-32-

193 14 19
                                    

       Elimdeki hırkayı da bavula koyduktan sonra kapağını kapatıp kendimi yatağa bıraktım.Afran istediğimi yapacağını söyleyince, hala uçağa binecek durumdayken annemin yanına bebek alışverişine gitmek istediğimi söylemiştim.Tabi '' Hayır kızım unut sen o işi ! '' diye karşı çıktığında tavır almıştım.Buna dayanamayıp '' Tamam 10 gün. Oda oğlana alışveriş yapacaksın , uçak sizi yorar birazda dinlen diye ! '' demiş kabul etmişti.Zaten daha fazla kalamazdım. Ramazan geliyordu ve Afran'ı tek bırakmak istemiyordum.Annesine gitmeyeceğinden de emindim.Kendide gelecekti ama işleri yüzünden gelemiyordu. Bir gün işleri yüzünden çok fena parlayacaktım ama onunda canının buna sıkıldığını biliyordum. İstanbul'a beraber gidecektik ben uçağa bindikten sonra ise Afran kendi işlerini halledip eve geri gelecekti.Ona kalsa Beverly Hills'e kadar gelmeyi düşünüyordu ama buna izin verecek değildim.Zar zor bu konuda da anlaşmıştık.Sabah 9.20'de İstanbul uçağı vardı. Ben hala bavul hazırlıyordum. Çok bir şey aldığımdan değil bavul hazırlamayı son ana bırakmamdan dolayıydı bu. Kapı sesiyle o tarafa baktığımda Afran çikolata yiyerek içeriye giriyordu. Kapıyı kapattıktan sonra kendini yatağın üzerine bıraktı. Çikolatasından ısırıp ''Saat 1'e geliyor. Bitti mi sonunda ?'' dedi. Ona doğru dönüp '' Bitti bitti. Bir daha son dakikaya bırakmayacağım işimi canım çıktı. Uykumda var.'' dedim.Kalan son eşyalarımı da yerleştirdikten sonra bavulu kapatıp üzerimi değiştim.Yerime geçip yattığımda Afran'ın elinden yarım çikolatasını alıp yemeye başladım. Hala çikolata yerken '' Yani hayatım hiç yakıştıramıyorum. Yanımda yeme her şeyi canım çekiyor.'' dedim.Bunun üzerine iç çekip '' Senin canın çekiyor diye bir çikolatada yiyemiyoruz be kızım ! '' diye sahte bir sinirle söylenip güldü.Biten çikolatanın ambalajını komodinin üzerine koyduktan sonra kalktım. '' Daha iyi işte . Hadi uyuyalım.'' diyerek ışığı söndürüp tekrar yerime geçtim.

Buzdolabını kurcalarken telefonumun sesiyle yaptığım işi bırakıp masanın üzerindeki telefonumu almak içi o tarafa yöneldim.Arayanın Afran olduğunu görünce sırıtarak aramayı yanıtladım.Ben buraya geldim geleli teknolojide seviye atlayıp görüntülü konuşmaya geçmiştik.Beyefendi beni görmeden rahat edemediğini söyleyip durunca bu hale gelmiştik.Ben daha geleli 4 gün yeni olmuştu ama 4 günde belkide 100 kere görüşmüştük. Saat farkına aldırmadan arayıp duruyordu.Görüntü yüklenirken telefonu tezgah duvarına yaslayıp buzdolabındaki işime geri döndüm . '' Ne yapıyorsun orada ? '' diyen Afran'ın sesiyle kafamı buzdolabından çekip kamerayı biraz daha kendime çevirdim '' Oğlun acıkmış.'' dedim.Bu sırada çıkarttığım şeyleri tezgahın üzerine diziyordum.Telefona baktığımda suratının yarısı yastığa gömülü Afran'ı görünce '' Gündüz zaten 40 kere arıyorsun gecede yat uyu be adam.'' diye sinirlice söylendim. Bunun üzerine göz kırpıştırıp '' Ne yapayım ? Özlüyorum görmedikçe.'' dedi. Hafifçe sırıttıp '' 1 haftaya geliyorum ki. Zaten geleli 4 gün anca oldu. Hem kıymetimi anla biraz.'' dedim.Bu sırada dolaptan çıkarttığım pudingi yemeye başlamıştım. Suratını ekşitip ''Ben kıymet işin hiç olmayacak yollar ile öğrendim. İstersen yorma beni daha .'' dediğinde öpücük atıp '' Kıyamam ben sana. Artık kapat ve uyu sen. Gözünden uyku akıyor.'' dedim. Bu kez beni ikiletmeden '' Tamam hadi dikkat edin kendinize . Seviyorum sizi , görüşürüz.'' diyerek görüşmeyi sonlandırdı.Bunun üzerine bende telefonumu ve yemek için çıkarttıklarımı alıp oturma odasına geçtim.Orta masaya getirdiklerimi bırakıp koltuğa yayıldım. Saat öğleden sonra 4'tü. Annemin ufak bir işi çıktığından işe gitmesi gerekmişti. Normalde ben buradayken sürekli yanımda olacaktı. Geldiğimden bu yana sadece 1 kere dışarı çıkmıştım, o da dündü.Annemle beraber gitmediğimiz alışveriş mekanı kalmamıştı. Tabi ki iyi para harcamıştım. Sabah kalktığımda ise şişen ayaklarım ve ellerim ile evde oturmak zorunda kalmıştım.Canım çok sıkıldığından Shawna'ya Andre'yi getirmesi için mesaj attım. Geldiğim gün tüm takım olarak hava alanında annem ile beni karşılamışlardı.Ben mesajı yolladıktan 1 dakika sonra '' Tamamdır , zaten Andre'de huysuzlanıyordu. Biraz bak ve ders al ! ''diye cevap gelmişti.Yeme işini bitirdikten sonra sıcakladığım için çıkarttığım tişörtümü üzerime geçirdim.Karnımın tişörtlerime sığmamasından dolayı zaten göbeğimin yarısı açıkta geziyordum.İştahlı biri olarak hamileyken daha çok yiyordum.Birde buraya geldikten sonra açılan iştahım ile beraber göbeğim hepten şişmişti. Sanırım Shawna'ya zamanında güldüğüm içindi bu olanlar.Yerimden kalkıp puding kasesini ve diğer getirdiklerimi alıp mutfağa geçtim. Çöpleri atıp kaseyi ve kaşığı makineye yerleştirdim.Bu sırada aklıma gelen vitaminlerim ile bir bardak su doldurup vitaminlerimi içtim. Bardağı da makineye koyduğum sırada zil çaldı.Makinenin kapağını kapatıp kapıya ilerledim. Delikten baktığımda Shawna ve Andreyi gördüm. Kapıyı hızlıca açıp Andre'ye gelmesi için kollarımı uzattım.Tabi oda kollarını uzatınca hemen kucağıma alıp içeriye ilerledim. Arkamdan '' Şu çocuk daha babasına böyle kol açmıyor ! '' diyen Shawna'ya sırıtıp '' İşini biliyor benim havucum. Hadi kapat kapıyı da gel.'' diyerek salona geçtim. Andre'nin üzerindeki ince hırkasını çıkartıp koltuğa oturdum. Bu sırada Shawna'da gelip kendini koltuğa atmıştı. Kot ceketini çıkartırken '' Bu çocuktan bıktım ya. Alıp gidebilirsin bak istersen yoksa bir gün atacağım onu . Sende susuyor ne güzel. Sabahtan beri ağlıyor . Asansörde adamada rezil oldum, susturamayınca.'' diye saydırıyordu. Andre'yi öperken bir yandan '' Annesi ama bal ya bu nasıl kıyarsın. Oh mis ! '' dedim. Andre ise onun öpmem ile gülüp duruyordu. Shawna bunu üzerine '' Senide karnındakinden bıktığın zaman göreceğim. '' demiş ve göz devirmişti.

Daniel'in işinin çıkması ile Shawna'yı bizde kalmaya ikna etmiştim. Akşam yemeğinden sonra Andre'yi annemin kucağından kaçırıp odama geçmiştim. Yatakta Andre ile uğraşırken Shawna odaya girdi. Yatağa gelip '' Uyku vakti çocuk gel ve uyu.'' diyerek Andreyi kucağına aldı. Bir iki kere pış pışlaması ile zaten benim sayemde yorgun olan Andre uykuya dalmıştı.Shawna onu yatağa yerleştirirken '' Ee neler aldın bakalım istediklerini bulabildin mi ? Beraber tekrar çıkarız dün malum işler gelemedim.'' dedi. Üzerimdeki tişörtü çıkartıp '' Türkiye'de bulamayacak olduklarımı hallettim. Bu kıvır zıvırlar işte. Birde biberon emzik falanda aldım buradan . Kıyafet falanda vardı dayanamadım onları da aldım. Battaniye bile aldım. Sanırım fazlasıyla şey aldım Shawna bitti paralar.'' dediğimde Shawna '' Çocuk olunca bitiyor tabi bak 8. ayı bitecek paralarıda bitiriyor. Neyse doğum ne zaman kaç haftalıksın şuan ? ''dedi. Telefondan tarihe baktım 4 Mayıs'tı . '' 23 hafta 3 günlük. Doktor Ağustos ayının 2. haftası gibi dedi ama bakalım. Oğlunla bir olacak .'' dedim. Gülümseyerek '' Buda abi olacak desene bu arada isim düşündünüz mü ? '' dedi.Suratımı asıp '' Afran ile baktık bir kaç isim ama hala bulamadık. Anlamı güzel bir isim arıyoruz. '' dedim. Shawna bunun üzerine '' Ya o değilde senin oğlun müslüman olacak ya sünnet dedikleri şey yapılacak mı ona ? '' diye sorarak konuyu değişti. Kahkaha atarak ''Tabi olacak. Arada Andre'yide hallederiz istersen sağlık için yararlıymış hem .'' dediğimde Shawna gözlerini gerip '' Yok kalsın ben oğluma kıyamam.'' dedi.

'' Ama hayatım ne yapayım ki ben şimdi anlayışlı ol. Sadece 5 gün daha .'' derken akan burnumu çektim. Bunun üzerine kaşlarını çatan Afran '' Yani helal olsun kızım sana daha ne diyeyim. Evin içinde nasıl grip oluyorsun ?! '' diyerek sinirle söylendi. İç çekip '' Hangi güne uçak kaçta söyle ona göre İstanbul'a geçeyim.'' dediğinde '' Cumartesi günü saatleri işte buradan 16:00 iniş orada Pazar 16:55 .'' dedim. Bunun üzerine '' O zaman kalırız İstanbul'da 2 gece hem okyanus üstü uçuş yapacaksın peşinden hemen gene bir uçuş olmaz. Haberleşiriz.'' dedi. Tekrar burnumu çekip '' Tamam o zaman. '' demiştim. Afran'ın'' Neyse sizden önemli değil ya. Göster bakayım karnını ne kadar büyümüş.'' demesiyle kamerayı karnıma çevirdim ve '' Çocuk değil bu , bunun çoğu aldığım kilolar ona göre.'' diyerek kahkaha attım. Oda gülüp '' Yiyorsan oğlana da gidiyor illa. Özledim be göbeğe bak.''dedi. İç çekip '' Yeter hadi ben uyuyacağım saat 2'ye geliyor.'' dedim kamerayı tekrar kendime çevirirken. Kafasını sallayıp '' İyi geceler , iyi uykular hadi seviyorum sizi.'' dedi. Bunun üzerinde ''Bizde seni seviyoruz hadi görüşürüz. " diyerek telefonu kapattım.Normalde dün dönmem gerekiyordu ama sabah ateşimin çıkmasıyla soluğu doktorda almıştık.Ateşimin çok çıkmamış olması yönünden şanslıydık. Doktor grip olduğumu ve en az 2 gün dinlenmem gerektiğini söylemişti. İlaç veremediğinden anneme yapması için bir kaç doğal yöntem söylemişti. Ateşimin düşmesiyle eve geldiğimde zaten uçak saatim geçmişti. Afran'a haber verdiğimden beri hem hasta olmama hem gelemeyecek olmama kızıyordu.Evde hasta olduğumu sanıyordu ama büyük ihtimalle Shawna ve çocuklarla sahile gittiğimizde üşütmüştüm. Çünkü güzelce ıslanmıştım. Eve geldiğimde eğer hamile olmasaydım annemin beni döveceği kesindi ama sözleriyle de yeterince dövmüştü.Yorganın altına girdiğim sırada düşüncelerim üzerine annem odaya girmişti. Yanıma gelip yatağın kenarına oturdu. Elini anlıma koyarken '' Uyumamışsın ? '' dedi. Burnumu çekip '' Afran ile konuştum yeni kapattık.'' dedim.Elini çekip '' Sahilde üşüttüğünü duyarsa kötü olacak sana. Hamilesin dikkat etsene. Neyse sinirlendim ben uyu hadi .'' dedi daha sonra elini karnıma koyup '' Anneannem sen bakma bu annene iyi geceler sanada .'' diyerek garip bakışlarım altında odadan çıktı.

Bölüm hakkındaki görüş ve fikirlerinizi yorum olarak yazıp oy verirseniz sevinirim !xo

Aykırı ( DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin