Buket
Kesinlikle ölü gibiydim. Sabaha kadar Adel'le fake hesaptan konuşmuştum. Gerçekten iyi birisi olduğunu fark ettim. Ona yazdığım için pişman değildim. Belki ona karşı bu kadar ön yargılı olmamalıydım.. Bunu dedikten sonra kendi kafama vurdum. Ne saçmalıyorsun Buket?!?!?! lezbiyenlerin hepsi aynıdır.
Kahve hazırlarken Derin dükkana gelmişti. Normalde tatlı gelen gülüşünden artık iğreniyordum. Yanıma geldiğinde birbirimize sarıldık. Ona gülümsedim ve artık gerçek olmayan samimiyetimle "Hayırdır? Mutlu gibisin, ne oldu??" Dedim. Derin gülümseyerek telefonunu çıkardı ve Adel'le olan fotoğrafını gösterdi. Gerçekten Adel'in dediği gibiydi. Fotoğraf çekmişti. Ne rahatsız edici. "Vay, benim lezbiyen seninle birlikte olmuş ha?" Sırıttım. Tabii ki sahteydi.
Derin dediğimden hoşnut olmamış olsa gerek, göz devirip sessizce işinin başına dönmüştü. Resmen en yakın arkadaşıma karşı görüşüm bir gecede değişmişti. Böyle biri olduğunu asla bilmiyordum.
Gözlerim sürekli Adel'i arıyordu. Bir türlü gelmemişti. Evinde uyuyor olmasın bu gıcık?! Ben o kadar uykusuz kalmanın ardından işe gelicem. O ise evinde mışıl mışıl uyuyacak?!?! Adel, eğer öyle bir şey yapıyorsan..
Elimdeki bardağı sıktığımı fark ettim. Neden sinirlenmiştim bu kadar? Buraya gelmemesine mi? Yoksa uyumasına mı? Hiç bilmiyordum. Sevgilimi düşünmek varken gerçekte hiçbir samimiyetimiz olmayan Adel'i düşünüyordum.Acaba Baran şu an ne yapıyor? Gerçekten beni çok fazla üzüyor şu sıralar. Soğuk davranışları, bağırışları, hızlı bir şekilde sinirlenmesi, kendi kendine söylenişleri.. Değişti. Çaktırmıyo olabilir ama ben anlıyordum. Artık Beni seviyor mu onu bile bilmiyorum.
Adel
Bugün hiç kafeye gidesim yoktu. Açıkçası bu yazıştığım kızı merak ediyordum. Sanırım bir süre onunla ilgilenecektim. Barista aşkım yakında biterdi herhalde.. o kadar peşinden dolanıp şimdi de başka bir kıza yazılmam ayrı şerefsizlik olabilir ama pek de umurumda değildi. Onun yaptığı şerefsizliklerin yanında az kalır sanırım. Zaten onun da umurunda olmayacak. Kızdan haberi bile yok.
Gözlerim yavaş yavaş kapanmaya başlıyordu. Bunu durduramıyordum. Hele hele yattığım için resmen hareket bile edemiyordum. Vücudum kendini uyku moduna almıştı. Uyuyup dinlenmem gerektiğini anladım. Akşam belki bir yerlere giderim düşüncesiyle uykuya daldım.
Altuğ
Adel aramalarımıza rağmen cevap vermemişti. Ne yaptığını hiç bilmiyorduk. Evine gitsek, habersiz gittiğimiz için ayıp olacaktı. Ayrıca evde mi onu bile bilmiyorduk.
İpek ve Yağmur aramaktan bıkmıştı. "Benim evime gelmeye ne dersiniz? Hem, belki 1-2 gece kalırsınız. Adel de sonradan gelir." Diye bir fikir attı ortaya İpek.
