Ne o anlatmıştı gerçeği ne de ben onunla gitmiştim o gece.
Aksayan doğalgaz işi yüzünden de üç gün soğukta evde kalacaktım ama neyseki üst komşum elektrikli ısıtıcı vermişti ve bir gece soğukta uyumak zorunda kalmıştım. Dışım bir şekilde ısınmıştı ama hiç bir şey söylemeden kapıdan çıkıp giden Charles'ın soğukluğu bir türlü geçmiyordu.
Charles ile yaptığımız o soğuk konuşma üzerinden neredeyse bir ay geçmişti ve şimdi şubatın ortasındaydık. Onu bu süreçte bir iki kez fabrikada görmüştüm ama konuşmamış kaçmıştım, o da yanıma gelmemişti zaten.
İki pilotda son zamanlarda ya imolada ya da buradaydılar, araç neredeyse hazırdı ve fabrika da ki kolej havası haberlere bile çıkmıştı. Vasseur bu sene şampiyonluğu çok istiyor gibiydi.
Bizim departman dahil bütün departmanlar harıl harıl çalışıyor ve mükemmel aracı ortaya çıkarmaya çalışıyordu.
Şimdi rüzgar tünelinde aracın aerodinamik testlerini yapıyorduk. Görünüşte güzel görünen araç işlevde berbattı, elimde ki sonuçlara bakıp hayal kırıklığı yaşarken gelen Luke ile Anthony keyifsizliğimi fark etmişlerdi.
Hayır bir de aklımı kurcalayan Anthony mevzusu vardı. Luke'un Anthony hakkında söylediklerinden sonra kafam çok karışmıştı. 'Onun da ilgisini fark edince önce ben açılmak istedim.' ne ilgisiydi bu ama bir yalnış anlama olduğuna da emindim. Bildiğim kadarı ile Lily ile gayet iyi gidiyorlardı.
"Niye moralin bozuk seninnn?" Luke başını omzuma koyup son kelimesini uzata uzata söylediği cümlesi ile gülmeden edemedim. "Acaba neden bozuk Luke bir tahmin et bakalım."
"Araç yüzünden değil mi?" cevabımı başımı sallayarak verdim çünkü bunu burada sesli dile getiremezdim. Bay Lorenzo'dan tutun Vasseur'a kadar herkes buradaydı çünkü.Elimde ki verilere son kez bakıp masanın üzerine bıraktıktan sonra dışarıya çıkalım diye öneride bulundum bizimkilere. İkiside kabul ettiklerinde sessizce sıvıştık odadan.
Dışarıya çıktığımızda Anthony bize kahve alıp öyle geleceğini söyledi ve gitti. Luke'da "Çıkmaya izin var mı ki?" diye sormuştu bende "Var." demiştim kısaca. Zaten işimizde bitmişti hatta Adele ve Diego çıkmışlardı bile.
Sigara molası için gittiğimiz banka gidip oturduğumuz da Luke yapıp yapabileceği en büyük hatayı yaptı ve bir dal sigara çıkardı.
"Sen! Sen ne yapıyorsun?"
Luke ağzında siğarası elinde çakmağı ile yavaşça kafasını bana döndü ve korku içinde yüzüme baktı.
O her zaman kaçmaya bende her an onu dövmek için kalkamaya hazır bir şekilde birbirimize bakarken Luke ağzındaki sigarayı çıkarıp paketine yavaşça geri koydu ve "Özür dilerim." diyerek şirinlik yapmaya kalktı.
Ama çok geçti artık Luke atik bir hamle ile kalkmış ve koruluğa doğru kaçmaya başladı. Bende onu yakalamak için arkasından koşmaya başladım. Bir yandan koşuyor bir yandan da saydırıyordum "Hani söz vermiştin yalancı çok güzel gidiyorduk neredeyse bırakacaktık."
Ben kovalıyorum o kaçıyordu. Fabrikadan iyice uzaklaşmış korunun içine girmiştik artık. Tenha bir köşede sıkıştırdığım Luke ile köşe kapmaca oynarken kendini savunmaya çalışıyordu "Bak valla bırakmaya çalışıyorum bu bu hafta ki tek siğaramdı yemin ederim."
"Yalan söyleme. Artık haftada bir kez içme hakkımız vardı onu da iki gün önce kullandık ya zaten."
Luke sağa kaçarken bende sağa atak yapıyordum, o sola kaçarken bende sola atak yapıyordum. Köşe kapmaca oyunumuz bir anda oldukça absürt gelmişti ikimize de ve birbirimize bakarken gülmeye başladık. Neredeyse yere yatıp tepinecek kadar gülerken yanımıza fren bölümündeki mühendisler geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ferrari Prensi / Charles Leclerc
FanficSeni sevmek Ferrari kadar güzeldi ama sen Ferrari motoruydun güzelim. Charles Leclerc Scuderia Ferrari F1 pilotuydu ve aerodinamik mühendisi Laura Thompson tarafından aşka düşürülmüştü. Bu sene o sene olacak mıydı ve Laura Charles'a hayalindeki şam...