Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!

Maynak

Bu da size şarkı olsun.
http://youtu.be/1pPkOinvyk0
Mabel Matiz - Sultan Süleyman
*************
"Can dedim canana
Canım yandı
Kanımdan bin Parça
Aldı Bıraktı "
Şıkırt(sayfa çevirme sesi)
" garibim. Allah'a garibim. Allah'ım çok garibim. (Garib arapça da yakın anlamına geldiği için burada iki anlamda da kullanılmış oluyor.)"
Sanki biraz basit olmuş.

Şıkırt (bunu artık biliyorsunuz)
"{R}üzgâra külümü verip beni savurtmuşsun
{A}rkamdan "gereksiz" diyip kendini avutmuşsun
{V}e aşkımın yalan olduğu yalanını yutmuşsun
{Z}aten sen beni Çoktan unutmuşsun
{A}h, çok günah etmiş, çok pis koymuşsun"

-Son kelimeyle Şiirin içine etmişsin kardeşim. Hem de akrostiş yazık israf olmuş.
- napayım ya kafiye bulamadım.
- bula bula bunu buldun.
- 4 kelimeden 3 ünü aynı yapıp mantıklı bir cümle kurduğun için tebrik ederim.

Uzattığı eli sıksam mı savursam mı bilemedim. Ben karar verene kadar geri çekti:
- ya niye kız kardeşime Kafayı takan biri gelip benle dertleşiyor? Abilik kurallarına Aykırı. Ama tabi kuzen olunca iş Değişiyor di mi?

Ellerimle Allah bullak işareti yapıp (hahah hadi bulun bu işareti):
- abilik içgüdülerimi Allak bullak ettin,
Diye sitem ettim.

- Senin bacın da benim hem psikolojimi hem Bağışıklık sistemimi hem sindirim sistemimi hem Sinir sistemimi alllllak bullak etti. Ödeşmiş oluyoruz.

Tüm maynaklar beni mi bulur? Çekiyorum ben çekiyorum. Normalde Artı artıyı eksi eksiyi itiyorsa maynak da maynağı itmesi lazım. Al! Bu Kuralı bile Allah bullak etmişiz. Aferin!
- aferin!
- ne aferin?
- maynağın maynağı itmesi lazım.
- ee?
- ben çekiyorum.
- aferin.
- Heh işte ben de onu diyordum.
- Ali.
- ne var.
- bir Şeyler söylemek istiyorum ama bulamıyorum.
- sus o zaman.
- aff...çok sıkıcısın. Fatma'ya da mı böyle davranıyorsun sen?

Afalladım:
- öhö öhö. Ha? Ne? Yok canım ne alaka?
İkimiz de sırtımızı kalorifere vermiş bacaklarımızı kendimize çekmiş oturuyoruz. Bitişik olan omzuma omuz attı:
- anlatsana napıyorsunuz?
- napıyor olabiliriz?
Tam ağzını açmıştı ki Şiirin içine ettiğini hatırlayarak şu an dengesiz olduğu kanısına vardım ve sözü tekrar ben aldım:
- anlatayım. Eve geliyorum. Yemek bazen hazır oluyor bazen ben ondan önce eve gitmiş Olduğum için hazır olmuyor. Arada iyi ânımdaysam ve yorgun değilsem sofrayı hazırlıyorum. Bazen sabah apar topar çıkması gerekiyor evden erken çıkıyor ben de toplayamadıysa evi toparlıyorum.
- peki seneler geçtikçe sevgin falan azaldı diyelim. Nolacak?
- bak oğlum. 4 aç kulağını. Biz Hz. Muhammed sas in ümmetiyiz. Sevdik mi kör aşık olmayız ama kördüğüm gibi de severiz evelAllah. Maşuğumuzun bazı taraflarını da görür öyle severiz. Sonradan fark edip de hemen bıkmayız yani. Gördük tamam. Sonra bir daha bakarız ve bu sefer o özelliğini değiştirebileceksek bunun için uğraşırız. Bu özelliğine kıllanmamızda bizde ise sorun, kendimize çeki düzen veririz. Ya da gerekirse direk görmezden geliriz.
- çok soyut kaldı.
- ya mesela yemek güzel yapamıyor diyelim. Onurunu kırmak yerine beraber deneyebilir, ya da işteyken arada güzel yemek yapabilen birinin Yanına gönderebilirsin. Annesi olabilir. Teyzesi olabilir. Abisinin eşi olabilir.
- Ravza iyi yemek yapamıyor yani.

Anladı. Biraz geveledim:
- görürsün işte ne bileyim. Ama kıza da hak ver Senelerdir eve çok uğradığı yok. Yatılı hafızlık yapıyordu.
- Allah'a şükür ben yapabiliyorum. Ben öğretirim. Bir de bakıyormuşum aynı evin faturasına "oha lan" diyormuşuz.

Hayallere dalmaktan Sırıtıp yayılan Ağzına hafîf bir şaplak attım.
- sınırlarını Zorlama. Abilik içgüdülerim allak bullak da olsa buradalar.