biliyorsun Hastalığını. Bu Yüzden diken üstündeyiz. Bazen bir darbe alıyor ama fark etmiyor sonra kalıyor yarı yolda.

- tamam teyze sen gönlünü ferah tut ben çıkıyorum onu bulmaya.
- haber etmeyi unutma e mi yavrum?
- tamam teyze unutmam.

Telefonu kapattım. Fatma'ya döndüm:
- benim çıkmam lazım Danyal yok ortalıkta.
- dikkatli ol, gece vakti.
- merak etme. Allah'a emanetim ben.

Alnından Öpüp çıktım odadan. Önce zırhımı giyme Amaçlı lavaboya gittim. Soğuk suyla abdestimi Alıp hem zırhımı giydim hem de dirildim. HAZIRIM!

Arabayı abartıya kaçmayarak süratle sürerken hem içimden inşAllah şer bir şey olmaz diye dua edip, bir yandan da Danyal'ın son durumunu gözden geçiriyorum. En son 1-2 gün önce ilan-ı aşk etti. Başka? Hastalığını öğrendik. Başka?

Ben kendi içimdeki alemde seyahate çıkmış dolanırken bir baktım ki tanıdık bir yer! Kafe!

Direk kendimi buraya attım ve köprüden geçtiğimin farkına varmadım mı? Bir ara deniz gördüğümü hayal meyal hatırlar gibiyim. O kadar mı dalmışım? Yoksa ben araba sürerken uyuya mı kaldım? Rüyadayımdır belki de. Bakiym. Yoo! Nereden mi anladım? Havada gerçek tadı var ondan.

Elimi Gözüme siper edip kafenin kapısının ana maddesi olan cama dayadım Kafamı. Bu soğuk havada nefesim Yüzünden henüz buğulanan camı kolumla sildim ve bu sefer nefesimi tutarak tekrar baktım içeri.

Hiçbir Işık yanmıyor. Yine de içeri girmek geldi içimden. Besmele Çekerek çevirdim Anahtarı. Her tarafı kolaçan ettim. En son mutfağa girip ışığı açtım. Masanın üzerinde iki Çay bardağı. Birinin içinde su birinin içinde katı bir Şeyler. Nolmuş lan burada??!?!?!

Danyal ya, yapmaz öyle bir şey. Yok canıım niye yapsın? Bir kız için değer mi? Efkârından içki içmez Müslüman. Isyan da etmez. Etmemeli. Sabreder. Daha beteri olabileceği için şükreder. Ne bileyim bir Şeyler eder ama kendine etmez yani.

Içinde katı olan bardağı bir iki kokladım. Bu ne ki böyle? Biraz da sarı gibi. Bu kıvamda içki olmaz. Ve Dayanamayıp diktim kafaya. Ahaha boza lan bu! Su da Allah bilir... Evet zemzem. Sandalyeye oturup alnımı avuç içime yasladım.

Masanın Üzerindeki kağıda ilişti gözüm. -Uyuklamaya hazırdım oysaki. - Danyal'ın harika ötesi(!) yazısı bu.
" selamunaleykum kuzen bu kağıdı ancak sen okuyorsundur. Korkmayın ben iyiyim. Eğer sen değilsen de, arayıp sormadıysan da Canın Sağolsun be kardeşim. "

Aleykumselam... la Danyal sen ne acaip bir adamsın. E şimdi ne yapacağım ben? Teyzeme ne diyeceğim? Danyal iyiymiş korkmayacakmışız. Oldu. En tevekküllü hale ayarlayarak kendimi, tekrar yola çıktım.

Yağmur.. yağ ulan. Sen de yağ. Yağ biraz daha. Rüzgar önce bana getirsin seni ardından emanetini alsın elimden ve git Ulaş onun yanağına yağmur. Biraz da ona yağ. Ne? Evlendik diye bitecek mi sevgim? Seviyorum oğlum kime ne?

Üşümekten haz aldığım için açtım camı. Elimi dışarı sarkıttım. Soğuğun tadını çıkarıyorum. Bilmeden arkamda bırakıyorum yolları. Az gittim uz gittim. Elim iptal bu arada. Hissetmiyorum kendisini.