YANILSAMA ( TAMAMLANDI.)

11

Esra iyice üstüme yapışmıştı. Birden nasıl bu kadar  sarhoş olmuştu ya ,daha az önce konuşuyorduk diye düşünürken aslında yarım saattir onu dinlemediğimi hatırladım .  onunda bu sırada içkileri götürdüğünü az çok görmüştüm.

Sarhoş insan muhabbeti çekmek için biraz fazla ayıktım . Gözlerimle arkadaşlarını arıyordum , Selim ve kızı rahatsız etmek istemiyordum . En iyi arkadaş ödülünü hakediyordum.

Esra kızım bu ne yapışıklık diye söylenmeme az kalmıştı. Kız resmen üstüme çıkmıştı. Normalde bu kadar üstüme atlayan kim olsa yatağa götürürdüm. Ama hem muhabbetini sevmiştim , hemde Aslan bütün dikkatimi dağıtmıştı.

Esra'yla uğraşmaktan Aslan' a da bakamaz olmuştum. Tam o sırada şansıma Esra" nın arkadaşını gördüm. Hemen Esra'yla yanına adımladım ama yürürken üstümde 60 kiloluk bir ağırlık daha taşıyordum resmen , Esra hem ellenmedik yerimi bırakmıyordu,  hemde bütün ağırlığını bana veriyordu.
Zar zor kızın yanına gittiğimizde ,

" Esra biraz fazla sarhoş oldu, bence onu eve götürmelisin artık ." Dediğimde kızın yüzü düşmüştü . Sanırım eğlenmeye devam etmek istiyordu ama bu benim sorunum değildi. Kendimden ayırıp esra'yı arkadaşının üstüne bıraktım. Kızda " teşekkür ederim bundan sonrasıyla ben ilgilenirim " deyip lavaboya doğru yürümeye başladı.

Yanımdan ayrıldıklarında Sesli bir şekilde oh çektim , üstümden bir ağırlık kalkmıştı. Hem fiziksel hem ruhsal olarak. Kimseyle ilgilenmeyi sevmiyordum ,çok sevdiğim biri olsa dahi bu tarz şeyler beni bunaltıyordu.
Birinin sorumluluğunu almak , bu dünyadaki en zor şeydi . Sırf bu yüzden hayvanları çok sevsem dahi evde bakamıyordum. Gerçi işimde buna uygun değildi zaten.

Dışarıda ise sürekli arabamın bagajında  mamayla gezerdim. Sorumsuz olmam vicdansız olduğum anlamına gelmiyordu.

Hemen fırsat bu fırsat deyip bar kısmına ilerlerken , Aslan'ı kesmeye başladım. Gördüğüm şey kızla sarmaş dolaş otururken aynı zamanda  arkadaşlarıyla kahkahalara boğulan bir Aslan'dı. 

Şerefsiz Aslan demek böyle bir yüzünde var . Anca bize söksün adiliğin ,pisliğin... suratsız herif diye içimden hızımı alamayıp saydırmaya başlamıştım yine.

Barda oturup içkimi tazelettiğimde,  Selim yanıma gelmişti.

" Bebeğim ben yatağımı ısıtmaya gidiyorum.  Sen ne yapacaksın.  " Dediğinde

" ulan adi adam bu gece için bana borçlusun bunu unutma. "  dedim.

" Sana bir kıyak yapacağım merak etme ."

" tamam lan tamam eğlenmene bak bu gece senin gecenmiş, bende içkimi bitireyim gideceğim zaten."

" Tamam bebek ben kaçtım görüşürüz."
Deyip yanağıma hiç sevmediğim şekilde ıslak bir öpücük bıraktı.  Bundan nefret ettiğimi biliyordu ve inadına yapıyordu pislik.

Aslında gitmeden o geceki çocuğu sormayı düşündüm ama canını sıkmak istemediğim için mevzuyu sonraya bıraktım. Çünkü çocukta ortalıkta yoktu , neyse deyip içkimi içmeye devam ettim. Sap kalmıştım , ne hayallerle gelmiştim eli boş dönecektim. Birden aklıma Erkan ' a mesaj atmak geldi.

Ben: " Beddua mı ettin ne yaptın ? Bir kişi bile yok etrafımda ." Deyip gülücük koyup gönderdim.

İki üç dakika geçmişti ki mesaj sesi geldi.

Erkan:" Dualarım kabul olmuş desene."

"Aşırı ciddi bir çocuk bu ya şaka yaparken de bu kadar ciddi olunur mu.? İnsan bir gülücük koyar". Diye söylenmeye başlamıştım yine.

" Senin gibi sululuk peşinde değil demek ki . Herkes senin gibi ciddiyetsiz mi olacak. "

Kafamı çevirip Aslan' la yüz yüze gelmek sanırım beklediğim en son şeydi. 

