14

2.6K 101 15
                                    

3 hafta sonra ...

Aradan üç hafta geçmişti . Koskoca üç hafta boyunca resmen Aslan' ın hiç umurunda olmamıştım . Hem deli gibi dikkatini çekmek istiyordum ,hemde görünmez olmaya çalışıyordum.

Gerçekten ben yokmuşum gibi davranmıştı. Benimle göz göze dahi gelmemişti. Söylediklerim için köpek kadar pişmandım. Adam a beni görmemezlikten gelmesini  söylemiştim. Onun da bunu yapası tutmuştu.

Bu sırada sinirlerimi daha da yıpratan şeyler oluyordu . O gece mekanda yanında olan kadın üç haftadır hastaneyi yuvası bellemişti ,neredeyse her gün buradaydı desem abartmış olmazdım sanırım. Ne zaman kafamı çevirsem kadına bir yer de denk geliyordum

Aslan' ın Karşısına geçip bana etik gibi zırvalardan bahsediyorsunuz ,kendiniz burayı hareminiz yaptınız desem. Beni buraya gömmesi kaç dakikasını alırdı acaba?

Bugün de kafamın bu doluluğuyla hasta bakmaya başlamıştım. İnşallah bugün o kadını görmem de günüm iyi geçer gibi düşüncelerle boğuşuyordum. Durup dururken kadına bilenmiştim , zavallı kadının hiç bir şeyden haberi yoktu.

Bu arada kadın o gece mekanda gördüğümden daha güzeldi.  Malesef mavi boncuk gözleri vardı. Benim kara gözlerim bir sıfır geride diye düşünürken, iç sesim salak tek sorun mu bu mu önündeki fazlalığı ne yapacaksın? diye soruyordu. Yine çok haklıydı.

Bugün bir hastanın sonuçlarını Aslan' a göstermem gerekiyordu. Üç hafta sonra ilk iletişimimiz olacaktı resmen . Aşırı heyecanlıydım. Acaba bana laf sokar mı diye düşünürken,  aynı zaman da mal gibi laf sokması için mi heyecanlandığımı anlamaya çalışıyordum.  Adamın beni görmemezlikten gelmesi bana çok dokunmuştu. En azından kötü de olsa üç hafta öncesine kadar bir iletişimimiz vardı. Şimdi onun için tamamen görünmezdim.

Bugün belki bu değişir diye umuduma tutunmuştum. Odasına doğru gittiğimde kafam böyle düşüncelerle doluydu. Kapısına doğru yaklaştığımda , sarı çiyanın, Aslan' ın odasına girdiğini gördüm. İçimde yükselen kıskançlık vücudumu ele geçirmeye başlamıştı.

Kapısının önüne geldiğimde iç savaşlarım tavan yapmıştı . Ne yapacağımı hiç bilmiyordum .Hala sakin kalmayı başaran tarafım ,geri dönüp yarım saat sonra odaya dönmem gerektiğini söylüyordu.  Kıskançlıktan ölen tarafımsa ,rahat rahat sevişmeleri için yarım saat onları  yalnız mı bırakacaksın lan sen diye çığlıklar atıyordu.

Kendimce en mantıklı bulduğum kararımı uygulayarak onları basmaya karar verdim. Evet beyinden sakattım. Hala düzgün düşünebilen kısmım beni engellemek istiyordu ama ben ne zaman o kısmı dinlemiştim ki.

Daha fazla düşünüp kararımdan dönmek istemediğim için ucuz planımı uygulamaya başladım.

Kapıyı tıklatıp hiç gel sesini beklemeden pat diye kendimi içeri sokmuştum. İşte bu benim bir dakika da yaptığım planın acısını çekme anımdı .

Karşımda , kadını masaya , kendini de kadının kalçasına yaslamış ,ensesini öpen bir Aslan görüyordum.

İçimden siktir siktir kalbim dayan lütfen ... Gözlerim mi doluyordu benim sakın bak Kerem toparlan içeri girmeden önce onları uygunsuz bir şekilde görme ihtimalini düşünmüştük zaten lütfen salma kendini diye, dualar ediyordum.

Bu sırada gerçekle bağlantım tam kopmadığı için Aslan' ın kadının üstünden nasıl kendini çektiğini, kadının ise utanıp nasıl toparlanmaya çalıştığını görüyordum. Sanki bunlar gözümde çok yavaş bir biçimde oynuyor gibiydi.

Aslan'ın kendine gelip  " KEREM"  diye resmen kükremesiyle daldığım durumdan çıktım.

Şimdi gerçekten toparlanıp sakin olmalıydım .

" Efendim Aslan bey." Dedim sesimi oldukça sakin tutmaya çalışarak.

" Birde utanmadan efendim diyor. Lan sen kapı çalma nedir bilmiyor musun? "

" Aslan bey kapıyı çaldım zaten, artık nasıl daldıysanız kapı sesini bile duymamışsınız,  ayrıca utanması gereken bu durumda neden ben oluyorum ki ,bu kısmıda ben tam anlayamadım. " deyip gözlerimi sarı çiyana dikmiştim.

Kadın resmen yerin dibine girmişti. Haline biraz üzülür gibi olmuştum ki az önce Aslan'ın altında olduğu aklıma geldi ve toparlandım.

Aslan ellerini saçlarının arasına geçirip sinirle karıştırdı. Kadının yanına eğilip;

" Özlem sen biraz çık olur mu? Ben Keremciğimle biraz baş başa konuşayım akşam seni ararım. " dedi ve içimdeki öfkeyi iyice alevlendirdi.

Aslan' a haksız yere yüklendiğimi biliyordum ama engel de olamıyordum . Birine bir  erkeği sevemeyecek diye kızmak çok saçma olsada beynim bazen işlevini yitiriyordu.

Özlem Aslan'ın kulağına doğru yükselip " bunun duyulmaması lazım biliyorsun Aslan dediğinde "

kafamda bir dünya soru işareti olmuştu.  Neden duyulması bu kadar sorun olurdu ki... Yani iş yerinde olması biraz problem olurdu tabi ki. Aslan' ın başı ağrırdı bu konuda ama her  dedikodu gibi bir süre sonra unutulurdu. Hele  Kadını ilgilendiren bir durum hiç yoktu.

Altında başka bir neden mi var acaba diye tilkiler kafam da gezinmeye başlamıştı. Aslan' ın sesini duyunca düşüncelerimi bir kenara itmeyi başardım. Bu konuyu sonra düşünecektim.

" Özlem sen çık ben hallederim dedim ya uzatma artık. " sinirli sesi beni zevke getirmişti.  Tek böyle konuştuğu ben değilmişim şükür diye düşünüp mutlu olmaya başlamıştım.  Adam yattığı kadına bile kabaydı , bana mı farklı olacaktı.

Özlem kafası önünde bana bir kere bile bakmadan çıkmıştı . Kadın çok utanmıştı, bu kadar abartacak bir durum yoktu bence .

Aslan' la baş başa kaldığımı fark ettiğim an sıcak basmaya başlamıştı.  Bugün beni fark etmesi için olan Dualarım farklı yollarla da olsa kabul olmuştu. Birazdan ağzıma sıçacak olması gerçeğini düşünmem gerekirken ben hala Aslan' la baş başa olduğumu düşünüyordum.  Akıl almaz bir maldım.

Gözlerimi dikmiş direk gözlerinin içine bakıyordum. İkimizde gözlerimizi birbirimizden çekmeden öylece bakışmaya başlamıştık. Bana bakışlarıyla üstünlük taslamaya çalıştığını biliyordum . Ama ben bunları yemezdim gözlerimi asla yere eğmeden inatla onun gibi bakmaya devam ettim.

Yanıma yaklaşıyordu  ve benim nefesim teklemeye başladı . Adamın üzerimde ki etkisi normal değildi . Kimseyi böyle isteyip arzulamamıştım ,ulaşılmazlığı beni cezbediyordu. Benim olmasını deli gibi istiyordum. O an bunun için ne kadar ileri gidebileceğimi düşündüm .

Gerçekten uslu durmak istiyor muydum . Geleceğim, işim bir adam yüzünden mahvolabilirdi ben bu kadarını göze alabilir miydim?

Dibimde durduğunda kalbim artık yerinden çıkmak üzereydi. Kulağıma doğru eğilip tehlikeli sesiyle  " Kerem " diye fısıldadı ...

YANILSAMA ( TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin