seventeen, i can't deal with my anxiety.

807 116 104
                                    

oy ve yorum yapin bolum yazamiyorum sonra 🫶🏻

ig: spearcbns takip edin spoi paylasirim

Bugün dersim olmadığı için rahatça koltuğa uzanmış, dizimi izliyordum. Biraz sıkılmaya başlamıştım ancak yapacak daha iyi bir şeyim yoktu.

Aslında Jeongin'in okul çıkışına gidip onu evine bırakacaktım ama bu sefer annesinin şehir dışına çıktığını öğrenmiştim. Yani sevgilim kesinlikle evimize geliyordu. Planım bu yöndeydi en azından.

Diziden git gide sıkılmaya başlarken gözlerim kapanıyordu. Beni uyutacak kadar sıkmıştı bu dizi.

Uykuya dalmak üzereydim ve çalan telefonla zorla doğruldum.

"Alo?" Birkaç saniye sessizlikten sonra çok yakından tanıdığım birisinin sesi duyuldu, okul müdürümüz.

İçim endişeyle dolarken uykum tamamen dağıldı.

"Merhaba ben okul müdürü Park Hyunjun. Yang Jeongin biraz kendisini kötü hissediyor, okuldan almaya gelebilir misiniz?"

"Ah, gelirim. Neyi var?" Bir yandan anahtarımı ve ceketimi alarak evden çıkmaya çalışıyordum.

"Fazlasıyla başı dönüyor."

"Geliyorum..." Hızlı hızlı merdivenleri inip arabama bindim. Bu beni endişelendirmişti, oysa dün gayet iyiydi.

Okulun önüne arabayı park ettikten sonra büyük adımlarla binadan içeriye girdim, bu yolu çok iyi biliyordum o yüzden hızlıca müdürün odasına çıktım.

"Oh, Christopher?"

"Merhaba hocam, Jeongin iyi misin?" Hızlıca bir baş selamı verdikten sonra koltukta küçülmüş bir şekilde oturan Jeongin'imin yanına gittim.

Gözleri yorgunca beni buldu, fazlasıyla solgun görünüyordu. Hafifçe elimin tersiyle alnına dokundum, pek anlamasam da ateşi yoktu sanırım.

"Chan... eve gidelim." Kafamı sallayarak onu onayladım.

"İzin kağıdını yazdım ben, gidebilirsiniz. Christopher bir gün beklerim seni buraya, uzun zaman oldu ha?" Pek isteksizce onu onayladım, kesinlikle gelmeyecektim.

Jeongin koluma tutunarak yürüdü, gerçekten kötüydü. Sersemce adımla atıyordu, hiç bu kadar endişelendiğimi hatırlamıyordum.

Arabaya geldiğimizde ön koltuğa oturmasını sağladım. Kapı hâlâ açıkken dizlerimin üstüne çöktüm, bana dikkatsizce baktı. "Sorun ne?" dediğimde ise "Bilmiyorum... k-kendimi çok kötü hissediyorum." demişti. Sıkıntıyla nefes verdim ve emniyet kemerini bağladıktan sonra kapıyı kapattım.

"Yemek yedin mi?"

"Biraz atıştırdım."

"Aç olduğun için başın dönüyor olabilir önce sana yemek yedirelim... Sınavın mı kötü geçti?"

"Ne yaptığımı bile bilmiyorum."

"Bebeğim o kadar önemli değil, stres oldun değil mi?" Cevap vermemişti ama ağladığının farkındaydım, gerçekten stresli bir sınav haftası geçirmişti. Sonunda da her şey üstüne gelmiş, çok dolmuştu.

Evimizin önüne geldikten sonra arabadan önce ben indim daha sonda da koluma tutunmasına izin vererek binaya girdim. Bayılacak gibi durması beni fazlasıyla endişeye sokmuştu, sakin olmaya çalışıyordum kesinlikle o benden daha kötü hissediyordu.

your eyes, jeongchan. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin