Adel'in dinlediği şarkı dktt-neyin nesi arkadaşlar. Hepinize iyi okumalaarr..<3
Adel
Duracağım yere yaklaştığımı fark edince ayaklandım ve düğmeye bastım. Benim ineceğimi fark edince barista bana bakmaya başlamıştı. Ben de ona baktım. Çok tatlı bakıyordu. Bunu gördüğümde gülümsememi tutamadım. Güldüğümü görünce şaşırmış olsa gerek, garip bakıyordu. Ona bakarken dalmış olmalıyım. Yanımda duran bir adam beni dürttü. Otobüs durmuştu çoktan. Şoför "hanımefendi inecek misiniz?" diye bağırıyordu. Hareketlenip "pardon!!!" Diyip otobüsten indim. Camdan hala bana bakan baristaya baktım. Bu sefer o da gülüyordu, ben de. Otobüs uzaklaşınca yere bakmaya başladım. İçim kıpır kıpır olmuştu.
Buket
Bana gülümseyen Adel'i görünce şaşırmıştım. Gülümsemesi içimi ısıtmıştı. Birinin bu kadar güzel gülümsediğini görmeyeli çok olmuştu sanırım. O pespembe, asla kıvrılmayan dudaklarının arkasında bir hazine saklıyormuş resmen. Otobüsten inmeyi unutmuştu şapşal. İndikten sonra yine bana bakmıştı. Ben ona, o da bana gülümsüyordu. Biraz sıcakladı mı ortam ya? Adel'in bana gülümsediğini gördüm ya. Artık gözüm açık gitmezdim.
Adel
Bu heyecanımın üstüne bir şarkı açtım. Dolu kadehi ters tut grubunun bir şarkısıydı. Güzel şarkıları vardı gerçekten. Bu şarkı daha çok kıpır kıpır olmamı sağlamıştı. Deli gibi seke seke İpek'in evine gidiyordum. İnsanlar bana bakıyordu ama pek umurumda değildi.
Eve vardığımda zili çaldım ve kapıyı açtıklarında tekrar sekerek içeri girdim. Odadakiler şaşkın şaşkın bakıyordu. Sert bir şekilde kıçımın üstüne oturdum. Canım yanmıştı ama sesimi çıkaramadım. Hepsi salak salak bana bakıyordu. Olanları anlattım. "Ya sen de bir kurtulamadın beee! Başkasına dön artık." Kimin dediği belliydi. İpek yine isyan ediyordu. Ardından konuştuğum fake hesabı da anlattım. Bana içlerinden küfür eder gibi bakıyorlardı. Çok mu şerefsizdim ya? Baristanın sevgilisinden farklı bi yanım kalmamıştı galiba.
Olanları herkes unutmuştu. Çatur çutur cips yiyerek bilgisayardan the last of us part 2 izliyorduk. Yağmur, Joel'un öldüğünü gördüğünde hüngür hüngür ağlamaya başlamıştı. Onun dışında hepimiz tepkisizdik. Sadece şaşırmıştık gerçekten. Birden gelişmişti, hiç birimiz beklemiyorduk böyle bir şeyi.
Bu bölümün öncesinde Ellie ve Dina'nın sahnesini görmüştük. Birbirlerini öpmüyorlardı. Yiyorlardı resmen. İpek'in hoşuna gitmiş olsa gerek kıs kıs gülüyordu. Ve bunu Yağmur'a bakarak yapıyordu. Şimdi de onlar gözümün önünde öpüşürse kusardım. Öpüşme konusunda sorunum yoktu fakat arkadaşlarımın gözümün önünde öpüşmesi garip gelirdi sanırım.Buket
Tabii ki dediğim olmuştu! Bu kokuşmuş, pubgci veletlerle aynı masadaydım! Bir de yerde! Ah.. kafayı sıyırıcaktım şimdi. En azından yemekler güzeldi.. bu güzel şeyleri yemek için onlara katlanabilirdim herhalde.
Yerken bir yandan telefonuma bakıyordum. Fake hesabıma girdim. Adel story atmıştı. The last of us 2 izliyordu! Tanrım, bu kızla ne kadar ortak yönümüz var.. klasik arkadaşlarını da etiketlemişti. Nereye gittiği şimdi belli olmuştu işte. Her gün onlarlaydı.
Benim hiç arkadaşım yoktu. Okulda tabii ki konuştuğum kişiler vardı ama o kadar yakın değildik. Bir tek Derin vardı. Onun da şu an ki durumu malum..
Adel
Joel öldükten sonra Yağmur yüzünden izlemeye pek devam edemedik. Film(?) ve cips faslı bittikten sonra çekirdek-kola vakti gelmişti. İpek ve Yağmur çekirdek, çerez vb. getirirken, Altuğ'da okey takımını getirmişti. Bana hiç iş kalmamıştı. Derken kolayı götürmemi söylediler. Gıcıklar. Kolayı alıp odaya getirdim ve hepsinin bardağına doldurdum. Her şey tamamlanınca 101 oynamaya başlamıştık. Bir süre sonra perlerimi açtım ve tüm taşlarımı atıp, bittikten sonra ben kazandım. "İŞTE BUUU EZZ" diye bağırmıştım. İpek ve Altuğ gıcık gıcık bakıyordu. Ben de keyifli keyifli yatağa yattım. "Aferin ortim!!" Yağmur da yanıma yatıp sarıldı. "İNİN YATAĞIMDAN BE" İpek yorganı birden çekmişti. Yerle yüzleşmemiz saniyeler almıştı. Altuğ eşek gibi anırıyordu. Vee böylece yastık savaşı başladı. 10 dakikamızı bu savaşa harcamıştık. Yağmur ve İpek pes etmişti. Altuğ'da beni alt etmişti maalesef. Anlık çok ses yaptığımızı fark edip sessizleşmeye başladık. İpek'in anne ve babası uyuyordu. Ayrıca 8-9 yaşlarında gıcık bir kardeşi vardı. Uyanırsa bizi rahat bırakmazdı.
Yorulmanın üstüne hepimizi uyku basmıştı. İpek ve Yağmur, İpek'in yatağına geçer geçmez uyumuşlardı. "Nesi var bunların böyle? Aralarında bir şeyler olduğu kesin. Önceden bu kadar yakın değillerdi. Şuna bak birlikte uyuyorlar." Altuğ'ya söylemiştim bunu. Fakat çoktan yerdeki yatakta uyumuştu. Horlayarak hem de. Kendi yer yatağıma geçip yattım. Bu sesle nasıl uyuyacaktım bilmiyordum. Yorganı kafama kadar çekip uyumaya çalıştım..
Akşam yeni bölüm yazar mıyım bilmiyorum ama yakın günlerde gelir yeni bölüm. Umarım üşenmem. Görüşürüzz<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
RandomHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.