Ben korku ile bakarken Afran bağırmaya başladı. '' Sen ne yaptığını sanıyorsun !? Neden böyle korkunç bir şeyi yaptın ?! '' dediğinde kolumu ondan kurtardım.Hırsla '' Ben mi ne yaptığımı sanıyorum ? Bacaksız sevgilin ne yapıyor asıl gelmiş '' Afran'ımı göreceğim ben nerede o sevdalım..'' bilmem ne diye bağırıyor avluda ! Tamam ben senin benimle kağıt üzerinde evli olduğunu biliyorum ama cidden beni millete kocasının sevgilisi var etiketi yapmanıza gerek var mıydı ? '' dediğimde elini saçına geçirdi. '' Bu şekilde bir tepki vermen gerekmiyordu Polen ! '' dedi. Bana Dilva'yı savunması artık canımı yakıyordu. Gözlerim dolmaya başlamıştı. Sonunda daha fazla dayanamayıp çığlığı bastım. Daha fazla uslu kız rolü oynayamayacağım kararına varıp konuşmaya başladım '' Sen nasıl bir adamsın ? Ben seninle kağıt üzerinde evliyim ama senin sevgilin olup beni bu hale sokuyorsunuz.Ben herhangi bir erkek konuşsam bir ton azar işitiyorum. Sevgilim olsa öldüreceksiniz. Sen hala ne yapıyorsun de. Sana yazıklar olsun! O sevgilin buraya bir daha geldiğinde ya da karşılaştığımızda fark etmeyecek onu parmaklarımla becereceğim yukarıdaki şahidim olsun.Benden de uzak dur !'' deyip hızla yanından geçip telefonumu cebime tıktım . O daha ne olduğunu anlamadan masanın üzerindeki bardağı alıp ona fırlattım ve hızla odadan çıktım. Arkamdan bağırmasına kulak tıkayarak konaktan çıktım.
Hızlı adımlarla babamın yanına giderken dışarıya çıkmış olduğum halimi insanların garip bakışlarından sonra fark ettim . Üstüme bakmamla bir küfür kendime sallamıştım. Buraya geldim geleli muhafazakar tiplerle takılmaktan giydiğim şort ve ince askılı ile kendimi ucube gibi hissettim. Daha fazla yolun ortasında dikilmekten vazgeçip ilerlemeye devam ettim. Uzun bir yürüyüşün ardından konağa geldiğimde kapıya hırsla vurdum. Sonunda Banu halamın sesi duyuldu '' Ay aman geliyorum. Emine kız kapıya niye bakmıyorsunuz siz .'' lafının bitmesi ile kapıyı açması bir oldu. '' Selam yavrum ! '' diyerek boynuna sarıldım. Bir şeylerin ters gittiğini öğrenmelerini istemiyordum. Şaşkınlığını üzerinden atınca sarılmama karşılık verdi. Ayrıldığımızda '' Kız nereden çıktın böyle birden sen ? Ay bu üstün ne böyle çabuk odama geç valla baban ile deden görmesin kalplerine iner !''dedi.
Saat beş gibi herkesten izin isteyerek sonunda kalktım. Geldiğim yolu ağır adımlar ile döndüm.Eve tam girecekken biraz ileride arabanın arkasında bir adet kaltak ve Afran'ı gördüm. Onlar beni fark etmeden yaklaşıp dinlemeye başladım. '' Afran' bu daha ne kadar böyle sürecek ben dayanamıyorum o kızın yanında olmasına ! '' dediğinde içimden pis fahişe dedim. Afran konuşmaya başladı '' Dilva'cım anlamıyorsun .. '' parmağımı ağzıma sokup kusma işareti yaptım '' Beni böyle sıkıştırma bazı şeyler hemen olmuyor.'' dedi.Bana karşıda bu kadar kibar olsana adam, diye geçirdim içimden. Dilva '' Hemen olmuyordu da neden bu kızla evlendin hemencecik. Afran ben anlamam ya o eve gelin gelirim ya gelirim.''dedi. Afran elini saçlarına geçirerek ofladı '' Ya sen neden laftan anlamıyorsun.O kız dediğin öyle yada böyle karım önce düzgün konuş. Ayrıca gerekti evlendim.Ben bunaltmayı kes.'' dediğinde sırıttım. Dilva'nın benim tarafıma yöneldiğini görünce hızla konağa girdim. bir kaç dakika sürmeden içeriye Dilva ve Afran peş peşe girdi. Dilva '' Liyan ana , Liyan ana ! '' diye bağırmaya başlayınca ona döndüm '' Yine geldi Allah'ın belası!'' diye bağırdım. Afran bana '' Polen ! '' diyerek çıkıştı . Onu taklit ederek '' Pılın.''dedim. Bu sırada Liyan mutfaktan çıktı. ''Dilva kızım hayır ola ? '' diye sordu. Dilva eliyle '' Beni ne zaman gelin yapacağınızı merak ediyorum Liyan ana bu yılan zehirleyecek sizi.'' dediğinde merdivenden üzerine atladım. Elimi saçına dolayıp suratını dizime vurdum. Afran olayın şokunu atlatınca bizi ayırmak amaçlı beni belimden tutup kendine çekti '' Seninle de hesabımı göreceğim Afran sıranı bekle ! '' derken elinden kurtulup kasıklarına sıkı bir tekme indirdim o kendi haline dönünce bende tekrar Dilva'nın üzerine atladım. Saçından tuttuğum gibi mutfağa sürükleyip kapıyı kimse giremesin diye kilitledim. Dilva korkuyla bana bakıyordu. '' Şimdi belgesel çekeceğiz seninle konusu yılan zehrinin insan üzerinde ki etkisi hazır mısın ? '' diye sordum.Geri geri yerde sürünürken içimdeki psikopata gazı verip elinde tuttuğu yazma ile bileklerini bağladım. '' Yukarıya verilmiş bir yeminim var seni parmaklarımla becereceğim.Ben çok inançlıyım bunu hemen halletmemiz gerekiyor.'' dedim.Bana doğru tekmelerini savururken bacaklarını zorla yakalayıp eteğini kaldırdım . '' Ne yapıyorsun sen be bırak beni !'' diye bağırmaya başlamıştı. Parmaklarımı açarak ona döndüm '' Sen seç hangisini istersin ? ''diye sorduğumda gelen kırılma sesi ile mutfağın demirli camına döndüm Afran camı yumrukla indirmişti ve bana öldürecek gibi bakıyordu. '' Polen onu bırak hemen ! Ne olur yapma! '' dedi.Gülümsedim '' Ne oldu canım karın ,sevgilini düzecek diye mi üzülüyorsun ? '' deyip eğildiğim yerden kalktım. '' Kapıdan uzak durun yoksa gerçekten yaparım.'' dedim. Afran bana umutsuz bakışlarını yolladıktan sonra kapıdan çekildi. Kapıyı açtığım gibi konaktan dışarıya fırladım.
Koşarken bir yandan da ağlıyordum. Bu gerçekten çok fazlaydı. Bana karşı içinde gram herhangi bir duygu bulunmayan adam onu çıkmaz karanlık sokaklarda başkalarıyla aldatan bir kızı seviyordu. Belki mükemmel değildim yada onlara göre biraz farklıydım ama bana karşı en azından biraz iyi olsa belkide bunları yapmayacaktım.Yaptığımdan pişman değildim ama siktir !
Bilmediğim bir yerde yürüyordum. Sonunda ilerideki yokuşun ucundaki tepeyi gözüme kestirip oraya doğru yöneldim. Tepeye geldiğimde ellerimi dizime koyup nefes almaya çalıştım. Sonunda biraz kendime geldiğimde bedenimi çimenlere bıraktım. Gökyüzüne bakarken olanları unutmaya çalıştım. Afran'ın bana o kızı savunması , onun eve rahatça girip '' Gelininiz olmak istiyorum ! '' diye bağırmaları. Hayatım daha ne kadar boka saracaktı bilmiyordum ama şuan pes etmek için çok erkendi. Göz yaşlarım yanaklarımdan aşağıya akarken cebimden telefonumu çıkarttım. Rehberden Shawna'nın numarasını bulduğumda onu aradım. Telefon kulağımda artık hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Telefon açıldığında Shawna'nın neşe dolu sesi kulaklarımı doldurdu '' Küçük kedim ! '' diye telefonu açtığında ağzımdan kaçan hıçkırığın peşinden konuştum '' Küçük kedin bir satanistin elinde !''
Shawna ile yaklaşık bir saat konuşmuştuk ve şuan biraz daha iyiydim ağlamam hafiflemişti ama durmamıştı. Biz konuşurken Afran bir çok kere aramış ve bir sürü mesaj atmıştı. Telefon konuşmam bittikten sonra mesajları açtım. Hepsi '' Neredesin Polen, aç su telefonu !? '' içerikliydi . Telefonu kapatıp yanıma koydum . Güneş yavaş yavaş batıyordu. Sol tarafıma dönünce bir saattir fark etmediğim muhteşem manzarayı gördüm. Ama kahrolası duygusallığım bu durumu bozmuş ve tekrardan ağlamam şiddetlenmişti. Bu sırada biri '' Polen , iyi misin sen ?'' diye seslendi kafamı sağa çevirdiğimde sanırım en son görmeyi beklediğim kişiyi gördüm. Cihan yanıma geldiğinde yattığım yerde oturur pozisyona geçtim. '' İdare ediyorum işte .'' dediğimde üzerindeki takım elbiseye aldırmayarak karşıma çimlere oturdu. '' Kandıramayacağını bilmeni isterim.'' diyerek ellerini önünde birleştirdi. '' Burası çok berbat? ''dediğimde gülümsedi '' O nedenle ağlıyorsun zaten değil mi ? ''diye sordu. Burnumu çektim '' Sen çok akıllısın ya .'' dedim.Ellerini teslim olmuşcasına yukarıya kaldırdı. '' Biraz .'' dedi.Saçlarımı geriye ittim '' Sanırım tekrar ağlayacağım .'' dememle tekrar ağlamaya başladım. Uyuz olduğuna bahse gireceğim Cihan ağlamam üzerine bana sarıldı. Ağlamamın arasında '' Fırsatçılığının hesabını ağlamam durunca vereceksin. '' dedim sadece güldü.
İki saat ağlamam , zırlamam bitmiş ve şuanda Cihan beni konağa geri götürüyordu. '' Ya sen beni buradan Sunset Strip'e yollasan bence daha iyi olur.'' diyerek ona döndüm. Gözünü yoldan ayırmadan konuştu '' Serger konağı senin açık adresin.Herkes seni merak etmiştir şimdi Afran'ı düşünemiyorum bile .'' dedi. İçimden gebersin diye geçirdikten sonra arabanın durması ile geldiğimizi anladım. '' Çok kötüsün Cihan.''deyip arabadan indim. Kapının önüne geldiğimizde saçımı düzeltip yiyeceğim lafları düşünmeye başladım. Tekrar tilki gibi dönüp dolaşıp buraya geleceğimi psikopat tarafım hesaba katmamıştı. Ben düşüncelere dalmışken Cihan çoktan kapıya vurmuştu. Kapının açılması ile kafamı yerden kaldırmadan önde Cihan gerisinden ben içeri girmiştik. Avluya çıktığımızda Afran'ın '' Onu bulunca mah...'' lafı yarıda kalmıştı. Çekdar Ağa '' Cihan oğlum şükürler olsun kızımızı bulmuşsun .'' dedi.Cihan mütevazı görünmeye çalışırken '' Bir dükkan aramaya çıkmış ve buraları bilmediğinden kaybolmuş . Ona buraları iyice gezdirmek gerek. Bizim boynumuzun yüküdür hanımı koruyup kollamak. ''dedi. Afran şaşkınca bakarken Çekdar Ağa Cihan'a bir çok övgü yağdırıyordu. Cihan Afran'a dönünce Afran yanıma gelip kolunu omzuma attı. Ben olayın şokundayken söyledikleri beni dahada şoka soktu. '' Eşimi bulmuş olduğun için sana çok teşekkür ederiz Cihan. Ona buraları iyice gösterme fikrini bizde akıl ettik ancak vakit ayıramadık fikirlerin için sağ ol . Hadi polen gel seni odaya götüreyim biraz dinlen.'' deyip imalı imalı Cihan'a baktıktan sonra beni yavaşça yönelterek odaya doğru ilerlerletti.
Bir şeyler aşırı derecede ters gidiyordu. Bana bağırmalıydı kötü davranmalıydı . Elimi yüzümü yıkadıktan sonra banyodan çıktım. Afran koltukta oturmuştu. Geldiğimi görünce '' Baya yorulmuş olmalısın. Biraz dinlen bu gün olanları da boş ver . Ben her şeyi unuttum. '' deyip gülümseyerek baktığında gerçekten iyi olup olmadığından şüphelenip yanına gittim. Bir elimi yanağına diğerini anlına koyarak gözlerine baktım '' Ateşinde yok ki ! '' dedim. Tekrar gülümseyerek anlında ki elimi indirdi. Avucumu çevirip öpecek gibi olup vazgeçti. '' Ben iyiyim ama sanırım karnım biraz aç . Mutfağa gidiyorum ben sende dinlen .'' diyerek hızla odadan çıktığında arkasından saf gibi kalmıştım......
Görüşlerinizi yorum olarak yazar ve oy verirseniz sevinirim !
![](https://img.wattpad.com/cover/32503767-288-k527620.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykırı ( DÜZENLENİYOR)
RomanceRenkli ışıkların altında süren Amerikan rüyası bir anda zorlu bir sürece girer