'' İstersen çek elini. Karnımı yırtacak sonunda çocuk.'' diyerek Afran'ın karnımın üzerine bastıran elini itekledim. 8. ayıma girmem ile beraber hareketleri dışarıdan belli olan oğlum sayesinde Afran sürekli eli karnımda geziyordu.Elini bu sefer yan tarafa çekip hafifçe bastırdığında karnımda çıkan ayak iziyle '' Çek dedim sana elini ! Rahatsız etme bizi ! '' diyerek elini itip bluzumu çekerek karnımı kapattım. Bunun üzerine Afran '' Rahatsız etme imiş ! Karnında diye bir tek senin sandın herhalde. Yani benimde oğlum ya bırak da seveyim.'' dedi. Kaşlarımı çatıp '' Doğduğu zamanda aynı şekilde devam edersin umarım ! Oturup bakacaksın benimle. Bir tek benim değil ya hani ! '' diyerek dil çıkarttım. Sırıtıp '' Bakarım tabi ne ! Sana da bakarım ben .'' dedi. Göz devirip tekrar karnıma uzattığı elini itekledim. '' Saat 8 oldu. İşe falan git istersen .'' dedim yatakta soluna dönüp komodin üzerinden telefonunu alıp saate baktı. Telefonu bırakıp tekrar benim tarafıma döndüğünde elini bluzuma atıp karnımı açtı. Eliyle bastırdığında hareket etmeye yer arayan oğlumuz karnımı yırtarcasına tekme attı. Afran oğlanın ayağının belli olduğu yere sulu bir öpücük bırakıp yataktan kalktı. Elini saçına atıp banyoya ilerlerken '' Geciktim cidden .'' diye söyleniyordu.Saat 6'dan beri karnım ile oynadığı için geç kaldığını fark etmiyordu. Normalde 8'de şirkette olması gerekiyordu. Tabi karnım ile uğraşmaktan geç kalıyordu. Banyodan çıktıktan sonra dolabın karşısına geçip kendine giymek için bir şeyler bakmaya başladı. Havaların sıcak olması onun açısından iyi değildi. Temmuz ayına girmiştik ve hala takım elbise ile dolanıyordu.Sonunda kıyafet seçip giyindiğinde bana döndü. Sabahları artık kahvaltı hazırlamıyordum çünkü hamilelik yüzünden , yada ben onu öne sürüyordum, yataktan çıkmak zor geliyordu.Yattığım yerden gözlerimi ona diktim ve '' Bakmaya devam edeceğine git geciktin.'' dedim. Bakmayı kesip yanıma geldi ve yanağımdan öpüp '' Kovaladığın bariz kızım gidiyorum tamam.'' dedi. Bende yanağından öpüp '' Kovar mıyım ben seni hiç aşkım benim geç kaldın diye yani gel bir daha öpeyim de git.'' diyerek dudaklarına bir öpücük bırakıp geri çekildim. Afran ise sırıtarak kapıya yöneldi.tam çıkarken '' Dışarıya çıkarken haber ver bana unutma bak.'' dedi. Başımla onaylayıp '' Tamam ararım.'' dedim. Bu gün bu ay içerisinde yaptırılan bir kaç kontrolüm vardı öğleden sonra hastaneye gidecektim. Afran gittikten sonra yatağa iyice yayıldım. Alarmı saat 10'a kurup telefonumu komodinin üzerine bırakıp gözlerimi kapattım.
'' Ayın 23'ünde işte zaten Liyan orada az ilgilensin. Gelebilsem şimdi geleceğim.zaten daha 6 haftan var dur.'' diyen anneme iç çekip '' Anne ayın 2'si bu gün. Erteleme daha ne zamandır bekliyorum.'' diyerek yanıt verdim. 1 hafta önce geleceğini söylemişti ama işleri yüzünden ertelemek zorunda kalmıştı. Elimdeki cüzdanımı çantama koyarken annem '' Tamam 23'ünde geleceğim. Halledersem işlerimi belli olmaz yarın bile binerim uçağa. Neyse hadi kapatıyorum ben dikkat et kendine.'' dedi. '' Tamam hadi ararım ben seni sonra anne , sende dikkat et.'' diyerek telefonu kapattım. Çantamı da alıp odadan çıktım. Merdivenleri yavaşça indikten sonra mutfağa geçtim. Çantamı masanın üzerine bırakıp Afran'ı aramak için telefonumu açtım.Telefonu kulağıma dayadıktan sonra buzdolabını açıp içindeki su şişemi aldım. Bu sırada Afran telefonu açmıştı. '' Efendim.'' dediğinde '' Ben çıkıyorum şimdi evden haberin olsun.'' diyerek yanıt verdim.Masanın üzerinden çantamı alırken Afran '' Tamam dikkatli ol.'' dedi. ''Olurum görüşürüz hadi.'' diyerek telefonu kapatıp çantama attım.En sonunda arabaya bindiğimde her geçen gün karnımın direksiyona dahada yaklaşıyor olması gerçeği ile suratım asıldı.Koltuğumu biraz geriye yaslayıp direksiyon ile aramdaki mesafeyi arttırdım. Telefonumu da çantamdan çıkartıp kolayca alabileceğim bir yere koydum.15 dakikalık yolculuğun sonunda hastaneye gelmiştim. Bu sıcakta giymeyi akıl ettiğim elbise için kendimi tebrik ettikten sonra hastaneye ilerlemeye başladım. Ultrasonum olmadığı için sadece tahlil verip çıkacaktım.Yarın ise sonuçlar ile beraber ultrasona girecektim. Penguen gibi yürümeye başladığımdan dolayı yavaş yavaş ilerleyerek Seval ablanın odasının önüne ilerlemiştim. Sekreter kıza içerisinin dolu olup olmadığını sordum. Randevu saatimde gelmiştim . İçerisinin boş olduğunu söyleyip beni içeriye yönlendirdi. Seval abla beni görünce gülümseyip ayağa kalktı. Tokalaştıktan sonra daha fazla dayanamayıp hemen oturdum. Seval abla '' Karnın büyüdükçe ayakta da uzun süre duramaz oldun.'' dedi. Gülümseyip '' Penguen gibi yürümekten fazla yoruluyorum ondan herhalde.'' dedim. Biraz durumum ile ilgili konuşup yaptıracağım testler ile ilgili kağıtları verip beni laboratuvara yolladı.Önümde 1 kişi vardı. O işini hallettikten sonra girip kan verdim. Sonuçlar yarın çıkacağı için fazla oyalanmadan hastaneden çıktım. Otoparka inip arabaya bindiğimde arabayı çalıştırmadan Afran'ı aradım. Telefonu açtığında '' Ben çıktım hastaneden. Haberin olsun . Size geçiyorum buradan.''dedim.Afran '' Tamam , tamam. Haber ver gene bize geçince yorma kendini öptüm hadi.'' dedi. '' Tamam öptüm bende.'' diyerek telefonu kapatıp ulaşabileceğim bir yere koydum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aykırı ( DÜZENLENİYOR)
RomansaRenkli ışıkların altında süren Amerikan rüyası bir anda zorlu bir sürece girer