8

3.6K 125 13
                                    

Odasında öyle gözlerimin içine bakarak beni ezmeye devam ediyordu. Kendimi toparlamam gerektiğini fark edip , yırtık Kerem' i dışarı çıkarmaya karar verdim.
 

Beni çok hafife alıyordu , buna tamamen sebep olanda bendim adam bana laflar sokup sokup dururken ben karşısında sus pus kalıyordum resmen . Bu böyle devam edemezdi .

" Çıkabilirsin. " Dediğinde , irkildim yine bir sey söylemek için on gün beklemiştim . Adam yine üstte geçmişti . Üstte olmasını istediğim tek an yatak olduğu için bu duruma bir dur demem gerekiyordu.

Gerekirse kovulurdum ama asla istifa etmezdim ,hele ki Aslan yüzünden...savaş istiyorsa bende kendimce savaşırdım . Benim için zor olacağı kesindi ,adam benim üstümdü ama olsun ben yinede denemeden geri çekilecek biri değildim.

" Hadi ya " dedim direk sesimi oldukça alaycı tutarak.

" Demek siz ne isterseniz öyle olacak" dedim ona doğru bir adım daha atarak .

" Ama biliyor musunuz ben verdiğim kadar alırım . Huy işte , şimdide benim canım çıkmak istemiyor ne yapsak? Dediğimde ona doğru bir adım daha atmıştım.  Şimdi oldukça yakındık.

Sinirlendiğini kaşlarını çatışından anlamıştım .Bu durumun sonu iyi bitmeyecekti ama artık adım atmıştım ve geri dönüşü yoktu. Beni küçümseyemeyeceğini anlaması gerekiyordu.

" Seni küçük..." deyip içine doğru tısladı. Sinirli bir adam olduğunu anlamaya başlamıştım.  Çok büyük bir olay yaşamamıştık ama sinir onun her yerini sarmıştı.

Ellerini sıktı derin bir nefes alıp verdi. Kendini sakinleştirmeye çalıştığını anlamıştım. 

" Seni bu odadan attırmam beş saniyemi almaz biliyorsun değil mi? peki bu özgüvende ne?" Diye sorduğunda .

Alaycı gülümsememi tekrar yüzüme takındım.  Ona doğru bir adım daha attığımda nefesini duymaya başlamıştım artık birbirimizin dibindeydik ,nefesi suratıma vuruyordu. İçimden kötü kaderime sayıp söverken ,şuan bu durumda onu öpmek için olmam gerekiyordu diye söylenen Keremsu'yu susturamıyordum.

Dudaklarımla cık cıklayıp,  " Yapabilirsiniz Aslan bey hatta daha ileri gidip bir bahaneyle beni kovabilirsiniz bile , ama bunu yaptığınızda buradan olaysız gitmeyeceğimi bilmenizi isterim . Sakinliğim sizi çok aldatmış sanırım ikimizinde ne kadar tehlikeli olabileceğini şuan deneyimleyebiliriz . İpler sizin elinizde doğru onları kopartabilirsiniz , ama ben de sizi benimle birlikte sürükleyebildiğim kadar dibe sürüklerim. Ve bundan hiç sıkılmam . Sizi en dibe çekemem belki sizi işinizden edemem ama bu yeni geldiğiniz hastanemizde daha şimdiden çok konuşulmanız için elimden geleni yaparım bilesiniz . Beni bu odadan  yaka paça attırdığınızda ,sebebi için güzel bahaneler bulsanız iyi olur."

Dediğimde suratının aldığı şekli ilk defa görüyordum.  Bu yeni bir Aslan' dı sinir emareleri vardı evet ama bu bambaşka bir şeydi. Beni burada toprağın altına gömmek istiyordu . Bunu hissedebiliyordum.

Aslan geri dönüp sakince masasına yerleşti. İçimden gerçekten galiba güvenliği arıyor şimdi diye geçiriyordum. Ama sandığım gibi olmadı, sakince az önce ki sinirden gözü dönen adam değil gibi gözlerimin içine bakmaya devam etti.
 
" Demek beni tehdit ediyorsun. "

" Hayır bana yaptığınız gibi bende sizi uyarıyorum diyelim."

" Bu laflarını unutma  kerem efendi , sana hepsini bir bir yedirmek için sabırsızlanıyorum. Şimdi çık odamdan hemen."dedi.
Afalladım ama bu sefer akıllanıp , beklemeden kendimi kapının önüne attım.

Ne yapmaya çalışıyordu, amacı neydi , benimle derdi neydi anlamıyordum.
Tamam hoş olmayan şekilde tanışmış, adamı da kahveye bulamış olabilirdim  ama bu kadar kinlenecek bir tartışmada olmamıştı aramızda . Takık herifin tekiydi sanırım.

Bugün her an kovulma haberimi alabilirdim. Stresim tavan yapmıştı. İşle uğraşırken kafam dağılıyordu Allah'tan kendimi yoğunluğa kaptırmaya gayret edip sürekli kafamı oyalıyordum. Yorgunluğum beni zorlasada idare etmeyi başarıyordum.
Saatler geçip gece ortalık biraz sakinleşince birazcık gidip dinlenme odasına yayılmak istedim , kahve almaya gitmek için bile üşendiğim için Mehmet' e sipariş vermiştim.

Koltuğa tam uzanıp ayaklarımı uzattım ki kapı birden açılıp Aslan içeri girdi.
 

Yine ne derdi var acaba diye içim içimi kemirirken ona bakmamaya özen gösteriyordum.

Yavaşça adımlayıp önümde durdu.

" İyi mi böyle." Dediğinde içimden küfürler sıralıyordum .

" Çok iyi " dedim kısaca lafı uzatıp dalaşmak istemiyordum . Bunun için çok yorgundum . Tekrardan gözlerimi kapatıp dinlenme moduna giriyordum ki.

" Belli saygında kalmamış kalkıp yerinden oturamıyorsun bile, karşında hem üstün hemde yaşça Büyük biri var." Dediğinde kalkıp gözlerinin içine bakarak göz devirdim.

" Gerçekten mi? Gerçekten bana bu cümleyi kurdunuz mu nesiniz siz 70 yaşında mı? Ne saygısı ne büyüklüğünden bahsediyorsunuz?" Dedim sesli bir şekilde iç geçirip. Cümleme devam etmek için ayağa kalktım şimdi yine birbirmize çok yakındık sürekli bu pozisyona düşüyorduk. Umursamamaya çalıştım.

" ne istiyorsunuz benden gerçekten anlamıyorum bu kadar kuyruğunuza basacak ne yapmış olabilirim diye inanın düşündüm . Ama cevabı bende yok . Gözünüze gözükmemeye çalışıyorum  dikkatinizi çekmemeye ama siz de ısrarla karşıma geçiyor gibisiniz . Hayır anlayamıyorum da beni görmek için neden bu kadar çabaladığınızı?" Deyip tek kaşımı havaya kaldırıp artist artist suratına bakmaya başladım.
Bu onu kızdırmıştı sanırım mümkünmüş gibi suratını suratıma iyice yaklaştırıp konuştu.

" Ben mi seni görmek için çabalıyormuşum."  Dediğinde kendimi hiç geri çekmeyip inadına dudaklarına bakarak konuştum.

" Evet baksanıza ne zaman baksam etrafımdasınız." Dediğimde sinirli bir gülüş takındı. Bu aşırı hoşuma gitmişti ,ben galiba gerçekten manyaktım.
Adama da bu durumda yükselmezsin be oğlum diye yine kendi kendime iç savaşlarıma başlamak üzereydim ki.

Derin bir nefes alıp suratıma boşalttı bütün nefesini

" Demek etrafındayım , Demek seni görmek için çabalıyorum söylesene başka neler yapıyorum. "

" Bilmem size sormak lazım peşimden ayrılmayan sizsiniz " diye iyice olayı abartmıştım şuan ne yaptığıma dair en ufak bir fikrim yoktu, ama yükseldikçe yükselmiştim geri adım atmak için artık çok geçti.

" sen kimsin,  Nesin , kendini ne zannediyorsun , bu kendin gibi ucuz laflarınla neyi ima ediyorsun, erkek olduğunun farkındasın değil mi çünkü buradan pek farkında değilmişsin gibi geliyor yada dur belki De sen..." cümlesini yarıda bıraktığında gelecek cümleyi engellemek için hemen lafa atlamıştım.  Söyleceği her ne ise eşcinsellikle ilgili olacaktı ve ben bunu duymak istemiyordum.

" Bana kafayı taktığınızı söylemeye çalışıyorum . Bana o kadar gıcık oldunuz ki ne hareket yapsam nerede olsam beni izliyor oluyorsunuz açığımı arıyorsunuz." Diye durumu toparlamaya çalışmıştım.  Olmuş muydu hiç emin değildim.

" Ha şunu bileydin küçük adam . Tam olarak durum bu . Ben takıntılı herifin tekiyim ve sen benim radarıma çoktan girdin. Arkanı her zaman kolla çünkü en ufak hatanı asla affetmem ve kendini başka iş ararken bulursun."

Yine laf söyleyip odaya terk edecekti. Benim cümle söylememe izin vermeyecekti tabi ki. Tam da dediğim gibi oldu bu adam da en son lafı söyleme hastalığı vardı. Sürekli bunu yapıyordu. Gelip bütün uykumun içine sıçıp gitmişti. Mehmet gerizekalısıda hala ortalıkta yoktu . Böyle şansın içine sıçayım deyip tekrar koltuğa uzandım.

YANILSAMA ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin