-31-

220 14 2
                                    

Tabağımda ki salatalıkları bitirdikten sonra çatalımı kenara bırakıp arkama yaslandım.Benim arkama yaslanmam ile tekrar dolan tabağıma bakıp dudak büzdüm. Ben böyle yapınca Liyan anne '' Büzme o dudaklarını öyle de ye şunları.'' dediğinde '' Zaten 1 tabak yedim sen ne yapıyorsun kayın anacım ? '' diyerek kaşlarımı çattım. Afran gene beni satıp babacığı ile beraber iş için başka şehre gitmişti. Dün kontrolüm vardı ve tek başıma gitmek zorunda kalmıştım. Babaannem ve işleri yüzünden bu kez Liyan annelerde kalmak istemiştim. Afran ve Çekdar baba tam 1 haftadır yoktular. Ben tabi kontrole bu iş seyahatinin denk gelmesi yüzünden Afran'a her türlü tavrı almıştım. Aradığında açmıyor, mesajlarına cevap vermiyordum. Ben açmayınca Liyan anneye beni soruyordu. Gitmeden önce tartışmamız da tuz biber olmuştu. Beni daha ilk kontrolde , cinsiyetini öğrenmemizi saymıyordum, yalnız bırakması gücüme gitmişti. Bunu ona söylemekten çekinmemiştim de.Ben Liyan annenin doldurduğu tabak ile bakışırken Liyan anne '' Yarın akşam dönüyormuş bizimkiler.'' dedi. İç çekip '' Afran dönmese de olur.'' dedim Ben böyle deyince Liyan anne gözlerini gerip '' Polen senden korkulur cidden. Çocuk bir şey yapamadı ki . Mecbur gittiler. Ben yıllardır bu dertteyim.'' dedi. Sırıttım '' Senin tek derdin kocacığın yani ben bir şey demek istemiyorum son olaylardan sonra.'' dedim. Ben bunu söyledikten sonra kıpkırmızı kesilen Liyan anne '' Edepsiz.'' diyerek suratını astı. Dil çıkartıp '' Birde kızarırmış canım benim. Sen Çekdar babanın yanında da böyle kızarıyonmu dikkat de etmedim.'' deyince önündeki salatalığı bana fırlattı . Ben kahkaha atarken bir yanda da '' Tabi normal bunlar daha 41 yaşındasın ne demişler insan kırkından sonra.. '' diyerek cümlemi tamamlayamadan tekrar kahkaha atmaya başladım. O kadar çok gülmüştüm ki gözlerimden yaşlar akıyordu. Bazen en anlamsız şeye durduramadığımız bir şekilde gülmeye başlarız ya aynen o durumu yaşıyordum. Uzun bir süre gülmeye devam ettikten sonra karnıma saplanan sancı ile kahkaham kesildi. Elim karnımın alt tarafına giderken suratımı acı ile buruşturdum. Liyan anne anlamadığım bir anda yanıma gelmişti. Eliyle önümde ki saçımı arkaya atıp '' Kızım ne oldu neren acıyor ? '' diye sormaya başladı. Zorla '' Karnıma sancı girdi. Çok acıtıyor.'' dediğimde hiç vakit harcamadan '' Berfin kız Berken'i çağır çabuk hayde ! ''diyerek bağırdı. Sancım daha da artarken '' Oha be bu ne şimdi mi doğacak ?! '' diye bağırdığımda Liyan anne '' Saçmalama kızım ! Bak geldi Berken hastaneye gideceğiz ! '' diyerek kolumdan beni kaldırdı. Bu sırada gelen Berken '' Hanımım müsaade edin de ben arabaya taşıyayım hızlıca.'' diyerek Liyan anneden izin istedi. Liyan anne '' Tamam evladım hayde siz inin ben çantaları alıp geliyorum.'' diyerek odadan çıktı. Bu sırada Berken beni kucağına alıp arabaya taşımaya başlamıştı. İçimden yandaşcının da eline kaldık be derken karnıma giren diğer sancı ile tekrar kasıldım. Arabaya geldiğimizde Berken beni arka koltuğa bırakıp şoför koltuğuna geçti bu sırada Liyan annede hemen yan tarafına yerleşti.

Tepemde dikilen Seval abla ile Liyan anneye göz ucuyla bakarken Seval abla kaşlarını çatarak konuşmaya başladı '' Biz daha dün konuştuk Polen hanım. Anlaşılan bir kulaktan girip ötekinden çıkmış anlattıklarım. Duygusal anlamda kontrollü olacaktık değil mi ? Sen ne yaşarsan bebekte yaşar. Hastalığın konusunda titiz olman gerekirdi.'' diyerek sustuğunda Liyan annede başıyla onu onayladı. Suratımı asıp '' Kahkaha atınca böyle olacağını bilemezdim ki .'' diyerek masum görünmeye çalıştım. Kaşlarını dahada çatan Seval abla '' Kahkaha atman esnasında vücud sonuç olarak bir hormon salgılıyor heyecan veya başka bir şey. Bu kadar çok olursa sana ve bebeğe zarar verebilir senin durumunda. İlaç kullanmamız zararlı olacağı için kendini frenle. Bu günkü sancılarında bir tek kahkaha sırasında kasılmalarına bağlı olduğunu düşünmüyorum. Neye üzülüp stres yaptığını bana olmasa bile Liyan annene söyleyerek bebek ile rahatlamanızı rica ediyorum. Şimdi Ben çıkışına izin verene kadar buradasın. Ayşen hemşire sancılar bitene kadar başında ona göre. Dinlen hadi.'' diyerek odadan çıktı. Hemşirede '' Ben sizi kontrol etmeye geleceğim bir şey olursa seslenin.'' dedikten sonra açık kapıdan çıktı. Liyan anne yan taraftaki koltuğa oturup bana döndü. Arkasına yaslanıp '' Afran'ın gitmesine sıkıldı canın ?'' diye sordu. Yattığım yerden ona döndüm. Evet canım çok sıkılmış üzülmüştüm.Hatta gider ayak kavga bile etmiştik.Çokta takılmamıştım gittikten sonra sadece kırgındım. Bu kadar etkileneceğimi bilmiyordum. Tabi birde geceleri sinirden ağlamam vardı. Dudaklarımı büzdüm '' Evet çünkü süper düşünceli oğlun beni ilk kontrolde sattı.'' dedim. Gözlerini devirdi ve '' Deme kızım öyle oda stres yaptı sen tavır alınca.Giderken görmedin mi nasıldı hali.''dedi. Çokta umrunda olduğunu düşünmüyordum '' Görmedim. Mümkünse eve de gelmesin ben seninle kalacağım nere giderse de gitsin gelirse. Haber felan vermediniz dimi ona ? '' dedikten sonra hafifçe yattığım yerden doğruldum. Karnıma sık aralıklarla giren sancılar yüzünden canım acıyordu. Liyan anne '' Yok ben haber vermedim ama vereceğim .'' dediğinde derin bir nefes aldım '' Eğer ona bir şey söylersen seninle konuşmam , tekrar.'' diyerek tehdit de bulundum. Gözlerini gerip '' Çok kötüsün Polen.'' dediğinde sadece sırıttım. Umarım yandaşçı Berken de bir şey söylemezdi.

Aykırı ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin