3-4 yıl sonrasına atlıyorum çünkü, neden olmasın?
Adel
"Aşkımm! Sipariş var!"
Çok büyük olmasa da Buket'in hayalini gerçekleştirmiştik. Kendi kafemiz vardı. İşler iyi gidiyordu ve umarım öyle de devam edecekti. Buket bugün erken kapatacağımızı söylemişti. Neden olduğunu asla bilmiyordum. Bir işi falan vardı herhalde.Buket
Bugün Adel'in doğum günüydü. İşten dolayı aklından çıkmış olmalı, gün içinde biraz yoğun oluyoruz. Malum, müşteriler bir azalıyor bir çoğalıyor. İpek'in evin de kutlayacaktık.
Akşam
"Bebeğim ne zaman açıcaksın gözümü!" İpek'e, kapıyı açması için mesaj attım. Kapıyı açınca içeriye girdik. "Hey, nereye gidiyoruz? Sevişmek için bana sürpriz mi yapıyorsun yoksa?" Kafasına vurdum ve gözlerini açtım. Gözünü açar açmaz, mal Altuğ yandan konfeti patlatmıştı. Korkudan çığlık atıp Adel'e sarıldım. "Bana sürpriz yapılıyor ama benden fazla korktun." Gülüp yanağımdan öptü.
Adel masaya geçince hep beraber doğum günü şarkısı söyledik. Kendini çocuk gibi hissettiğine yemin edebilirdim. Bu durumdan kesin hoşlanmamıştı. Tahminim de doğru çıktı zaten. "Susun be! 26 yaşına girdim ben, çocuk değilim artık!" Hepimiz bu dediğine gülüp, susmuştuk.
Adel, eskiye göre daha mutluydu. Kafede çalışırken, ilk defa gördüğüm bu müşteri. Şimdi her şeyim olmuştu. Beni her türlü kargaşa da koruyup kollayan, üzüntüm de, mutluluğum da, her anım da yanımda olan biri olmuştu.Hepimiz masaya geçip oturunca serpil abla bir soru sormuştu. "Ee düğün ne zaman?" Adel'in lokması boğazın da kalmıştı. Gülüp sırtına vurdum ve Adel yerine ben cevapladım. "Müsait bir zamanımız da Fransa'ya taşınacağız. Siz de bizimle beraber gelirsiniz. İşlemleri hallederiz. Ama.. artık çoğu zamanımız orada geçicek. Meraklanma tamam mı? Kızını sana sağ salim bir şekilde ara sıra geri götürücem." Gülüp Serpil ablanın elini tuttum. O da gülmüştü. "Kendimi çoktan hazırladım. Yapacak bir şey yok artık. Her türlü, burada evlenme şansınız olsaydı bile yine ara sıra görecektim. Ne de olsa evli olacaksınız." Diyip o da elimi tutmuştu. Çok seviyordum bu kadını. Bizim için en iyisi olsun istiyordu. Adel'in kime çektiği az çok belli oluyordu.
İpek ayaklanıp bir şarkı açmıştı. Yağmur'un yanına gidip onu dansa kaldırmıştı. Adel hızlıca ayağa kalkıp İpek'e sinirli sinirli bakmıştı. "HEY BU BENİM DOĞUM GÜNÜM!" Elimi tutup beni dansa kaldırmıştı.
Kollarımı boynuna dolayıp iyice yaklaştım. "Doğum günün kutlu olsun sevgilim." Bana gülümsedi. "Affedersiniz hanımefendi, bu kadar ciddiliğe alışık değilim de. Sevgilim nerede acaba? Buralarda bir yerde olması lazım. Buket? Hayatım?" Etrafına bakınıyordu. Omzuna vurup güldüm. "Şapşal, salak salak konuşma. Burdayım ya işte!" Bana bakınca şaşırır gibi yaptı. "Aaa, buradaymış.." yaklaşıp dudağımdan öptü. Karşılık verdim ve alt dudağımı alıp çekiştirdi. Geri çekilip sinirli sinirli baktım. Şerefsiz, gıcık gıcık sırıtıyordu. "İnsan içinde yapma şöyle şeyler." Yaklaşıp konuştu. "Niye? Utanıyor musun?" Kaşlarımı çatıp, dişlerimi sıktım ve dişlerimin arasından konuştum. "Adel.." Beni, kendine iyice yaklaştırıp gülmüştü. "Tamamm.. Sakin, sakin.."
Adel
Hatunumla beraber güzel güzel dans ederken annemlerin ayaklandığını gördüm. Gidiyorlardı sanırım. Yanlarına gidip sımsıkı sarıldım. "Gidiyor musunuz?" Annem yanağımı sıkıp öpmüştü. Onun yerine babam konuşmuştu. "Evet, gençleri yalnız bırakalım dedik. Bizsiz rahat rahat takılırsınız." Güldüm. "Aaa yapmayın böyle. Siz bizden daha gençsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
RandomHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.