Ruhum bedenimi terk etmişti. O kulağıma tehditkar şekilde Kerem diye fısıldamıştı. Benim duyduğumda Seni burada becermek istiyorum Kerem olmuştu. İyice kafayı yemiştim bu artık abazalık falan değildi. Benim tek derdim bu adamdı Benim bu adamı yoldan çıkartmam gerekiyordu. Nasıl olur bilmiyordum ama olmadan bana rahat yüzü yoktu .
Adamın nefes alışından bile tahrik oluyordum. Eğer istediğimi alırsam belki normale dönerdim. Ona ihtiyacım vardı .
O an kararımı vermiştim. Ben bu yola baş koyacaktım. Bu adam bir kerede olsa benim olacaktı . Tabi başarabilecek miydim orası da şüpheliydi. Homofobik çıkma ihtimali çok yüksekti . Sürekli kendimle çelişiyordum ,Bir tarafım senin elinden kaçmaz diyordu ,bir tarafımsa her kuşun eti yenmez diyordu. Artık zamanla bunu ya acı yada tatlı bir tecrübe ile öğrenecektim.
Gerçekliğe dönmem yine Aslan sayesinde olmuştu.
Tekrar " Kerem" diye seslendiğinde ağzımdan istemsizce " hı " sesi çıkmıştı.
Yüzünü yüzüme dikip kafasını bana doğru eğdi . " Kerem ben seninle ne yapacağım." Deyip parmağıyla yavaşca yanağımı okşayıp , saçlarımı yavaş dokunuşlarla düzeltmeye başladı.
Şuan tam olarak ne oluyordu. Hayal falan mı görüyordum . Olan şey hiç bir mantıklı duruma uymuyordu. Söylediği cümleyi zaten beklemiyordum. Söyleyebileceği onlarca kötü cümle arasından neden bunu seçmişti. Bunun haricinde asıl aklımı başımdan alan o parmağının yanağımda ki hafif dokunuşuydu.
Artık kalbimin bulanıklığı beynimin düşünmesine izin vermiyordu. Kendime akışına bırakmak isteyen tarafım ağır basıyordu.
Bende gözlerimi dudaklarına indirip" Peki siz benimle Ne yapmak istersiniz?" Dediğimde kendi cesaretime bende inanamadım .
Kafasını sağa sola sallayıp büyük bir kahkaha patlattı . Tekrar yerine dönüp oturdu. Bunların hepsi on saniye içinde falan olmuştu. Birden ortamın havası tamamen değişmişti.
Ben ne olduğunu anlamamıştım.
"Zaten şüpheleniyordum, Tahminim doğru çıktı." Dediğinde hala neler olduğunu düşünüyordum.
" Neyi tahmin etmiştiniz. " dedim daha sessiz bir tonla.
Düşündüğüm şey olmamasını umut ediyordum .
" Şimdi keremcim şöyle yapıyoruz , sen burada gördüklerini burada unutup hayatına devam ediyorsun. Bende senin ibne olduğunu kimseye söylemiyorum. Nasıl fikir?"
Şuan vücuduma küçük iğneler batıyordu. Suratımın nasıl olduğunu hele hiç düşünemiyordum.
Adam hiç bir şey yapmadan beni oyuna getirmişti. Kendime olan kızgınlığım Aslan' a olandan daha fazlaydı böyle aptalca davranarak kendi ayağıma sıkmıştım. Beynimin içi alarm veriyordu , konuşmam gerektiğinin farkındaydım ama o an bunu eyleme dökemiyordum.
" E Kerem bey yine hata verdiniz. Cevabınızı duyamadım. Hastanemizde küçük bir ibne yaşadığı duyulursa eminim benim olayımdan daha çok yankı yapar ne dersin."
" Böyle bir şey yok." Dedim sesimi sakin tutmaya çalışarak . " Böyle bir şey söyleseniz de size kimse inanmaz."
" Bu söylediğine kendin bile inanmıyorsun değil mi Kerem . Köşeye sıkıştın ve kaçacak bir yerin yok . Ben eğer bana asıldığını söylersem sence hangimize inanırlar. "
" Böyle bir şey olmadı dedim . size asıldığımı nereden çıkartıyorsunuz. Bu ne kendini beğenmişlik . Siz benimle o şekilde konuştunuz bende size karşılığını verdim. Sadece inatla yapılmış bir hareketti."
" Sakin ol Kerem. Nerede o her zaman ki rahat Kerem , kuyruğuna basılınca bak nasılda delirebiliyormuşsun. Neyse aslını inkar etmek seni kurtarmaz . Anlaşmama uy yada kendi kuyunu kendin kaz."
" Tamam " diyebildim sadece yenilmişlikle. Uzatmak istemiyordum , çünkü iyi durumda değildim . Odada durdukça durumum kötüleşecekti ve ben bunu görmesini en son isteyeceğim insanın dahi yanında değildim.
" Aferin sana akıllı çocuk ,şimdi çık odadan." Dedi .
Yavaşca arkamı döndüm hareket etmem bile zorlaşmıştı kendimi çok kötü hissediyordum. Tam odadan çıkarken,
" Bu arada Kerem son bir şey ,benim seninle hiç bir şekilde ve zaman da işim olmaz. Sen benim için sadece ezik herifin tekisin . Ayrıyetten kadın seviyorum ben o vücudunun bana hiç bir şekilde cazip gelme imkanı yok yani kısacası uzak dur benden."
Daha ne kadar kötü olabilir derken daha da kötüleşiyordu. Elim ayağım tutmuyor gibi hissediyordum. Bir an önce bu odadan çıkmam gerekiyordu yoksa ortalığa kusacaktım.
Kendimi odadan dışarı atıp tuvalete doğru koşturdum. Kendimi kabine attığımda, bütün içimdekiler dışarı çıkmıştı bile tuvalete kadar iyi bile dayanmıştım.
Üzüldüğümde yada aşırı stres altında olunca mideme vuruyordu. Aileden gelen bir durumdu .
Kusmuştum ama asla rahatlamamıştım. Aslan' ın söyledikleri sürekli kafamın içinde dönüp duruyordu. Böyle kolay av olmak benlik değildi. Ne oluyordu bu adam karşısında bana gerçekten iyi değildim . Toparlanmam gerekiyordu.
Kendime bir kaç kere su çarpıp , dişlerimi fırçalamak için odaya gittim . Kendime biraz olsun geldikten sonra, işin başına dönmek zorunda olduğum için hastaların yanına adımladım. Kafamı dağıtmam gerekiyordu bunun içinde tek yapmam gereken çalışmaktı.
İş yoğunluğum azalınca sigara içmek için dışarı çıkmıştım. İyi değildim iyinin yanından bile geçemezdim. Aslan ' a bugünki çaresizliğimi ödetmem gerekiyordu.
Bana bu yaşattığı şeyin benzer durumunu en son lisede yaşamıştım. O zaman da canımı yakandan intikamımı almıştım. Şimdide boş duracak değildim. Acı yada tatlı deneyim dediğim şeyin acı kısmıyla bu kadar çabuk karşılaşacağımı tahmin etmemiştim. Sonumu hazırlasam bile Aslan ' dan bunun acısını çıkaracaktım. Ama önce kendimi toparlamam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YANILSAMA ( TAMAMLANDI.)
Romance( TAMAMLANDI) Kerem' in gözünden bir hikaye... Uyarı +18 bir hikayedir. Bolca cinsellik ve argo konuşma olacaktır.