Adel
Karnım da ki ağrıyla uyandım. İğrençti. Ağzım kuru, açım, her şey çok iğrençti.. Derin içeri sigara içerek gelmişti. Önüm de çömelip bana bakmıştı. "Ne var?" Diye sordum. Sigarayı ağzın da tutup su şişesi getirdi ve ağzıma tuttu. Tanrım, sonunda.. Su içmek o kadar güzel bir şey ki. Ben sudan 2-3 yudum aldıktan sonra şişeyi masaya koymuş ve sigarayı ağzından çıkarıp, dumanını yüzüme üflemişti. "Bu sigarayı vücuduna bastırsam canın yanar mı?" Ne saçmalıyordu bu? Tabii ki yanardı. Kafayı yemiş gerizekâlı. Kafamı 'evet' anlamında salladım. "Hmm.. güzel o zaman." Omzumu kaplayan tişörtümü biraz sıyırmış ve sigarayı bastırmıştı. "Siktir! CANIN CEHENNEME DERİN!" İyice bastırdıktan sonra sigarayı çekip bir kenara atmıştı. Hani filmler de biraz psikopatça, kötü kadın gülüşü olur ya. Aynı o kadınlar gibi gülmüştü. Tüylerim kalkmıştı. Ne garip bi kız bu be?! "Ne o? Yoksa ağlıyor musun? Ovv kıyamam.." Acıma bana, sikik.
Buket
Annemin sürekli yemek yemem için seslenişlerini duymaktan bıkmıştım. 2 gündür ağzıma düzgünce bir şey atmamıştım açıkçası. Adel'i merak etmiyorum değil, hâlâ daha onu seviyorum ama.. böyle çekip gitmesi, ona nefret beslememi sağlıyor. Şimdi düzgünce düşününce, dün, İpek bir şeyler demişti. Adel mi kayıp demişti? O an ona sert çıkıştım, ne dediğimi bile bilmiyordum. Ayrılık mesajı atıp gitmesi çok zoruma gitmişti. Bu yüzden kaybolmuş falan filan pek de umurum da değildi. Ama sanırım İpek'in dedikleri ciddiydi..
İpek'i aradım. Telefon biraz çaldıktan sonra açmıştı. "Alo? İpek şey.. dün için özür dileri-" sözümü yarı da kesti. "Şu an müsait değilim, sonra konuşalım." Diyip telefonu hızlıca kapatmıştı. Ne olduğunu şaşırmış yüzüme kapatılan telefona bakmıştım. Arkadan Siren sesi ve Serpil ablanın sesi geliyordu. Siktir, Adel gerçekten ortalıkta yoktu anlaşılan.
Koştura koştura dışarı çıktım. Annem bana seslenmişti ama onu bile umursamadan hızlıca Adel'lerin sokağına doğru koşturmaya başladım. Evin önüne geldiğim de polisler vardı. Serpil abla Adel ile ilgili bilgiler veriyordu sanırım. İpek beni görünce şaşırmıştı. Gidip ona sarıldım. "İpek.. Adel'i istiyorum.." başımı okşayıp geri çekilmişti. "Bulucaz onu, merak etme. Sen iyi misin?" Kafamı salladım ve yan tarafa baktım. Serpil ablanın gözleri kıpkırmızıydı. Şu an sakin gözüküyordu, polisle konuştuğu için di herhalde. Yanına gittim ve koluna girdim. Konuşmaları bitince polise baktım. "Lütfen onu bulun.." elini omzuma atıp kafasını 'tamam' anlamında sallamıştı ve arabasına geri binip hızlıca gitmişti.
Birazdan ekip alıp aramaya başlayacaklarmış galiba. Serpil abla gerçekten iyi değildi. Elini tutup sakin olmasını söyledim. Bana sarılıp sessizce ağlamaya başlamıştı. Pişman hissediyordum. En başından beri, herkesten önce burada ben olmalıydım. Ne aptalım..
Gerçekten içim gidiyordu. Keşke Adel, keşke böyle yapmasaydın. Seni o kadar çok özlüyorum ki.Gece
Herkes uyumuştu. İpek ve ben uyanık kalmıştık. Birlikte dışarı çıkıp onun arabasına bindik. Birlikte Adel ile ilgili konuşmuştuk. Bana bu fotoğrafları gelen, pembe saçlı kadın aslında sadece Adel'e bulaşan bir kadınmış. Yani aldatılmıyor muşum.. Sikeyim.. salak salak triplere girdiğim için Adel'i üzdüm. Şimdi de adel ortalar da yok!! Kim bilir nerede?! Kendimi asla affetmeyeceğim. İpek'le konuşurken, konu konuyu açmıştı.. sohbete deli gibi devam ediyorduk. Sohbetimiz genel olarak hep Adel'di, ama olsun.. Ondan bahsetmek hoşuma gidiyordu..
Adel
Amcık karı. Tam karşımda ki koltukta, horlaya horlaya uyuyordu. İğrenç pislik. Umarım ölümün acı içinde olur Derin. Bana yaşattıklarının hepsini senin de yaşamanı isterdim. Senden o kadar nefret ediyorum ki..
Buket'i, ailemi, arkadaşlarımı.. Herkesi o kadar çok özledim ki.. Buket'le küs bir şekilde ayrılmak hepsinden daha kötüydü. Hepsi bu sürtük yüzünden di. Beni herkesten ayırmıştı.
Zincirden kurtulmaya çalışıyordum ama tüm çabam boşaydı. Sikeyim böyle işi. Takıntılı bi velet yüzünden düştüğüm hâle bak. Böyle devam ederse ben ölürüm büyük ihtimalle.. neyse, en azından arada bir su veriyor ölmiyim diye. Keşke vermese amına koyayım.
Şuradan bir kurtulayım.. ölesiye dövecektim bu kızı. Gerçi, onu yapacak gücüm kalır mı bilemem..
Of ya bölüm kısa oldu. Ama neyse, devamı hızlıca geleceği için, kısa bölüm sıkıntı olmaz diye düşünüyorum. Umarım siz de benim gibi düşünüyorsunuzdur. Şimdi biraz dinlenmem gerek, görüşürüz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
RandomHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.