26- İyi haber.

32.5K 2.1K 1.6K
                                    

Yıldıza bastıktan sonra okuyabilir misiniz aşklarım?

Hesabımı takip eder misiniz sayın okurlar?

Sınır 1000 oy ve 1000 yorum....

Her satıra bir yorum bırakın lütfen...

Şimdi ise ameliyatın bitmesini bekliyorlardı. Melisa kan vermiş ve onun için Zeynep kantinden vişne suyu getirmişti.

Kendini iyi hissettiği için hemen soluğu ameliyathanenin önünde almıştı. Gergin bir bekleyişti bu. Dualar ve sureler okuyarak bekliyordu herkes.

Nazlı ise başını annesinin omzuna yaslamış bir şekilde oturuyordu. Tam karşısında Yusuf ayakta duruyordu. Gözleri kesişti ikisinin. Yusuf dudaklarını kıpırdatarak "İyi misin?" Diye sordu. Endişeliydi sevgilisi için. Yüzü çok solgundu.

Gözünü kapatıp açtı Nazlı. Başını hafif sallayarak karşılık verdi Yusuf.

Öte yandan Demir telefon görüşmesi yapıyordu. Araştırıyordu saldırganı. Anılın iyi haberini aldıktan sonra gidecekti şerefsizi bulmaya.

Uzun bir görüşme yaptıktan sonra indirdi kulağından telefonu. Gözü sargılı eline takıldı. Sahi bu eli tutmuştu değil mi Zeynep? Bu eline dokunmuş, bu elini okşamıştı.

Aslında o narin eller eline değdiği an unutmuştu öfkesini. Ne kadar da narindi. Hep tutmak geldi içinden o eli. Her zaman, her saniye... Onun ile ilgilenmesi ne kadar güzel hissettirmişti.

O dakikalarda farkına varmamıştı ama şimdi dank ediyordu bazı şeyler. Ona bakan endişeli ela gözler, nazik dokunuşlar ve kendisini düşünen, onun için endişelenen Zeynep...

Ne hissettiğini bilmiyordu. Ama güzel hissediyordu. Geceleri gözünü kapattığında, dağlarda, otururken veya yürürken aklında tek bir isim dolaşır olmuştu.

Yusuf ile dalga geçerdi hep. Korkuyordu. Dalga geçtiği şeyin başına gelmesinden korkuyordu. Ya hisleri daha çok ilerler ise? Ya da çoktan kendine itiraf edemediği hislerin içindeyse ve bunun farkında değilse?

Hissettiği ile kalmalıydı belki. Belki de cesur olmalıydı. Güzel hissediyordu. Onu gördüğü zaman kalbi kuş olup uçuyordu ona doğru. Müdahale etmeyecekti artık. Bugünden sonra kalbi ile olan savaşı bitirecekti. Oluruna bırakmak en iyisiydi...

🌿🌿🌿🌿

Nazlının telefonu titredi. Ama dönüp bakmak istemedi. Ardından arda üç defa daha bildirim gelince açtı telefonu. Mesaj Yusuftan gelmişti.

Yusufum: Kantine gidip yemek için birkaç birşey alacağım. İstediğin birşey var mı?

Yusufum: Sakın itiraz etme kömür gözlüm.

Nazlım: Su ala bilir misin anneme, ben bir şey istemiyorum.

Yusufum: Sana sandviç alacağım Nazlım. Kendini toparlaman lazım sevgilim.

Nazlım: Peki...

Yusuf kantine indikten sonra herkese birer su aldı. Geri dönerken Şeyma doktor ile karşı karşıya geldi. Bomboş baktı karşısındaki kadına. Yanından hiçbirşey demeden geçmek istemişti ki Şeyma hanımın sesiyle durdu. " Yusuf..."

Yeniden baktı Şeyma hanıma. Duyduğu hitap şeklinden hiç memnun değildi. " Bir şey mi söyleyecektiniz Şeyma hanım?" Şeyma hanım Yusufa doğru bir adım attı. " Neden?" Dedi Yusufun gözünün içine bakarak. " Neden beni hiç sevmedin? Sana olan sevgimi görmedin? "

Yusuf Abi [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin