yumruk yumruğa

753 39 37
                                    

"Şurada kulübe var sanırım Max oraya gidelim."

Genç adam kucağında hâlâ baygın olarak yatan sevgilisi ve Max ile koruluğun içinde ki kulübeye doğru ilerlemeye başladı. Max son kez telefonundan sinyal almaya çalışırken başarması için içinden dualar ediyordu, sevdiği kadın daha fazla dayanamazdı çünkü.

Kulübenin önüne geldiğinde kapıyı omuzu ile açmaya çalışmıştı ama pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Oldukça sağlam ve kilitli olduğuna kalıbını basardı.

Arkasını dönüp hâlâ bir umut sinyal arayan diğer adama baktı ama o kafasıyla olumsuz işareti yaparak çoktan yanına geliyordu.

Geldiği gibi de kapıyı önce biraz zorlayıp ardından da genç adamı uzaklaştırıp birkaç sert omuz hamlesi ile açtı.

İçerisi karanlık olmasına rağmen iki adamından gözü hızlıca ortama alıştı. Charles köşedeki tek kişilik yatağın üzerine yaralı kızı yatırdı.

Korkarak nabzını kontrol ettiğinde kalp atışının daha da zayıfladığını hissetmesi ile endişe bütün bedenini ele geçirdi. Laura zar zor nefes alıp kalbi zayıfca son savaşını verirken "Max." diye mırıldandı "Onu kaybediyoruz." diyerek diğer adama döndü.

Ve sözlerini tekrarlardı "Onu kaybediyoruz."

Max soğukkanlılığını koruması gerektiğini çok iyi  biliyordu. Yakın arkadaşını daha doğrusu eskiden çok yakın olduğu arkadaşını biraz olsun tanıyorsa panik atak geçirmesine çok az kalmıştı.

Max sadece düşündü yatakta baygın şekilde yatan Laura ile aldıkları ilk yardım kursunu düşündü. Daha sonrası içinde hiç vakit kaybetmeden odada bulduğu gaz lambasını yakarak işe koyuldu.

Bulabileceğinden emin olmadığı ama bulduğu ilk yardım çantası ile de dünyalar onun olmuştu.

Max Charles'ı sinyal alabileceği bir nokta bulması için eline verdiği telefon ile dışarıya gönderdikten sonra yatan kadını hayata bağlamak için yapabileceği her şeyi yaptı.

Yaklaşık 10 dakika sonra gelen Charles Max'in yanına gelip müjdeli haberi verdi. Sonunda yakalayabildiği sinyal ile kurtarma ekiplerine bulundukları yeri tarif etmişti.

Şimdi sadece Laura'nın savaşması gerekti.

Max gelen adam ile yaralı kızdan uzaklaştı. Sonuçta gelen adam kızın sevgilisiydi değil mi?

Hiç istemeyerek ikiliden uzaklaşıp köşedeki koltuğa oturdu. Endişe ile yatan kızın saçlarını okşayan Charles'ı görmek tahmin ettiğinden de çok acı veriyordu. Bu yüzden konuşarak acıyı geçiştirmeyi umdu.

"Eminsin değil mi? Doğru yeri tarif ettin."

"Evet Max 20-25 dakikaya burada olurlar."

İki adamda birbirlerine nefret ile karışık değişik duygular besleyerek bakmaya başladılar.

Ne zaman bu hale gelmişlerdi ki?

Bir kız yüzünden giridde birbirine saygı duyan ve kendilerini bildiklerinden beri yarışan bu iki adam ne ara bu kadar yabancılaşmışlardı birbirlerine?

Laura acı içinde uyku ile uyanıklık arasında gidip gelirken Charles baş ucunda onu kontrol ediyordu.

Diğer adamın ise sevdiği kadının başında beklemek için yapamayacağı hiç bir şey yoktu. Ama ne yazık ki şu an sevdiği kadın bir başkasına aitti.

"Onu tanımıyorsun." dedi Max. İliklerine kadar biliyordu ya kendisi bile bazen Laura'yı tanımakta zorlanıyordu.

"Yine başlama Max."

Ferrari Prensi / Charles LeclercHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin