Adel
Buket'te benim yanıma yakışır bir şekilde siyah bir elbise giymişti. Hoşuma gitmişti. Süzmeyi çok isterdim fakat fırsat bulamadım. Annem sürekli bir şeyler diyip halay veya horonlara katılmam için ısrar ediyordu. Valideyi üzer miyim? Çoğu şeye ben de katılmıştım. Altuğ'lar beni gülerek çekiyordu. Şerefsizler. Onların yakını evlensin de görürüm ben. İntikam alıyor muyum o zaman görsünler. Her oyuna katılmak beni yormuştu. Altuğ'ların olduğu masaya oturup Buket'e baktım. Beni izliyordu anlaşılan. Gülümseyip kafamı bizimkilere döndürünce. "Hayırdır? Ne iş?" Der gibi bana bakıyorlardı. Omuz silkip güldüm. "Anlattım ya size. Şu sıralar bana böyle davranıyor." Bir şey demeyip yaptıkları şeylere devam ettiler.
Birkaç oyun sonrası gelin ve damat gitmişti. Başka bir dans şarkısı başlamıştı, çiftleri ortaya çağırıyorlardı. İpek kolumu çimdiklemişti. Bağırıp kolumu sıvazlamaya başladım. "Gidip dansa kaldırsana kızım. Al sana fırsat işte!" Sessizce düşünmeye başladım. Ben bir süre öyle kalınca 3ü birden ayaklanmış ve beni alıp Buket'in yanına getirmişlerdi. Ne diyeceğimi asla bilmiyordum. Buket öylece bana bakıyordu. "Ee.. şey, dans edelim mi?" Buket düşünür gibi oldu. "Bilmem k-" tam o sırada benimkiler Buket'i kaldırıp bana doğru ittiler. Ah, şu küçük piçler. Gerçekten bir gün hepsini güzelce dövücektim. Buket'in elinden tutup sahneye doğru çıkardım. Baya fazla kişi olduğu için utanmıyordum. Az kişi dans ediyor olsaydı utanırdım büyük bir ihtimal.
Buket'in kollarını tutup boynuma sarmasını sağladım. Bana sadece gülümseyerek bakıyordu. Ben de kollarımı onun beline sardıktan sonra kendime biraz daha yaklaştırdım. "Hazır mısın?" Ona bakıyordum. Tedirgindim. Çok dans etmiş biri değilim. "Hmhmm.." bir ara kaskatı kesilmiştim. Her adımda daha çok açılıyordum. Alışmaya başlıyordum..
Yanımıza İpek ve Yağmur dans ede ede gelmişti. Yağmur "çok yakışıyorsunuz!" Diye bağırmıştı. Buket ona gülerek baktı. "Heey, sevgili olmadığımızı biliyorsun!" İkisi de birbirine güldükten sonra kafasını bana geri çevirdi. Benim hala ona baktığımı görünce gülümsemesini durdurmak dudaklarını birbirine bastırdı. Gerçekten tatlıydı..
Altuğ
Buket ve Adel'i gönderdiğimizden beri Buket'in anne ve babasının yanında oturuyordum. Sohbetleri sarmıştı. Bir süre sonra Serpil abla gelmiş ve yanımıza oturmuştu. Buket'in annesi, Serpil ablanın elini tuttu.
"Arkadaşlıkları çok güzel, çok tatlılar." Diyip gülümsemişti. Adel ve Buket'ten bahsediyordu. Arkadaş mı? Birbirlerine bakışlarını görmüyordu herhalde. Aşktı bu be! Serpil abla bilmeze yatıp "Aynen canım." Diye onun dediğini desteklemişti. Sonra bana baktı. "Altuğ? Sen niye yalnızsın bakayım? Kalk ayağa." Serpil abla beni çekiştirip ayağa kaldırdı. "Ha-" sahneye kadar beni çekiştirmişti. Dans etmeye başlamıştık. "Kızımın arkadaşları yalnız kalamaz!" Diyip gülmüştü. Ben de güldüm. Seviyordum bu kadının enerjisini.Adel
Altuğ ve annemi görünce gülmeye başladım. "Anne? Altuğ?" Onlar da bana bakıp gülmüştü. Benim güldüremediğim çocuğu annem güldürmüştü cidden. Kadınım ya! Kimin annesi.
Birden buket yanağımdan tutup kendisine bakmamı sağlamıştı. "Dans ederken başkalarına odaklanma, bana bak." Demişti. Yanaklarım kızarmadıysa ne olayım. Şarkı bitene kadar sadece birbirimize bakmıştık. Ona sadece "Çok güzelsin." Diyebilmiştim. Ben bunu dedikten sonra bana bir süre baktı. Sonrasında kollarını üzerimden çekip "teşekkürler." Dedi. Kafasını aşağı indirmişti. Vücudumu aşağı indirerek yüzüne bakmaya çalışmıştım. "Ne oldu?" Yüzünü benden saklıyordu. "Utandım sadece. Boş ver beni." Yanımdan topuklularını yere sürte sürte ailesinin yanına gitmişti.
İpek omzuma vurdu. "İyi iş çıkardın ha!!" İpek'e sinirli sinirli baktım. "Eğer bir daha bana bir şey yapmaya kalkışırsan, o elini-.." Altuğ ağzımı kapatıp susmamı sağlamıştı fakat ben yine de el hareketleriyle tam olarak ne yapmak istediğimi İpek'e güzelce anlatmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
RandomHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.