MİC DROP / / Vsoo •sookook

BÖLÜM 28

Aradan ne kadar geçti bilmiyorum ama Jungkook hâlâ gelmemişti. Evde böyle tek oturmak cidden sıkıcıydı.

Bildirim sesi ile telefonu hemen elime aldım.

Kook❤️‍🔥:
O adamın kaldığı ve vakit geçirdiğiniz o eve gelmemi beklemen ne kadar doğru?

Jisoo:
Taehyung mu?|

Sen gelirsen de seninle vakit geçireceğim aptal şey.

Kook❤️‍🔥:
Onun kadar beni seviyor musun ki?

Jisoo:
Gelirsen göstereceğim bunun için bu EVE gelmen gerek anlıyor musun?

Daha fazla beklemem gotum oturmaktan dümdüz oldu bir saate gelmezsen gideceğim.

Kook❤️‍🔥:
Ben gelince o hâlde oturmaktan olmayacak Jis...

İma ettiği şeyi anlayınca bir anda terlemeye başladım. Şimdi kook beni sandığım şeyi mi ifade etmeye çalışmıştı.

Tamam olabilirdi , böyle şeyler olurdu çiftler arasında değil mi?

Yukarı çıkıp hızlı hızlı yatak odasını düzelttim ve kapısını açık bıraktım. Yanlış anlaşılmasın hava alsın diye açık bıraktım.

Hemen çalan zil sesi beni daha da heyecanlandırdı. Yavaş yavaş aşağı indim. Acaba kapıyı açsa mıydım ki?

"Ne zaman açacaksın?" Jungkook'un sesini duymam ile iyice streslendim.

Kapıyı hafifçe açıp bakacaktım ki iterek tamamını açan Jungkook olmasaydı.

Girdiği gibi onu odaya yönlendirmek için odaya doğru yürüdüm arkamdan gelip yolu bulabilirdi ve konuşurduk. Ama sandığım gibi olmadı.

Kolumdan olağan üstü bir hızla çekilmem ile kook'un göğsüne çarpmıştım kafayı.

Beni duvarda asılı duran boy aynası ile kendi arasına alan Jungkook heyecandan ellerimin terlemesinin tek sebebiydi.

" Ne yapıyorsun? Odaya geç konuşacağız" kendimden taviz vermeden konuşmam ile kook bana iyice yaslandı.

" Seninle konuşmak istediğimi düşündüren şey nedir jis?" Dediği şeyle damarlarımda ki kanın daha hızlı attığıni hissediyordum.

" Dün bağırıp çağırıp giderken anlamalıydım zaten değil mi?" Ona söylediğim laf ile dudakları hafif kıvrılarak sırıtmıştı.

" O halde konuşmamalıyız başka şeyler denemeliyiz , ne dersin?" İma ettiği şey sadece yüzümü kızartmıyordu beni yerden yere sokuyordu. İlk defa böyle bir durum için hali ile heyecanlıydım.

Biraz cüretkar olmaktan zarar gelmezdi değil mi?

" Ne gibi kook?" Sorduğum soru ile ona doğru iyice yaklaştım. Ne olacaksa olsun. Razıydım buna.

" Bunun gibi" artık dayanamayan Jungkook dudaklarını benim kalp dudaklarıma temas ettirmişti.

Bu sefer ilk adımın benden olması için titreyen ellerimi yüzüne çıkardım ve dudaklarımı onun için ayirmıştım.