Ferrari Prensi / Charles Leclerc

sel (part 1)

"Yarış iptal oldu. Karar henüz medyaya iletilmedi ancak bize gelen bilgilere göre kesin iptal." sosyal medya sorumlusu Bay Thomas elinden bırakmayı reddettiği kalemi ile toplantı salonunda son on beş dakikadır yarışın iptal edilme nedenini açıklıyordu.

Sel felaketinden dolayı İtalya Grand Prixi iptal olmuştu çünkü bütün padok su altında kalmıştı. Yani anlayacağınız evimizde ilk yarışımı yapamayacaktık.

"Ferrari markası olarak sahada maddi manevi bütün yardımı yapacağız." Bay Thomas konuşmaya devam ettiğinde düşüncelerimi hızlıca dağıttım ve yeniden toplantıya odaklanmaya çalıştım.

Ancak içim hiç rahat değildi oturduğum sandalyede huzursuzca kıpırdanarak Luke kısa bir bakış attım ama o telefonu ile ilgileniyordu.

Bu yüzden yeniden Bay Thomas'a odaklanarak gelen son bilgileri dinlemeye devam ettim. Gelen haberler hiç iç açıcı değildi, çoğu kişi kaybolmuştu ve malesef ölümler de vardı.

Medya direktörü Bay Thomas'ın bölge ile ilgili bilgileri aktarmaya devam ederken uygun bir anı kolladım sorumu sormak için. Evet bölgeye gidecektik ama ne zaman gideceğimizin bilgisini daha vermemişti.

Sonunda Bay Thomas "Sorusu olan var mı?" dediğinde işte uygun zaman diyerek konuya daldım "Bölgeye yardım için ne zaman gideceğiz peki?"

"Öğleden sonra saat 13.30'da orada olacağız Laura. Buradan da 12.00 gibi çıkarız, bu yüzden şimdi hepiniz evinize gidin ve hazırlanın."

Toplantı salonunda ki herkes ayaklanmaya başladığında Bay Thomas yeniden konuşmaya başladı. Bu adamında böyle bir huyu vardı, tam bitti konuşması diyoruz ki kendiside bitirmiş gibi yapıyor ama sonra bam diye yeniden başlıyordu her seferinde.

"Unutmayın oraya yardıma gidiyoruz ve gittiğimiz alan oldukça tehlikeli. Sel tehditi hâla devam ediyor bu yüzden kurtarma ekiplerinin emirlerine uyup çoktan kurtarılmış insanlara yardım edeceğiz."

Hepimizin gözünün içine bakarak söyledikleri beni oldukça etkilemişti çünkü hiç bir eğitimim yoktu ve oraya gittiğimizde faydam yerine zararımın olmasını istemiyordum.

Düşüncelerimin ağırlığı ve orada yardıma muhtaç olan insanlar ile kendimi daha da kötü hissetmeden eve gitsem iyi olacaktı. Bunun için ilk olarak ofise uğrayıp eşyalarımı almam gerekti.

Sonra da çıkışta beni bekleyecek olan Anthony'nin yanına gitmeliydim. Luke işlerin yoğunluğundan dolayı gelmiyordu, aslında gelmeyi çok istiyordu ama Bay Pedro izin vermemişti malesef.

Her neyse yine de Anthony ve Faruk geleceklerdi.

Zaten Anthony'de beni eve bırakacak hazırlandığımda ise geri alıp birlikte geçecektik fabrikaya.

Charles nerede diye soracak olursanız eğer o Monako'ya gitmişti normalde dün burada olması gerekirken işlerim uzadı diye kısa bir mesaj ile beni geçiştirmişti.

Bakü'de yaşanan o olaydan beri Miami Grand Prixinde de bariz bir soğukluk girmişti aramıza. Her zaman ki gibi birbirimizi öpüyor seviyor ve ateşli geceler geçiriyorduk ama bi şeyler olmuştu ve tek suçlusu bendim.

Charles ondan bir şey sakladığımı biliyordu ve inatla gerçeği söylememem onu deli ediyordu. Hala beni sevmekten ve benimle ilgilenmekten vazgeçmemişti ama bu yalanı daha fazla uzatırsam sonu hiç iyi bitmeyecekti.

Bu yüzden bu akşam ona her şeyi anlatacaktım ne olursa olsun.

Zihnimi meşgul eden düşünceler eşliğinde eve ulaşmıştım. Kısa bir duşun ardından dolabımda ki en uygun giysileri giydim.