Lan bir dakika adam bana laf sokmak için dibime gelmişti, her fırsatı değerlendiriyordu. Manyak lan bu, sonra ben dibimden ayrılmıyorsun deyincede kızıyor dengesiz hasta.

" Yine dikkatin dağınık sanırım , cevap vermek için yarım saat beklediğine göre."

Adam üst üstte yüklenmeye başlamıştı ve ben daha ağzımı açamamıştım.
  Toparlanıp

" Size de merhaba Aslan bey , yine benimle uğraşmak için bakıyorum da hiç bir fırsatı kaçırmıyorsunuz. Yorucu oluyordur sizin için baksanıza ayağıma kadar geldiniz."

Barmene dönüp bir viski deyip tabureye oturdu.

Şaşırmıştım yanıma oturmasını beklemiyordum.  Salak gibi nabzım hızlanmıştı.  Tam bir beyinsizdiim. Adam sırf bana daha rahat hakaret edebilsin diye oturmuştu, bense hala heyecanlanıyordum. Aslan sayesinde kendime aşırı hakaret eder duruma gelmiştim . İçimdeki mallığa engel olamıyordum.

" Açıkcası gözlerini benden alamadığın için gelip bir sorun mu var diye kontrol etmek istedim ."

Salak salak salak...  Adama yarım saat gözlerini ayırmadan bakarken ne olacağını sanıyordun . Böyle bir adamın bu konuda sessiz kalması mümkün müydü.  Daha ilk fırsatta lafını sokmuştu.

" Hayır Aslan bey sizinle ne gibi bir sorunum olabilir. Açıkcası sizin gibi" deyip yutkundum.  Söyleceğim kelimeleri iyi seçmem gerekiyordu . " Sizin gibi işte hiç gülümsemeyen düz birini eğlenirken görmek bana tuhaf geldi sanırım."

Yumuşatabildiğim kadar yumuşatmıştım ama pek mümkün olmamıştı adama düz ve suratsız demiştim.  Ama pat diye söylesem ağzımdan daha kötüleri de çıkabilirdi .

" Düz demek. Daha üç gündür tanıdığın birini mi ölçüp biçtin  ve suratsız olduğuna karar verdin. Sende salak görünüyorsun ama ben yine de önyargılı davranmamak için seninle hala muhatap oluyorum işte."
Dediğinde . Hafifçe gülümsedim .

" Siz üç gündür tanıdığınız birinin ciddiyetsiz olduğuna söylerken sorun olmuyor da ,  peki neden ben sizin hakkınızda fikrimi söyleyince sorun oluyor."

" Ayrıca  salak olduğumu düşünüyorsanız ,benimle muhatap olmak zorunda da değilsiniz , ben size bunu söylemiştim zaten  siz benim üstümsünüz isterseniz çok rahat şekilde beni görmemezlikten gelebilirsiniz."
   Dediğimde hemen cevabı yapıştırmıştı.

" Senin beni görmemezlikten geldiğin gibi mi ?  Aralıksız yarım saat bana bakıp sonra seni görmememi söylüyorsun , Asıl bana oynayan sensin. Sözde bir de bana gece odada tiratlar atıyordun , size denk gelmemeye sizi görmemeye çalışıyorum diye bu mu senin benden uzak durma halin ."
Dedi  ve içkisinden büyük bir yudum aldı.

Aramızda bir kaç dakika sessizlik oldu. Sonra hiç beklemediğim bir şey yapıp , taburesinde bana doğru döndü ve beni de kendine çevirdi .
Elini çeneme atıp kafamı yukarı kaldırdı. İstemsizce dudağımı ısırdığımda,  sadece bir kaç saliseliğine gözleri dudaklarıma kaydı.
Ama çok kısa bir andı. Sonra tekrar o sert ifadesiyle konuştu.

" Bana bak Kerem , ben senin arkadaşın falan değilim , şu arsız tavırlarından arınacaksın , benim bu hayatta katlanamadığım en önemli şey saygısızlık ve gördüğüm üzere buda sende bolca var. Seni Adam ederim Kerem ama güzellikle ama zorla ." Deyip elini çenemi iterek geri çekti.
 

Bu durum benim için gittikçe katlanılmaz oluyordu.
Sinirle gülümsedim , kafamı aşağı eğip sağa sola salladım.

" Demek beni adam edeceksiniz. Merakla bekliyorum Aslan bey lütfen beni adam edin , belki etmeye çalışırken sizde biraz adamlık öğrenirsiniz , tabi adamlıkta neyse artık."

Aslında böyle cinsiyetçi kelimelerden nefret ederdim ama şuan bunun tartışmasını yapacak kafada da  değildim . Hem hanzoydu hemde kıro demekki diye geçirdim içimden . İçkimi bir dikişte bitirip mekandan hızlıca ayrıldım.