24- İlk öpücük.

47.4K 2.4K 1K
                                    

Yıldıza bastıktan sonra okuyabilir misiniz aşklarım ♥︎♥︎♥︎♥︎

Arkadaşlar 600 bin olma yolunda hızla ilerliyoruz!!! İnşallah 1 milyon olduğumuz günü de görürüz!!!

Bu bölüm benim için her satıra yorum yapar mısınız?

Her satıra herkes bir yorum bıraksın...

Arkadaşlar diş teli taktırdım. Alışamıyorum...

Keyifli okumalar.....

İkisi de bulutların üzerinde geziyordu şu anda. Yusuf aşık olduğu sevdiği kadının dudaklarını kendi dudaklarında hissediyordu. Duyduğu his şehvetten uzak saf bir aşktı. Yirmi yedi yaşındaki adam sanki bu anı beklemişti ömrünce. Sevdiği kadın kollarında, nefesi nefesine karışmıştı.

Nazlı Yusufun kendisini öpme isteğine karşı çıkmamıştı. Aksine o da istiyordu sevdiği adamı öpmek. Bu an ikisi için de çok anlamlıydı. İkisi de bir birlerine sevdiğini söylemiş, dudaklarını birleştirmişti.

Dudakları ayrıldı ama yine çok yakındı. Karanlık sokakta aşkla baktı birbirlerine. Normalde sokağı aydınlatan sokak lambası bugün bozuktu, çalışmıyordu.

Yusufun koyu kahve hareleri,  Nazlının siyahın en güzel tonu olan gözleri buluştu yine. Baktılar sadece hiçbirşey demeden. İçlerinde kopan fırtınanın aksine oldukça sakin.

Sonra yine eğdi başını Yusuf. Dudaklarını yeniden buluşturdu. Ama bu sefer hareketsiz değildi dudakları. Önce üst dudağını öptü, birazcık emdi. Nazlı ise icinde oluşan yabancı duyguyu anlayamadı. Bolca heyecan, bolca istek, ve adını henüz bilmediği bir duygu daha.

Öylece durmak gelmedi içinden. Dudaklarını hareket ettirdi. Yusuf bu sefer alt dudağına geçtiğinde, Nazlı Yusufun üst dudağını öptü. Yusuf ne yaptıysa aynısını yaptı. Çünkü Yusufun dudakları onu tarifi imkansız duygularla tanıştırıyordu.

Nazlı Yusufun dudağını öperken Yusuftan hırıltı bir ses geldi. Öptü bir birlerini dakikalarca. Artık dudakları ayrıldığında Yusufun aklı yerinde değil gibiydi.

Nazlı utandı biraz. Başını Yusufun göğsüne sakladı. Biraz önce resmen öpüşmüştü. Böyle bir duyguyu tatması kalbine zarardı. Yusuf her seferinde Nazlıyı adını bilmediği duygular ile tanıştırıyordu. Zaten çoğu duyguyu Yusuf sayesinde öğrenmişti. Aşkı, özlemi, cesur olmayı...

Yüzünde derin bir tebessüm oluştu Yusufun. İçi içine sığmıyordu. Bir çocukğun mutluluğu vardı içinde. Başını eğdi ve Nazlının boyun girintisine hapsetti yüzünü. Kokladı derin derin. Nazlı Yusufun ona sarılması ile huzuru en diplerine kadar hissetti. Derince soludu kokularını.

" Hayal misin sen?" Dedi Yusuf başını kaldırmış ışıltılı gözler ile sevdiğine bakarken. " Rüya mısın sen? " Diyerek karşılık verdi Nazlı aynı bakışlar ile. Güldü sonra ikisi de.

" Kurduğum en güzel hayalsin sevgilim." Dedi Yusuf gözlerini yüzünde gezdirirken. " Gördüğüm en güzel rüyasın sevdiğim." Nazlı Yusufun ensesinde olan elinin birini alıp yüzüne yerleştirdi. Okşadı hafif hafif. Eline batan yeni çıkmaya başlamış sakallar hoş bir his bırakıyordu elinde.

" Yusuf..." Dedi Nazlı. Bir şey sormak istiyordu. " Yusuf sana ölsün..." Dediğinde Nazlı titrek bir nefes verdi. Hep hayalini kurmuştu bu anın.

" Seni o kadar çok bekledim ki..." Yusuf başını aşağı yukarı salladı. " Bende. Bende kömür gözlüm. Şu iki yıl sensiz nasıl geçti hala anlamış değilim. Bir saniye bile ayrılmak istemiyorum yanından." Nazlı ise şaşkınlık ile Yusufun yüzüne bakıyordu. İki yıl mı demişti o?

Yusuf Abi [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin