3 ay sonra
'' Hım, sonra ne olmuş ?'' diyen anneme '' Sen zaten beni dinleme ben kimim ki !'' diye trip atıp odadan çıktım. Son bir aydır işlerinin yoğunluğu sebebiyle benimle muhattap dahi olmuyordu. Ben ise son iki haftadır ağır bir griple cebelleştiğim için Shawna ve diğerleri ile buluşamıyordum. Artık iyileşmiş olmamdan dolayı bu gün için sözleşmiştik. Üzerimi değişip annemin yanına geri döndüm. Annem hala önündeki kağıtlar ile uğraşıyordu '' Yok artık ya kızın trip atmış sen çalışmaya devam et. Merakta etme hiç .'' deyip masanın üzerinden telefonumu aldım. '' Para isterken nasıl kazanıldığını düşünmediğinden haklısın. Bu arada çıkmadan nakit paran yoksa cüzdanımdan al.'' dedi.Telefonu alıp yanağına bir öpücük kondurdum. '' Ay balım benim nasılda aldı gönlümü !'' diyerek odama geçtim. İnce hırkamı üzerime geçirip telefonumu aldım. Annemin odasına gidip çantasından cüzdanını alıp oturma odasına geçtim. Cüzdanını ona uzatıp '' Annecim.'' dedim. Annem gözlüklerini saçına ittirip üç tane yüzlük doları bana uzattı '' Kartını da yanına al.'' dedi. Paraları cüzdan şeklindeki telefon kabıma tıktım.Yanağından makas alıp kapıya ilerledim. Ayakkabılıktan aldığım siyah spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıya yöneldim. '' Ben kaçtım .'' diyerek dışarı çıktım.
Andrew beni iki sokak aşağımızda bulunan kafenin önünden alacaktı. Evin önünden almasını ben istememiştim . Sola dönüp köşedeki kafeye doğru ilerledim. Kafenin önüne geldiğimden işaret direğinin altında beklemeye başladım. Bir kaç dakika sürmeden Andrew koşa koşa yanıma geldi. Ben '' Gangsterler mi kovaladı ne bu halin ?'' diye sorarken o ise ellerini dizlerine koymuş soluklanıyordu. '' Evelyn vardı ya onu gördüm. Beni görmesin diye koşturmak zorunda kaldım biliyorsun.'' deyip sonunda doğrulduğunda '' Ayrıca Sammy onun yanındaydı. '' dedi. Sammy lafını duyunca gözlerimi iyice gerdim.Neredeyse on beş yaşında evlenmeme sebep olacak eski sevgilimdi kendisi.'' Dalga geçmenin sırası değil. ''deyip kollarımı ona uzatıp '' Bak tüylerim bile adıyla diken diken oluyor.'' dedim. Salak Andrew ise cidden kollarıma bakıp '' Bunlar sarı görmüyorum ki ! '' dedi. Elimle kafasına bir tane vurdum. '' Lafın gelişi diyorum ! Her neyse hadi gidelim. Neyle gideceğiz ? Bence yürüyelim hava güzel.'' dedim. Ellerini cebine koyup '' Bence de yürüyelim. Annem krep yapmıştı bende dayanamadım abandım . Eritmem lazım. '' dedi . Yürümeye başladık. Buluşacağımız yer ,Sunset Strip'te olan Santa Monica bulvarındaki Starbucks, bulunduğumuz yere yürüme mesafesi ile on beş dakika uzaktaydı. Andrew bana kızlarla olan maceralarını anlatırken bende kahkahalarımla ona eşlik ediyordum. Karşıdan karşıya geçmek için ışığı beklerken arkamızdan biri '' Andrew bizi görünce kaçmanın sebebi Polen ile buluşacak olman mıydı yoksa ? '' diyerek yanımıza geldi. Kafamı kaldırmam ile Sammy'nin suratını görmem bir oldu. Ne kadarda çirkinleşmiş diye düşünürken , Andrew '' Hayır Evelyn ve senin mide bulandırıcı suratın hızlanmamı sağladı.'' diye lafa atladı. Ben kıkırdarken Sammy bana döndü '' Uzun süredir ortalarda görünmüyordun Poly .'' diyerek elini saçıma uzattı '' Baya da güzelleşmişsin.'' dedi. Kendimi geri çektim ''Uslu dur. Ayrıca sende bayağı bir çirkinleşmişsin. Bana Poly demeyi de kes.'' dedim suratımı buruşturarak. Tek kaşını kaldırıp '' Bir zamanlar çok beğenirdin yüzümü oysa ki .'' dedi imali imalı. Sinirlendiğim için '' Bir zamanlar kocamla henüz tanışmamıştım işte ondan zevkim de berbatmış.'' dedim. Benim şaşırınca yaptığım gibi oda gözlerini iyice gerdi '' Kocan mı ? Eskiden de şakacıydın ama bu kadar değildi.'' deyince . Sol elimi kocaman taşlı yüzükle alyansı gözüne sokarcasına ona uzattım. '' Düğün seronomime çağırmadım değil mi seni gerçi sen takı takmazdın ondan çağırmamışımdır.'' diye söylendim. '' Takı takmak ? Sen yoksa cidden evlendin ? '' diyen budala eski sevgilime bakıp '' Kendi kendime yüzük alıp takacak değilim. Cidden evlendim altı ayı geçti hatta. '' diye gururla söylendim. Aslında şuan tamamen yaşadığım iyi kısımlardan bahsedip onu sinir etmekle uğraşıyordum. Ona kalkıp da kocamın sevgilisi vardı üstüne törelere aykırı görüntülerimin kavgasında beni de avludan attılar falan demeyecektim. '' Ee peki eşin nerede tanışmak isterim beni bilirsin yenisi benden iyi mi değil mi görmem gerek !'' diye söylendi. '' Türkiye de. Eşimle tanışırsan akıl sağlığını kaybedip ona sulanacak olmandan korkuyorum.'' dedim. Andrew yarım ağız güldükten sonra Sammy '' Sen neden buradasın yada eşin neden orada ?'' diye sorunca '' Ay ben Shawna'nın doğumu için geldim. Normalde Türkiye'deyim sende ne meraklı çıktın az sus. '' dediğimde Andrew kahkahaları arasında ''Artık gidelim Polen.'' diyerek koluma girdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykırı ( DÜZENLENİYOR)
RomanceRenkli ışıkların altında süren Amerikan rüyası bir anda zorlu bir sürece girer