Çıldırma Terapisi

13.5K 1K 90
                                    

Ah şu sınav haftası. Alacaksın tüm sınav kağıtlarını... Tamam, sakin ol Ali. Bir tarafta kaplı kitabım bekliyor bir tarafta yığın olmuş sınav kağıtları. İki gün içinde sınavların e-okul'a girilmesi gerekiyor ve TUS'a 3 gün kaldı! ya Sabır ya Sabır ya Sabır...
Benim de sınavım var, benim de!
Çıldıracağım!
Içeriyi dolduran ışıkla fark ettim kapının aralandığını:
- Oğlum, napıyorsun,nasıl gidiyor?
- N'olsun anne çıldırmakla uğraşıyorum.
- Gel azıcık içeri meyve yiyoruz. Kafa dağıtırsın hem.
- İyi olur. Tamam geliyorum.

Annem elmaları elleriyle teker teker soyarak veriyor bana.
- annem sen yorulma ben soyarım.
- yorulmuyorum ki ben, halimden memnunum. Yemenize bakın siz. Babam:
- eşşek kadar oldu. Bırak kendi halletsin.

Annem bir beni bir babamı besliyor. Babam da bir yandan kabuksuz elmaları götürüyor. Tabii ki babaya laf yok. Annemle babam yine başlıyorlar bölüm tartışmasına. Annem diyor ki dahiliye oku, işimize yarar, yaşlanıyorlarmış. Babam diyor ki beyin oku, çok özel ve önemliymiş. Çok havalı işte. Bence göz okuyayım. Ölümcül pek bir şeyi yok. Tehlikesi de yok sayılır. Ağır değil. Nöbeti çok yoktur. Maaşı da iyi... Ohoo şimdiden planlara başladım. Önce o sınavı geçmem lazım. Benim dışımda herkes güveniyor bana. Ah...

O kadar sözden sonra yine geldim gaza.
Geçerim ki ben. Niye geçmeyeyim? Kesinlikle ümit ve özgüvene ihtiyacım var. Eskiden de olurdu bu. Fizik sınavı öncesi. Ve ben Halef Hoca'nın yanına giderdim. Yarın kesinlikle doktora gözükmeliyim: Halef Hoca'ya.

Tamam bu kadar kafa dağıtmak yeter şimdi işe geri dönme zamanı. Sınav kağıtlarına bakmamaya çalışıyorum. Yavaşça sandalyeye oturuyorum. Yok yok olmayacak böyle. İçim daralıyor. İçimin ferahlaması lazım. Allah'ın kelamına (kelamullah) başvurmak için daha fazla beklemeye gerek yok sanki?

***
Bu abdest ne kadar rahatlatıyor insanı. Şimdi sevgiliye gitme zamanı. Sayfalarını karıştırırken içime çekmekten bıkmayarak tekrar tekrar kokluyorum kendisine özgü kokusunu. Ve bir daha mest oluyorum. Tamam bu sayfa. Şimdi başlayabilirim Fetih Suresini okumaya. Ezberimi de pekiştirmiş oluyorum aynı zamanda.

Hayır hayır tane tane okumak istiyorum. Kaf(ق )harfinin boğazımda patlayışını, ha( ح) harfinin boğazımda sıkışmasını, vav (و) harfiyle dudaklarımın öne doğru bükülüşünü, ihva daki ahengi hissetmek istiyorum.

SadakAllahulaziym. Kur'an-ı Kerim'i öpüp yerine koyduktan sonra tamam, işte şimdi hazırım. Önce zordan başlamalıyım. Gözümü kısarak baş ve işaret parmağımla kağıt yığınının kalınlığına bakıyorum. Eh işte. Ve sonunda kalemi elime aldım:
.
.
.
91
75
69
45. 45 mi? Bu yapılır mı ama ya. Ah be Murat.

Bu sınıf bitti. Sırada üst sınıflar:
86
93
84 neyse 1 puan da şuradan çıkar =85
100. Vaay kiminmiş bu bakalım. Talha Ersöz. Talha bu aferin keratama. Aslan parçası. Oğlum Cem'e de malzeme çıkarıyorsun. "Dıddıddırırıdırırırı..."
Talha mı? Sesimi mi duydun be oğlum?
- Alo selamunaleykum dayı naber napıyorsun? sınavları okudun mu?
- Aleykumselam. Yavaş ol, sakin. Evet okuyorum şimdi, seninkini okudum. Sen napıyorsun ne var ne yok?
- Kaç aldım?
- Ah be Talha. Nasıl aldın böyle notu?
- Dayı noldu ki kaç almışım?Ya da sınıfta kaçıncıyım onu söyle.
- iki sıfır ve bir ile sondan sonuncusun.
- iki sıfır ve bir mi? Bir dakika 100 mü aldım? Ve birinciyim. Annneeee matematikten 100 almışım!

Ablamın sesi geldi uzaktan:
- Dayın mı verdi sen mi aldın?
Talha:
- Anne sen de mi??
- Abla sen de mi??
- Hevesimi kursağımda bırakıyorsunuz ya!
- Hooop ablam o benim. Atar yapma bak gelirsem oraya..
- Pardon dayı saygılar...
Eşek herif dalga geçiyor benle.
- Tamam hadi görüşürüz daha sınavları bitirmem lazım Allah'a emanet ve dost ol.
- Sen de Allah'a emanet ve dost ol. Allah kolaylık versin.
- Dur dur kapatma! Namazını kıldın mı? Belki ödevlere dalıp unutmuşsundur?
- Oo dayı sen hala orada mısın? Büyüdüm ben artık hala soruyorsun kıldın mı diye. Kaç saat oldu kılalı.
- tamam o zaman Allah kabul etsin.
Ve sınavlara devam... İki buçuk saat sonunda sınavlar bitti. Ya Rabbi şükür! Okulda da girerim bilgisayardan e-okul'a. Ah, o kadar oturmuşum ki boynum, boynuum! Anne boynumu hareket ettiremiyorum!

Yahu yaptığım şu saçmalığa bak. Hırsız gören polisin polis çağırması gibi oldu. Derste işlediklerimizi düşün...ve buldum. Sıcak havlu! aslında bunu annemin tekniklerinden buldum. Annemin ütüleyip verdiği havlu tedavisinden sonra... seni seviyorum yastık! Ama daha çalışama...
(Sızıp kalmışım).

Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin