Öncelikle belirtmem gereken bir şey var.Bazı şeyleri açık açık yazacak bir tabiata sahip olmadığımdan dolayı yazmadım. O nedenle 'Neden yazmamış direkt atlamış. ' diye düşünmeyin. İyi okumalar !
Gözlerimi açsam mı açmasam mı diye düşünürken sanırım 10 dakika olmuştu.Hiç bir zaman utangaç biri olmamıştım ve utanmamıştım. Büyüdüğüm çevreden kaynaklı ve yapısal olduğunu düşünürdüm. Arsızlıkla bir değildi bu utanmama meselesi. Tabi dün geceden beri hayatım boyunca yaşayabileceğim tüm utanç duygusunun içerisindeydim. Dün gece ki ahkam kesen halimden eserde kalmamıştı. Dün gece ''Kıcım sınıçtı yıtırım nı vır! '' diyerek kendime verdiğim inanılmaz motivasyonun şuan bu utancı geçirecek bir hale dönmesini diliyordum.Utanç duygumu saymazsak gerçekten mutluydum.Artık tam anlamıyla bir evlilik olmuştu ve tamamen normal, tamam çokta normal değil , evli bir çifttik. Hala neden bu kadar utandığımı çözmeye çalışırken utancım sebebiyle gece yataktan fırlayıp koşa koşa banyoya girmem aklıma geldi . Onun içinde ayrıca utanmaya başladığım sırada ensemde hissettiğim el sebebiyle irkildim. İstemsizce kasılınca Afran '' Korkuttum mu ? '' diye sordu. Uyuyor numarası yapmayı düşündüğüm halde bu kez mantığım devreye girdi. Banyo olayından sonra gerçekten artık normalleşip şu saçma utancı , hiçte saçma değil oysa ki , üzerimden atmalıydım.En sonunda ona döndüm ama hala gözlerimi açmamıştım. '' Birazcık.'' dediğimde sesimin çatallı çıkmasına surat ekşittim.En sonunda zorla gözlerimi açtım. Fakat geri kapatmam bir oldu çünkü yüzüme düşen saçım gözüme girmişti.Saçımı çekmek için elimi kaldıracağım sırada Afran benden önce davrandı. '' Bu perçemleri kestirmek zorunda mısın ? '' dediğinde gözlerimi açmıştım. Elimle saçımdan bir tutam alıp kaldırdım. '' Öteki türlü kullanamıyorum ki . '' dedim.Gülümseyip kollarını bana doladı. Bende kollarımı ona doladığım da '' Saat 11 olmuş. '' dedi. Gözlerimi ona dikip '' Ciddi misin ? '' dedim. Yan taraftan telefonunu alıp '' Hatta 11.09 olmuş. Şirkete gidemem bu saatten sonra zaten niyetimde yok burası daha güzel.'' demesi utanç seviyemin katlanmasına sebep oldu.Ne olursa olsun dediğinde haklı olan Afran'a '' Tabi burası daha güzel. Eh tabi birazdan karnım aç diye tutturursun o zaman da mutfak güzel olur.'' diyerek güldüm. Telefonu yerine bırakıp '' Karnım zaten aç . '' dedi. Göz devirip '' Ne istiyorsun kahvaltıda gerçi öğlen ama ee ? '' diye sordum peşinden '' Öyle değişik şeyler isteme bak sonra mısır gevreği yersin ona göre. '' diye ekledim. '' Bu saatten sonra bir de kalkıp uğraşma hazırlan hadi dışarıda yeriz bir şeyler.'' diyince '' Canım ya içine doğdu değil mi uğraşmak istemediğim.'' diyerek güldüm. '' Çok konuşma hadi git şu şaçlarını da kurut hemen hasta olacaksın.'' dedi. Kollarımı ondan çekip yorganı üzerimden atıp kalktığımda '' Öyle dar pantolon giyme gene bak.'' diyince suratımı ekşitip '' Bol yok ne yapalım.'' diyerek banyoya girdim.
Saçımı örüp tokayla bağladıktan sonra aynada son kez saçıma baktım. Düzgün olduğuna karar verince banyodan çıktım.Odaya girdiğimde Afran'ı yatakta otururken görünce içimden '' Cınım kıcıcım.'' diyerek yanına gittim. Beni fark etmeden yatakla bakıştığını görünce , baktığı yere gözlerimi çevirip kendime saydırarak yatağa atladım. Regl olduğumda giydiğim beyaz pantolona geçse bu kadar rahatsız ve utanmış hissetmezdim.Gece kalkıp banyoya kilitleneceğime bunu halletseydim ya diye kendi kendime söylendim. Ben birden yatağa atlayınca sonunda beni fark edip yüzüme baktı. Suratı asıktı.Dirseğimden destek alıp başımı elime yaslayıp '' Ne oldu ? Suratın asık.'' diye sordum. ''Pişmanlıklarım bitmeyecek gibi.'' dediğinde pişmanlıktan kastının dün gece olabileceğini düşününce gözlerimi gerip şaşkınca baktım. Benim tepkimi fark edince '' Öyle değil.'' diyerek kolumdan çekiştirerek beni oturur pozisyona getirdi.Biraz rahatlamış şekilde '' Söylesene.' dedim. Kolunu dolayarak beni kendine yapıştırdı. '' Hani o video olayının olduğu gün ...'' diye konuşmaya başlayınca '' Bana bu konuyu açmaman gerektiğini daha öncede söylemiştim. '' dedim.Huzursuzca kıpırdanınca '' Öyle fakat ben sana o gün dediklerimi hatırlıyorum. Sana kalkıp 'fahişe ' muamelesi yaptım.O kadar ağır laf söyledim sinirden, öfkeden .Şimdi ise şu yataktaki iz tokat gibi suratıma iniyor .Gördüğüm ve hakkında bir şey bilmediğim 10-15 saniyelik şey yüzünden resmen sana iftira attım ben. Bakireyim ayakları yapıyorsun dedim şimdi suratıma çarpıyor masumiyetin.Pişmanım hemde çok ama pişman olduğumda sana söylediklerimi geri alamıyorum. Canımı sıkıyor buda.'' dedi. Ben söyledikleriyle biraz şaşırmış halde '' Bak kendinde söyledin. Öfkeden sinirden diye. Bilmediğin bir şeye öyle tepki vermen tamam doğru değil ama gerçekten öyle düşündüğüne inansaydım şuan burada olmazdım biliyorsun değil mi ? Bende en başta gelip seninle konuşmaya cesaret etseydim belki hiç olmayacaktı böyle bir şey . ''diyerek ona sarıldım. Kollarını dahada sıkıp '' Ulan sinirden de olsa sana söylememem gereken şeyler söyledim ben ! Birden parlayıp öfkeme yenilmeyecektim. En başından asıl ben cesaret edecektim seninle konuşacaktım işte. Korkaklık ettim..'' dedi. Derin bir nefes alıp '' Şuan böyle sarılıyorsak yaşadıklarımız sayesinde . Hiç öyle düşündün mü ? Bu olanlar olmasaydı sen Dilva işini halletsen bile annem izin vermeyecekti bu işe. Ben de annemin sözünü dinleyecektim büyük ihtimalle. Çünkü o kadar baskıdan dolayı senden de uzaklaşacaktım ve sonunda tamamen ayrılacaktık.Şimdi bile ben istemesem annem izin vermezdi ama ben seninle olmayı istedim. Önemli olan şimdi ve bundan sonrası. '' diyerek ondan ayrılıp yüzüne baktım.Gözlerimiz buluşunca Afran'ın gözlerinin dolduğunu fark ettim. İç çekip '' Buda bizim sınavımızmış demek. Dediğin gibi şuan yanımdasın ya ileriyi düşüneceğiz artık.'' diyerek gülümsedi. O böyle yapınca ona tekrar sarılıp '' Biliyor musun seni çok seviyorum.'' dediğimde oda kollarını dolayıp '' Biliyorum.Bende seni çok seviyorum.'' dedi.Sonra tekrar gülümseyip '' Bildiğim bir şey daha seviyorsan söyleyeceksin.'' diyerek kollarını gevşetti.Kıkırdadım. Yanağını öpüp geri çekildim. '' Yeter bu kadar şey hadi giyin şu üstünü de daha da geç olmadan çıkalım.'' diyen Afran'a bakıp göz devirdim. Cidden ortası yoktu bu adamın. Sürüne sürüne yataktan kalkıp dolabın başına geçtim. Havalar soğuktu ve benim bu havalara uygun 3 tane pantolonum vardı. İklim farklılığı. Beverly Hills'de bu zamanlar bile genelde sıcaklık hep 20 derece civarındaydı ve kıyafetlerim hep o hava şartlarına göreydi.Pantolonları yatağın üzerine fırlatıp üzerime giyecek bir şeyler baktığım sırada sırtıma çarpan şeyle arkamı döndüm. Afran pantolonları bana fırlatmıştı. '' Ne yapıyorsun be !? '' diyerek şaşkınlıkla sorduğumda '' Adam akıllı bir şey çıkar şu dolaptan tayt mı pantolon mu bunlar. Bir tanesinin dizleri yırtık zaten.'' dedi. '' Keyfimden çıkartmadım herhalde . Şort var bunların dışında bak boyu ... '' diyerek diz kapağımın iki karış yukarısını gösterdim ''... buralarda onu giyeyim ? ''dediğimde yerinde kalkmış sabır çekerek yanıma geliyordu.En sonuna evden çıktığımızda saat neredeyse 12 olmuştu. Tabi ki Afran yüzündendi .Kıyafetlerim ile ilgili yaklaşık 15 dakikalık bir konuşma yapmıştı. Bu olaylar araya girince utanç duygumu az çok unutmuştum o nedenle rahattım.Hatta şimdi düşününce utanacak pek bir şey de yoktu. Sonuçta normal bir şeydi bu.Dalgınlıktan telefonumu yere düşürünce düşüncelerimden kurtuldum. Ben öne eğilip telefonu göremeyince emniyet kemerini çıkartım dahada eğildim bu sırada Afran '' İnince alırsın otur şuraya . Fren felan yaparım şimdi bir şey olur kalk.'' diyince eğildiğim yerden doğruldum. '' Ay bir şey olmasa bari.'' diye kendi kendime söylenirken Afran '' Dikkat etme sonra bir şey olmasa bari .'' diyerek beni taklit etti.Ona dil çıkartıp camdan dışarıyı izlemeye başladım.En sonunda Afran arabayı park ettiğinde koltuğumu geri çekip telefonumu buldum.Ekranını elimle silip '' Evlat ya.'' diyerek telefonu çantama koydum. Afran'ın dik dik bakışlarını fark edince '' Ne oldu ? '' diye sordum. Anahtarı kontaktan çıkartıp '' Yok bir şey in hadi.'' diyerek kapısını açtı. Bende inip üzerimi düzelttikten sonra Afran'ın tarafına geçtim. '' Yemek yiyelim sonra gidip üzerine bir şeyler alırız. '' diyerek yürümeye başlayınca peşine takıldım. '' Ben etek istiyorum etekte alalım.'' dedim. Etek giymeyi seviyordum ama uzun süredir , evlendiğimizden beri, giymemiştim. '' Giyebileceğin şeyler iste.'' diyince durup '' Anlamadım ? '' diye sordum. Bana dönüp '' Anlatacağım ben sana sonra ama şu karnım bir doysun .'' dediğinde gözlerimi devirdim.'' Gel hadi .'' dediğinde dikilmekten vazgeçip yanına gittim. '' Elimi tut. ''diyerek elini uzattığında önce eline bakıp sonra Afran'a bakıp sırıttım. Tabi ki direk elini tutup dibine kadar girdim. Ben böyle yapınca Afran'da sırıttı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykırı ( DÜZENLENİYOR)
RomansaRenkli ışıkların altında süren Amerikan rüyası bir anda zorlu bir sürece girer