Adel
Altuğ'lar bize gelmişti. Altuğ bir kızla ilgileniyor gibiydi, anneme anlatıyordu. İkisi düğünden beridir daha fazla yakınlaşmışlardı. Mahalleler de olan dedikoducu teyzeler gibi bir yandan sürekli herkesin arkasından geçirip, bir yandan da birbirlerine dertlerini anlatıyorlardı. Yağmur ve İpek uzaklaşmış gibiydi. Normalde yapış yapış olan bu çift, şimdi? Araları mı bozulmuştu yani?
İpek'in yanına gidip aklımda olan karmaşayı düzeltmek için bir şeyler sordum. "Sorma abi ya.. 'her kıza yavşıyor muşum.' Dün gece fıstık gibi hatun geçti yanımızdan. Eh, insanlık hâli yani bi gözüm kaymadı değil. Sen gel bunu fark et, tokatı yanağıma geçir, üstüne triplen. Anasını satayım aramızda bir şey yok ki, neye bu kadar kızıp, tripleniyorsun. Aslında olmasını isterdim.. Yağmur hoşuma gidiyor ama daha önce hiç ciddi ilişkim olmadı, ne yapacağımı bilmiyorum, nasıl gönül alabileceğimi vesaire.. Öyle yani. Yağmur'la hiç öpüşmedik bile biliyor musun? Başka kız olsa öperim ama onunla yapmak utanç verici geliyor. Ne kadar garip, ne oluyor bana be. Bu ben değilim, KIZLARA YAVŞAMAM LAZIM!!"
Ağzım açık dinledim. Gerçekten bunun yüzünden mi konuşmuyorlardı? "İpek, hep böyle devam etmeyecek biliyorsun değil mi? Ona açılman gerek, ne zaman açılacaksın?" Bana öylece bakıyordu. Açılma olayını hiç düşünmemiş gibi bir hâli vardı. "İstersen onu da alıp benim odama çık. Orada açılırsın. Unutma, sakin ol ve korkma. Eminim duygularınız karşılıklıdır. Yoksa bir kıza bakmana bu kadar tepki vermezdi." Bunu diyip omzunu pat patladım. Gazı vermiş olmalıyım ki kafasını sallayıp ayaklandı. Dik dura dura Yağmur'un yanına gitti ve bir şeyler diyip benim odama götürdü. Hadi bakalım, mutlu mu döneceklerdi yoksa üzgün mü?
Bir süre geçince oflayıp puflamaya başladım. Altuğ ve annem bana dik dik bakıyordu. Ben de onlara baktım. "Ne be?!" İkisi de güldüler halime. Altuğ sırıtarak bakıyordu. "Buket'i mi özledin?" Göz devirip tekrar ofladım. "Buket ne alaka şimdi. Hem onu niye özliyim ki??" Annem bir Altuğ'ya bir bana bakıyordu. "Kızım, Buket'le aranızda bir şeyler vardır diye düşünüyordum. Yok mu?" Altuğ anneme bakıp 'hayır' anlamında kafa salladı. "Var var. Senin bu kızın Buket'e kör kütük aşık. Ama Buket salağı hâlâ kıllı, Kerem Bürsin'e benzeyen mağara adamıyla sevgili. Ayrıca sanırım araları bozuldu. Şimdi de sıkıntıdan ve onu düşünmekten patlıyor." Altuğ'ya ayağımdaki terliği fırlattım. Hemen annemin arkasına geçti. Annem kollarını açıp Altuğ'yu korumaya çalıştı ve bana sinirli sinirli baktı. "Anne çıksana yaa!!" Tam o sırada İpek ve Yağmur el ele tutuşmuş bir şekilde gelmişti. İpek artık sevgili olduklarını söylemişti. Altuğ garip ve şaşırmış bir şekilde ikisine bakmıştı. "Siz zaten sevgili değil miydiniz amına" demişti. Bunu dedikten sonra gülmeye başladım ve sonuç olarak yerle buluştum. Asla sakin gülemezdim, illa bir yere vurmam veya yere düşmem gerekirdi. Yerden kalkmaya üşendiğim için sırt üstü yatıp kollarımı açtım. Oflamalarım yine başlamıştı. Buket'in yanımda olmasını istiyordum.
Buket
Adel'i düşünmeden edemiyordum. Geçen gece her aklıma geldiğinde kalbim küt küt atıyordu. Ona yazmaya asla cesaret edemiyordum. Her neyse. Sakin ol Buket, sevgilin var. Şu an da resmen onu aldatmış sayılırsın ve bu çok kötü bir şey. Kendine gel..
Odamda öylece oturuyordum. Sıkıntıdan patlamak üzereydim. O sırada kapı açıldı ve Baran'ın sırıta sırıta içeri girişini izledim. Onu görünce ben de kalkıp hemen ona sarıldım. Sarılmamız bitince bana yaklaşıp dudağımdan öptü. Karşılık verdim fakat bu.. Çok uzun sürmedi. Öpüşmeye başladığımız an da aklıma Adel geldi ve Baran'ı birden ittirdim. "Siktir, Buket ne oluyor!?" Onu öper öpmez gözlerimin önüne Adel gelmişti. Sanki onunla öpüşüyordum. "Ee.. şey.. özür dilerim. Bir şey oldu mu?" Sinirli sinirli bana bakıyordu. Ona tekrar yaklaştığım da benden uzaklaşmıştı. "Baran, yapma böyle.. özür dilerim, hadi barışalım." Sımsıkı sarıldım. O da dayanamayıp bana sarıldı. Bir daha böyle bir şey yaşanmaması için dua etsem iyi olacaktı.
Adel
Annem odasına gitmişti. Biz, klasik 4lü. Koltuğa yayılmış komedi filmi izliyorduk. Tabii, İpek ve Yağmur pek filmle değil de öpüşmekle ilgileniyor gibilerdi. Yanımdan cak cuk sakız çiğneme sesi gibi sesler geliyordu. Altuğ birden carlamaya başladı. "Öpüşecekseniz başka yerde öpüşün be!!" İkisi de olduğu yerde sıçramıştı ve öpüşmeleri bozulmuştu. Altuğ'ya gıcık gıcık bakıp umursamadan öpüşmelerine devam etmişlerdi.
Film çok sarmadığı için televizyonun sesini kısmış ve telefonlara sarılmıştık. "Tekrar birinin düğünü olsa da eğlensek. Gerçekten tatile gireli 1-2 hafta oldu ve hayatımız da hiç bir bok olmuyor!" Aklımda ki isyanı dışa vurdum. Hepsi bana dönüp baktı ve isyanımı haklı kıldılar. Hepsi telefonu bırakınca sohbete döndük. Altuğ'nun dizine kafamı koyduğumda saçlarımla oynamaya başladı. Buket'le olanları anlatınca hepsi "NEEE?!?!" diye çığlık atmaya başladılar ama çığlık atmalarıyla, teker teker kafalarına yapıştırmam bir oldu. "Annemler yukarda salaklar! Sessiz olun biraz!" Gülüp sustular. "Ne yani? şimdi, seni öptü ve yakınlaşmak istemediğini mi söyledi?" İpek'in sorusuna 'evet' anlamında kafa salladım.
Hepsi "mal mı bu kız?" der gibi bakıyordu. Ben de onlarla aynı fikirdeydim.Yavaş yavaş saat geç olmuştu. Çocukların hepsi teker teker evden gidince ortam yine sessizleşmişti. Beynimi ele geçirmiş hanımefendi tekrar kendini hatırlatmıştı. Hatırlatmaktan asla vazgeçmiyordu maalesef.
Öylece koltukta kendi kendime düşünürken bir mesaj geldi. Buket'ten idi. Kötü olduğunu söylüyordu, Baran'la öpüşürken onu itmiş mi ne. Öyle bir şeyler olmuş işte. Neden ittiğini sorduğum da cevap vermemişti. Böyle yapması beni daha çok meraklandırıyordu. Yoksa niye umurumda olsun o gorili itmesi, iyi olmuş. Daha beterini yapar inşallah.
Buket'in az da olsa moralini düzelltiğimi anladığım da uykumun geldiğini söyleyip telefonu kapattım. Aslında yoktu ama biraz daha Baran'dan bahsederse patlayacaktım. Şaka gibi, öpüşmemizden hiç bahsetmemiştik gerçekten. Aradan sadece 1 gün geçmesine rağmen bir şey olmamış gibi onun aşk acısını dinliyordum gerçekten. Ah, ne aptalca..
Kafamı artık buna yormasam iyi olacaktı. Buket'in eninde sonunda gerçekleri öğreneceğini umarak gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Tamamen bölüm olsun diye yazdığım bir bölümdü. Çok boştu kısacası. Çok fazla uykum olduğu için şu an beynim bazı şeyleri reddediyor. O yüzden düzgünce yazamıyorum bile. Benden bu saatte mükemmel bir bölümü yazmamı beklemeyin. Harfleri göremiyorum daha!! Ama yarın beklemede kalın, her an yeni bölüm yazıp atabilirim. İyi geceler!!,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘉𝘢𝘳𝘪𝘴𝘵𝘢 | gxg
RandomHetero olduğunu düşünen barista ve sürekli onun çalıştığı kahve dükkanına gelen lezbiyen müşterinin ilişkisini konu alıyor.