bayan bonaventure ve çörekleri

1.2K 56 23
                                    

"Şu köşedeki durakta inebilirim." Charles aracı durağın önüne çekerken yaşadığım saçma geceyi düşünmeden edemiyordum. Şimdi gerçekleri bildiğim halde Adele'nin yüzüne nasıl bakacaktım ben ona doğruları anlatmam gerekiyordu.

"Evin mavi binada mı?" Charles'den gelen soru üzerine zihnimi meşgul eden düşünceleri hızlıca kovaladım ve sorduğu soruya odaklandım.

"Hayır. Evimin sokağına araç giremiyor ama hemen o mavi binanın arkasında ki sokakta zaten evim."

Aracı tamamen durduran Charles emniyet kemerini çıkarıp benim ile birlilte araçtan indi. Önce neden indiğini anlamasam bile beni kapıma kadar bırakacağını anlayıp gelmesine hiç gerek olmadığını söyledim. Ancak bunu ona söylediğimde duymamış olayım bakışları attığında birlikte evime doğru yürümeye başladık.

"Bana doğruyu söylemediğini biliyorum Laura."

Sözleri ile ona baktığımda aklıma Adele'nin aldatılması geldi yeniden. Her ne kadar benden hoşlanmasa ve beni bir böcek gibi görse bile onun adına çok üzülüyordum.

"Evet sana yalan söyledim ama gerçeği sana anlatamam. Olay benim ile ilgili değil ve bende tehlikede değilim Charles. Merak etme sorunu çözdüğümde sana her şeyi anlatacağım."

Konunun hemen dağılmasını istiyordum bu yüzden evimin önüne geldiğimizde işte burası diye seslice söyleyip sevimli apartman girişimi gösterdim.

"Kaçıncı kat?"

Şu küçük balkonlu olan birinci kat hemen." parmağım ile gösterdiğim yere baktığında güzelmiş diye mırıldandı kendi kendine.

Sessizlikten hiç bir zaman hoşlanmadığım için bir şeyler sorma gereği duyarak konuşmaya başladım. "Sezon biter bitmez hemen çalışmalara başladınız. Tatil yapmayacaksınız sanırım bu yıl?"

Charles balkonuma bakmayı kesip bana döndüğünde gülümsüyordu. Gamzeleri o kadar güzeldi ki dokunmamak için kendimi zor tutuyorum şu an.

"Sezon bitimi yaptığımız bu pratikler ve çalışmalar ile geçen sezonun incelemesini yapıyoruz. Standart bir şey ve max iki hafta sürer her sene. Yarın akşam da Monako'ya döneceğim ve tatilim başlayacak aslında." söylediklerinden sadece yarın gideceği kısmına odaklanmıştım "Yarın gidiyor musun?" diye üzgün bir ses tonu ile de seslice dile getirmiştim üzüntümü.

Her ne kadar fabrikada çok göremesem bile bana iyi davranan nadir kişilerden biriydi o.

"Evet yarın akşam gidiyorum ama geri geleceğim üç hafta kadar sonra vlog çekimi için fabrikada olacağım." demek vlog çekecekti anladığımı belirten mırıltılar çıkarırken de binanın kapısına iyice yaslanmıştım.

Aramıza her zaman giren minik sessizliklerden biri daha girdiğinde onu bölen bu kez Charles oldu.
"Bayan bonaventure'nin çörekleri kafesini biliyor musun?" sorduğu soru ile kapıyla olan bakışmamı kesmiştim ve ona dönmüştüm. "Hayır bilmiyorum. Henüz tam olarak Marenallo'yu gezme fırsatım olmadı. Neden sordun ki?"

"Orası bu bölgenin en iyi çöreklerini yapan kafe mutlaka denemelisin."

"Eğer en iyisi ise mutlaka deneyeceğim." yüzümde oluşan kocaman gülümseme ile ona cevap verdiğimde anladım ki aramızda konuşulacak hiç bir şey kalmamıştı artık. Bu yüzden ona kısaca veda edip eve bıraktığı için de teşekkür ederek binaya girmiştim.

Ama kapı tam kapanmadan ve ben merdivenin daha ilk basamağında iken içeriye girdi. Heyecanlı bir şekilde bana bakarken ne olduğunu acayip merak ettim. Yönümü tamamen ona dönüp meraklı bir şekilde ona bakarken konuşmaya başladı.

Ferrari Prensi / Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin