bölüm 19

7.9K 229 29
                                    

Buket

Bana gerçekten bunu yapmış mıydı? Beni aldatmış mıydı yani? Yaşanan her şeyi bu kadar kısa süre de unutmuş muydu..?  Ne yapacağımı bilmiyordum. Stres olmuştum. İçimden çığlık atmak geliyordu ama yapamıyordum işte.

Derin düşüncelere dalmışken telefonuma tekrar mesaj geldi. Bu sefer ki Adel'den gelmişti. Beni özlediğini ve buluşmak istediğini söylüyordu. Kabul etsem mi bilmiyorum.. Şu anda ona ihtiyacım var fakat canımı yakan o.. Onu görürsem daha kötü olacaktım. Bu Yüzden reddettim. Odama gidip uyumaya çalıştım. Asla uyuyamıyordum. Sikeyim! Kimdi o kız? Adel'in ne işi vardı onunla? Kendimi ne kadar tutsam da gözümden yaşlar akmaya başlamıştı. Artık kendimi durduramazdım..

Adel

Buket'i özlediğim için buluşmak istemiştim. Ama o beni reddetmişti. Tanrım, bu kızın nesi vardı? En iyisi ses çıkarmamaktı.. kendi halin de bırakayım. Belli ki yalnız kalmak istiyor. Ne de olsa sonra neler olduğunu anlatırdı bana.

Balkona, sigara tüttürmeye çıktığım da İpek aramıştı. Aramasını cevapladım ve konuşmaya başladık. Olanları anlattım. O da garip bulmuştu. Yani, bir kadın gelip birdenbire bana gıcık bir şekilde yakın davranıyordu. İpek dikkat etmemi ve bu kadının eski mevzulardan birinin işi olabileceğini söylemişti. Mantıklı buldum ve sustum. Sessizlik oluşunca, bu sefer Buket olayını anlatmaya başladım. O da ne diyeceğini bilemiyordu. Çok saçmaydı çünkü. Ah, kafamı sikiyordu bu durumm. Artık sıkılmaya başladım..

Zil çalmıştı. Annem aşağı çağırmıştı. Pembe saçlı bir kadının geldiğini söylüyordu. Şaka mıydı bu? Evime kadar takip mi etmişti yani? Üstüme bir ceket geçirmiş ve aşağı inip dışarı çıkmıştım. Kızın kolunu sıkıp kenara çektim. "Ne yaptığını sanıyorsun sen? Benimle derdin ne?" İşaret parmağını dudaklarımın üstüne koymuştu. "Ssh.. sinirlenirken çok seksi gözüküyormuşsun. Arkadaşım senden hoşlanmasa hemen kapardım seni." Parmağını tutup yüzümden uzağı çektim. "Sikerim arkadaşını. Kimsin sen?!" Elleriyle yüzümü tutup gülümsemişti. "Önce biraz saygılı ol ve diyeceklerimi dinle.."

Beni duvara yaslayıp, cebinden çıkardığı bıçağı karın boşluğuma tutmuştu. "Ben konuşurken tek bir çıt sesi duymayacağım. Eğer duyarsam.. Ölüm günün olur." Bıçağı vücudum da gezdirirken konuşmaya başladı. "1. Si; Buket'ten uzaklaşacaksın. Artık senin sevgilin olmayacak. 2. Si; seni arkadaşımın yanına götüreceğim ve bundan sonra onunla birlikte olacaksın. O ne derse onu yapacaksın. Tamam mı?!" Götüm tutuşmuştu gerçekten. Korkudan sadece kafamı 'tamam' anlamında sallamıştım. "Güzel.. Şimdi, gözümün önünde ayrılık mesajı at. Ha bir de şu var.. benim dediklerimi yapmazsan, senden önce sevgilin ölür."

Siktir, gerçekten bunu yapacak mıydım? Buket.. Evet. Buket'in hayatı söz konusu. Bunu kesinlikle yapacaktım. Telefonu çıkarıp ayrılık mesajı attım. Bu şerefsiz karı telefonumu almış ve yere atıp, kırmıştı. Bıçağı cebine sokup beni bir arabaya çekeleyerek götürmüştü. Şaka gibi.. annemi, Buket'i.. hepsini öylece bırakacak mıydım şimdi? Arabaya tam binecekken enseme yediğim sert darbeyle gözlerim kararmıştı.

Gözlerimi, bodrum kat gibi gözüken bir yerde açmıştım. Sandalye de oturan biri vardı. Kim olduğunu tam olarak anlayamamıştım. Gözlerim bulanık görüyordu. Muhtemelen aldığım darbeden dolayıydı. Oturan kişi uyandığımı fark etmiş olsa gerek, konuşmaya başlamıştı. Keşke hiç konuşmasaydı. O hiç özlemediğim sesi duymuş olmuştum.

"Beni özledin mi Adel?..."

Artık gözlerimin bulanıklığı gitmişti. Net bir şekilde görüyordum. Derin'di bu. Orospu.. hareketlenmeye çalıştığımda sandalyeye bağlı olduğumu fark ettim. "Ssh.. sakın kaçmaya çalışma. Yoksa sonucu kötü olur.." olduğu yerden kalkıp bana yaklaşmıştı. Çenemden tutup ona bakmamı sağlamıştı.

"Ne istiyorsun kızım benden? Psikopat mısın!?" Bu dediğime gülüp çenemi bırakmıştı. Kucağıma oturup kollarını boynuma sarmıştı. "Evet, sana olan aşkımdan dolayı psikopata bağladım iyice." Kafamı başka tarafa çevirip ona bakmamaya çalıştım. "Uzaklaş benden. Kalk şu kucağımdan." Yanağımı okşayıp öpmüştü. "Ah.. beni hiç mi arzulamıyorsun?" Sinirli sinirli ona dönüp baktım. "Senden iğreniyorum." Kaşlarını çatıp bana tokat atmıştı. "Eğer bana bir daha böyle davranırsan.. canını yakarım. Duydun mu beni?" Susup hiç bir şey demedim. Ne biçim bir durumun içindeydim ben böyle? 

Buket

Aldığım mesajı görünce ağlama sebebim daha fazla artmıştı. Kafamı yastığa gömüp çığlık atmıştım. Ağlama seslerim artık tüm eve yayılmıştı. Annem koştura koştura odama gelmiş ve ne olduğunu sormadan bana sarılmıştı. Ağlamaya devam ediyordum. Gerçekten iğrenç hissediyordum. Senden nefret ediyorum Adel!

Gece
Adel

Yaklaşık 4-5 saattir susuz kalmıştım sanırım. Gözümün önün de elma yiyordu. Ona baktığımı görünce sırıtmıştı. "Ah, yazık.. Acıktın mı? Ya daa.. Susadın mı? İstersen sana su verebilirim.." ayağa kalkıp, su şişesinden ağzına su doldurmuştu ve dudaklarıma yapışıp, ağzındaki suları benim ağzıma bırakmıştı. İğrenç. Gerçekten iğrenç. Su iyi gelmişti çünkü ağzım kupkuru olmuştu. Ama bana böyle vermesi.. midemi bulandırmıştı. Ne istiyordu ki benden? Sırf ondan hoşlanmadım diye neden bu kadar işkence ediyordu? Takıntılı pislik.

Ağzını koluyla silip bana bakmıştı. "Dudaklarını özlemişim." Yarrağımı özle sen, kevaşe. "Bana olan bakışlarını hiç sevmedim." Eline ince ve uzun bir demir almıştı. "Yoksa içinden bana küfür mü ediyorsun?" Koluma sertçe vurmuştu. Ağzımdan bir inilti çıkmıştı. Çok acımıştı. Kolum çok fena sızlıyordu. "Bana karşı yaptığın her şeyin bir cezası olacak Adel, dikkatli davransan iyi edersin." Demir sopayı bir yere fırlatıp odadan çıkmış ve ışığı kapatmıştı. Aç, susuz ve yalnız bir şekilde, bu siktiğimin karanlık odasında tıkılı kalmıştım. Hele bi kurtulayım şuradan, ebeninkini tersten göstericem sana kızım!

İpek

Serpil abladan mesaj gelmişti. Adel akşam saatlerin de dışarı çıkmış ama geri dönmemiş. Kadın telaşlanmıştı. Sakin olmasını ve Adel, yarına doğru geri dönmezse polisi arıyabileceğimizi söyledim. En azından bu onu rahatlatmıştı.

Bir süre sonra ben de meraklanıp , Adel'in telefonunu aramıştım ama sürekli 'aradağınız kişiye şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyin' sesini dinlemek zorunda kalmıştım. Kahretsin, Adel. Normalde telefonu kapalı olmazdı. Neredesin sen amına koyayım?

Beynim, durmam için sinyal verip duruyor. Yorgun olmasam daha yazardım ama yapacak bir şey yok. Elimden bu kadar geliyor. İyi geceler!

𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin