Uralp gözlerini açtığında kendisini odasında buldu. Ecrin'in dudaklarının ağırlığını hâlâ hissederken rüya onda büyük bir etki yaratmıştı.
"Sanki yanımda gibiydi," dedi şaşkınlık içerisinde. "Onu gerçekten hissettim..."
Yatakta doğruldu, karşısındaki boy aynasına baktı. Boy aynasındaki görüntüye, karışmış saçlarına, yastık izine... Elleriyle saçlarını düzeltti, geriye attı ve ayağa kalktı.
"Tanrım," dedi kendi kendine mutfağa giderken. "Sadece beni öptü diye ona inanacak kadar salak değilim..."
Bardağa suyunu doldurdu, kafasına dikti ve tek seferde bitirip tezgahın üstüne bıraktı. Gözleri buz dolabındaki listeye kaydı. "Doğru," dedi. "Bugün alışveriş yapacaktım..."
Odasına gitti ve üstünü değiştirdi. Ceketini giyip anahtarını aldı. Uzun uğraşlar sonucu bulduğu telefonunu cebine attı. Market listesini de alıp kapıya ilerledi.
Ayakkabılarını giydi ve kapıyı arkasından ses çıkarmamaya özen göstererek kapattı. Ege, Batur, Berk ve Elif hâlâ uyuyorlardı.
Sokağa doğru bir adım atmıştı ki aklına rüyası geldi. Ve Ecrin'in sözleri...
"Sabah olduğunda bazı malzemelerin olmadığını göreceksin, sakın alt sokaktaki markete gitme."
"Ece yarın markette bir bomba patlatacak. Sakın oraya gitme!"
Ona gerçekten güvenmeli miyim, diye düşündü. Eli dudağına gitti ve yüzünde istemsizce bir gülümseme oluştu.
İlki bir rüyada olmuştu, sonra hemen yüzünden aptal sırıtmasını silip başını iki yana salladı. Alt sokaktaki değil de üst sokaktaki markete gidecekti. Ecrin'e ne olursa olsun inanmak, güvenmek istiyordu.
Ecrin kötüydü, ama Uralp daha da kötüydü...
𓆩♡𓆪
"Bekle dedi gitti ben beklemedim..." Uralp bir yandan kulaklığında çalan şarkıyı sessizce mırıldanıyor, bir yandan da market listesine bakıyordu.
"O da gelmedi, ya..."
"Haberleri duydun mu?" Uralp yanından geçen iki kızın konuşmasını duymuştu. "Patlama olmuş." Uralp donup kaldı.
"Laleyli Market'te bir patlama olmuş, evet." Bu aşağı sokaktaki marketti.
Uralp'in elleri titremeye başlamıştı. İyi ki Ecrin'e inanmıştı, iyi ki o markete gitmemişti. Aldıklarının parasını ödeyip dışarı çıkana kadar birkaç defa şarkı değişmişti, ancak o hiç farkında değildi. Parayı ödedi ve hızlı adımlarla dışarı çıkıp eve girdi.
"Ege!" diye bağırdı, ayakkabılarını çıkarırken. Ege merdivenleri telaşla indi ve Uralp'in yanına geldi.
"Ne oldu?" Uralp telaşla poşetleri onun eline tutuşturdu ve geniş koridoru geçip kocaman salona ulaştı. Dün gece yastığın altına attığı kumandayı aldı ve televizyonu açtı. Direk olarak haberler açıldı, marketin yanma anını gösteriyordu.
"Aman Tanrım," dedi Ege şaşkınlık ve dehşet içinde. "Burası senin her zaman gittiğin market?"
"Evet," dedi Uralp. Nefes nefese kalmıştı.
"Millet sabah sabah ne bu tantana?" Elif ve Batur salonun kapısında belirince Ege sıkıntılı bir nefes verdi. Uralp de çocuklar görmesin diye kanalı hızlıca değiştirmişti.
"Yok bişey çocuklar," dedi Ege gülümsemeye çalışarak.
"Elif," diye fısıldadı Batur. "Galiba abin abime yürüyor?" Elif onun karnına dirseğini geçirdi. "Ne alakası var?" dedi. "Baksana," dedi Batur başıyla hafifçe onları işaret ederek. "Birbirlerinin dibinden ayrılmıyorlar."
"Salak," dedi Elif.
𓆩♡𓆪
"Bu nasıl olur!?" diye bağırdı Ece sinirle. "Uralp'in tam o sırada markette olması lazımdı!?"
Ecrin köşeye çekilmişti. Kulaklığını takmış, şarkı dinliyordu. Uralp'in rüyasına girdiği ve onu öptüğü anı hâlâ yaşıyor gibiydi.
"Ecrin," dedi Ece biraz sakinleşmiş haliyle. Ecrin hafifçe irkildi ve kulaklığını çıkardı.
"Efendim?" Ece odanın içinde dönmeyi bıraktı. "Sence Uralp nasıl kurtuldu?"
Ecrin yanağının içini ıssırdı. "Bilmiyorum..." Bal gibi de biliyordu, Uralp'e bizzat kendisi söylemişti. Ve açıkçası mutluydu. Uralp'in ona inanması onu mutlu etmişti, sabahtan beri içi içini yemişti; Acaba bana güvenmeyip markete gitti mi diye düşünmekten duramamıştı.
"Rümeysa'yı yeniden kendi tarafımıza çekmeliyiz," dedi Ece. "Nasıl yapacaksın?" Ece gülümsedi.
"İstemese de benim için çalışmak zorunda; çünkü abisi benim elimde..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEK -DENEY : 0001- DÜZENLEMEDE
Ciencia Ficción"Kaç yaşındasın?" "Se-Sekiz..." "Annenin adı ne?" "A-annem yok," dedi Uralp yutkunmaya çalışarak. Kadın gülümsedi. "Babanın adı ne?" Uralp sarışın kadının sorduğu soruyu düşündü. Zihninin ezberlediği ve sürekli söylediği yanıtı verdi. "Babam da yo...