Dert

4K 281 454
                                    

Bölüm ithafı;@ithafyaparımdiyipkimolduğunuunuttuğumkişiler-,-

Sayın 'Hayatım nasıl da normale döndü, şükür dertleri geride bıraktık çoluk çocukla geçinip gidiyoruz,' derken maaşAllah demeyi unutmuşum gibi bir anda ortaya çıkan ve hiç senden beklemediğim intihar teşebbüsüyle 'Yine başladık' dedirten Murat!

Kendini yerime koyduğum ve ayrı gözle baktığım, ayrım yapmamak için kendimi dürttüğüm, liseli Ali'ye benzerliğinle zamanda yolculuk yaptırtan Murat!

İki lise yılını sürünerek geçirdikten sonra son sene biraz silkelenerek ayağa kalkan, aradaki mesafeleri telafi etmek için çok uğraşmasa da kendi halinde ilerleme kat eden, kendinden ümitvar olduğum ama bu durumun şu an çatıda olan sana yetişmeye çalışıyor olmamı değiştirmediği Murat!

Neden Murat! Neden intihar isteği? Ben yanlış duydum değil mi? Ya da öğretmenlerin yanlış gördü, sen değilsin o çatıdaki ve indiremedikleri için son çare beni aradılar. Yapmaz benim oğlum öyle şeyler.

Değil mi Murat?
*****************************
Arabayı bahçeye alelade bırakıp üstümde öğrencilerin görmeye alışkın olmadığı sivil kıyafetimle koşturup önüne geçtim insandan setin. Ellerimi gözüme siper edip polyannacılığımın gerçek olmasını umarak yukarı kaldırdım bakışlarımı. Herkesin aralarında fısıltıyla ya da duyulma kaygısı olmadan hakkında fikirler yürüttüğü, kulağıma ulaştığına göre 'Depresyondaymış' ' sevdiği kız yüzünden herhalde' 'sınavdan korkuyordur kesin' diye atıp tuttukları damdaki terli, tam görünmeyen yağız genç. Onlara bu fırsatı vermemeliydin değil mi? Yakışmazdı bu sana. Gözlerimle orada olduğunu görmüş olmam inanmamı zorunlu kılmıyor ki!

"Ali Hocam, bir şeyler yapın biz ikna edemedik hala yukarıda! Yakın arkadaşları sizi çağırmayı teklif ettiler sonra da gördüğünüz gibi işte. "
Bedenci Ekrem'in sözlerinden ve gözlerinden akan çaresizliği bana bulaşmaması için göz ardı ederek etrafa yönelttim arayan bakışlarımı:
- Çatıya nereden çıkılıyor?

Peşimden gel' anlamında işaret çakarak ilerledi arkalara doğru. Kalabalığı tekrar geçmeye çalışırken beni daha yeni fark eden öğrencilerime saliselik gülümsemeler atarak  'Birazdan görüşürüz' mesajı vermeye çalıştım.
Ulaşmış mıdır?

Ekrem okul binasının arkasını dolanıp kantin kapısından içeri girdi. En üst kata gelince çıkmaz sokak diye tabir ettiğimiz ve maalesef nice günahlara şahit olan hala hangi zeki mimarın şah eseri olduğunu bilmediğim kısa koridorun ucuna geldiğimizde şaşkınlıkla ve koşmayla beraber heyecanın getirdiği nefes nefese halde sordum:
-Burası bitti!

Soruya benzemeyen sorumun saçmalığına aldırmayarak duvara dayalı uzun demir bir çubuğu güzelce kavrayıp yeni fark ettiğim, tavandaki tahtalarla kapatılmış kesiti ittirdi. Daha yeni açılmış oluşundan olsa gerek kolayca açılıp izin verdi kesit öğlen parlaklığının çıkmazı aydınlatmasına.

- Nasıl çıkacağız Ekrem?

Açılmış olmasına rağmen hala elinde demir çubuk tavanla uğraşıyor.

-ıhh birazdan ıhh görürsün ıhh buralarda ip vardı. Ğağağağğa.

Son atakla başardı yukarı bağlı ipin aşağı sarkmasını. İpe sanki hasret kalmış gibi yapışıp uzattı çubuğu:
- Şu çubuğu kenara atıver.

Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin