Dr. Civanım <düzenleniyor> Yb Geldi!

AÇILIN BEN DOKTORUM!!

Bu bölümü kendi arkadaşlarıma ithaf ediyorum. Sizi seviyorum kanks. Kendinizi bulmak da size kalmış, ilk harflere bakın 😘
********
Aldığım bazı duyumlara göre siz Ravza ile birleşip beni dışlıyormuşsunuz. Bakın okuyucu mokuyucu demem alırım ayağımın altına ona göre!!
Neyse kitaba devam.

( bunu yapmayacağımı tabii ki biliyorsunuz ben sizin biricik Ali Abi'nizim. İyi ki varsınız :) bu arada işiniz düşerse buradayım. Anlamadığınız dersler, karın-baş ağrısı...Sakın çıplak ayakla mermere basmayın üşütürsünüz. Ödevleri de çok kafaya takmayın. Kafanızı bozup devreleri yakmayın. Ben ne diyorum ya hem de öğretmen halimle? hadi hadi kitaba devam)

Yazın bile okula devam ettim, Ramazan'da da hatta. Daha çok şey öğrenmem lazımdı. Yeterli görmüyorum kendime. Bazı fazladan dersleri almam yararıma oldu.

Şu an ise dışarıdayım. Dolanıyorum öyle. Harun ile buluşacağız inşAllah. Nikah için yer ayırtacağız. Haftaya da Sad'ın nikahı var. Bayram'dan hemen sonra.
" yengeyi de beklerim" dedi. Önce kendi işimi halledip sonra Sad'ın yanına gitmem lazım. Son hazırlıklar yapılacak.
****
- selamunaleykum Sadîg ( arkadaş demek).
- Aleykumselam. Vaay, Arapça öğrenmeye devam demek.
- neam (evet) ma enti fikir?
" Ne zannettin?" diyecektim ama " ne sen fikir?" oldu.
- geliştireceksin inşAllah. Hadi gidelim.

20 Ağustos'a aldık tarihi. Sonra da akşam yakın eş dost akraba ile bir tesis de yemek yiyeceğiz. Balayı ise... Görürsünüz. yavaş yavaş.

Tekrar çıktık yola. Bir baktık ki kalabalık toplanmış. Biraz yaklaşınca yola savrulmuş olan motorsikleti farkettim. Anlaşılan biri uçmuş ama yerdeki kişiyi göremiyorum. Tabii ya, ne bekliyorum. İlk kez elime fırsat geçmiş. Hep bu anı hayal ederdim. Derin bir nefes aldım. İşte geliyor. Geliyor. Geli..
- AÇILIN BEN DOKTORUM!

Vuhh ne güzel duyguymuş! denemelisiniz. Ama doktor değilseniz sakın ha! Dayak bile yiyebilirsiniz.

herkes bana baktı. Sonra yol açtılar.
Yerde yatan baygın kişinin önce nabzına baktım. İyiydi. Yanımda da teçhizat yok ki! Boynunu ve omurgasını düz hale getirdim. gözlerini açıp telefon ışığı yardımıyla gözlerini kontrol ettim.
Etraftaki meraklı gözler beni takip ediyor. Bir yandan kalabalık artıyor. Hepsinden farklı öneriler çıkıyor. Yurdum insanı..

Ee steteskop yerine ne yapacağım peki? Harun:
- abi anlıyorsun değil mi? nasıl? var mı bir sorun?
- bakıyorum işte. Ambulans çağrıldı mı? bir de kalabalığı sustururun dikkatimi toplamam lazım.

- ambulans tamam. LÜTFEN SESSİZLİK. DOKTOR BEY MÜDAHELE ETMEYE ÇALIŞIYOR.

ehehe. Doktor Bey olduk iyi mi?

Elimle devam ettim muayaneye. Vücudunda bazı morluklar vardı ama normal yani uçmuş adam. Bacağı ise fena. Biraz yamulmuş. Mor ve şiş. Anlaşılan kırık. Yerdeki kişi gözlerini açmaya başladı. Hafif doğrulmak istedi ama izin vermedim. İzin versem de kalkamaz zaten. Kalabalıktan birilerinin verdiği su ile elini yüzünü yıkadı, birkaç yudum içti. Sonra telaşa tükürdü ağzındakini:

- orucum!

İyi iyi bilince yerinde maşaAllah.

- ben doktorum rahat ol. Noldu hatırlıyor musun? başında ağrı var mı?
- doktor bey hızlanmıştım, direksiyon hakimiyetini kaybettim sonra kendimi havada buldum. Sanırım bir yere takılmışım. Şimdi de böyleyim işte. Başımda ağrı falan yok kask korudu sanırım. Aslına bakarsanız biraz karın ağrısı dışında hiç ağrım yok. Kol bacak ağrımıyor. Eve gideyim olmazsa?
- Allah korumuş. Tabi olmaz ağrı. Oynat bakayım sağ bacağını.