"Benim yanımda pijama yok, o ne olacak?" Ona baktım. Düşünür gibi oldu. Sonra yüzü güldü. "Babamın pijamalarından giyersin." Mantıklı gelmişti. Zaten eve tekrar gidip gelmek istemiyordum. Kabul ettim ve böylece İpek'in evine gittik.Akşamüstü
AdelAkşamüstü gibi uyanmıştım. Altuğ, Yağmur ve İpek'ten gelen, zibilyon tane arama vardı. Yataktan hızlıca kalkmıştım, birden gerçeklik algımı kaybetmiştim. Düzeldikten sonra yürümeye başladım. Aşağı indim ve mutfağa girdim. Dün akşamdan kalan makarnayı ısıttım. Salçalı makarna favorilerimden. Makarnayı güzel güzel yedikten sonra gerindim. Koltuğa atlayıp televizyonu açtım. Kendimi yemek yemekten göbeği davul gibi olmuş, her işi karısına yaptırdıktan sonra koltuğa oturup televizyon izleyen dayılar gibi hissettim. Iyy.
Bir süre televizyona bakındıktan sonra benimkilerin aradığı aklıma geldi. Yağmur'u arayıp ne olduğunu sordum. Pijama partisi yapacaklarmış. Beni de çağırıyorlardı. Fikir benim de aklıma yatmıştı. Kabul ettim. Sıra valideye haber vermekteydi, aradım. Açtığında "alo" dedi. Hemen başladım konuşmaya. "Alo, Serpil hanım. Ben bugün İpek'lere gidiyorum. 1-2 gece kalırım sanırım. haberin olsun diye aradım." Güldüğü az da olsa anlaşılıyordu. "Tamam o zaman Adel hanım. Zararlı şeyler içmeyin sakın. Terliği yersin yoksa. Dikkat edin, kapatıyorum ben öptümm." Telefonu kapattı. Güldüm. Ailemle aram gayet iyiydi gerçekten. Kızlardan hoşlandığımı da biliyorlardı. Kendimi şanslı hissediyordum. Öyleydim de.
Hazırlanıp hemen dışarı çıktım. Durakta 1 dakika beklememe kalmadan otobüs gelmişti. Şanslıydım. Bindim ve bir yere oturdum. Ne gördüm tahmin edin.. Barista. Bu kızla karşılaşmaktan bıktım. Neyse, normalde eve gidiyorsa benim bindiğim durakta inmesi lazım. Nereye gidiyor acaba?
O da beni görünce şaşırmıştır herhalde. Bir süre sonra bakışmamız devam ederken bana gülümsedi. Garip. Bu gerçekten benim tanıdığım barista mıydı? Karşılık vermedim. Çok beklersin canım. Kafamı döndürüp camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Buket
Akraba ziyaretine gidiyordum. Annemler bana haber vermeden gitmişler ve ben işten çıkar çıkmaz oraya gelmem için ısrar ettiler. Hiç de sevmezdim akrabalarımı. Kim sever ki zaten? Ayrıca gidersem, yemek yeme faslında 9-10 yaşındaki veletlerle aynı masada oturtucaklardı kesin. İğrenç.
Adel'i görünce gerçekten şaşırmıştım. Kim böyle bi yerde karşılaşacağımızı düşünürdü ki? Uzun bir süre bakışmıştık herhalde. İstemsizce gülümsedim. Tabii ki saliseler içerisinde kendimi aptal gibi hissettim. O ise hiçbir tepki vermeden kafasını çevirip camdan bakmaya başlamıştı.
Beni gerçekten sevmiyordu herhalde. Birden, ya hiç kafeye gelmezse diye düşünmeye başladım. Kendi kafamda kuruyordum. İlla ki gelirdi. Pft her neyse.
Adel'e dimdik bakmayı bıraktıktan sonra Baran'ı düşünmeye başladım. Acaba ne yapıyordu? Hiç arayıp sormuyordu, kırıcı. Sanki sevgilisi değilim.
Bu iki pisliği de düşünmeyi bırakıp, dışarıyı izlemeye başladım..Maalesef uzun bir süre sonra geldi bu bölüm. Okul varken gerçekten insanın hiç yazası gelmiyor. İstemsiz üşeniyorum. Zaten okuldan gelir gelmez uyuyorum. Kusura bakmayın(: sonraki bölümü de hemen yazmaya başlıyorum!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
AcakHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.