Selamlar herkese...
Bu akşamdan tüm annelerin ve anne adaylarının anneler gününü kutlarım. Anneler günü hediyeniz üçüncü bölümümüz olsun.
Hızlı gitmiyorsak da güzel gidiyoruz bence ne dersiniz?
Selametle :)))
***
Bazı geceler uykunun anası ağlıyor babası yollara düşüp perişan oluyordu Afşar'da. Depresyona yatkın bireyler uyandıktan sonra uyumaz demişti yedinci psikoloğu. Şayet yattıkları anda uyuyamıyorlarsa o kişilerde anksiyeteye yatkınlık var imiş. Afşar'da her ikisi de zaman zaman oluyordu. Kaygılı bir adam değildi aksine etrafı için umarsız ve pervasız görünürdü. Peki ya içinde kopan fırtınalar...
Nisanın bereketi üzerinize olsun, yine yağmurdan göğün delindiği bir gecenin sabahında hiç uyumamış bedenini sürükleyerek yataktan çıkardı. Deniz, bin kez mesaj atmıştı. İhmal ediliyormuş. İhmalin izleri de Deniz'in attığı mesajlardı belli ki.
Mesajlara cevap vermeden banyoya girdi. Mesajlara cevap vermeden banyoya girersen ve sevgilin ergenlikten çıkalı çok zaman geçmemişse arka arkaya bin kez arardı işte. Bir sıcak bir soğuk suyun altında cebelleşip çıktı sudan. Havlusunu beline doladı ve telefonuna uzandı. Arayan Deniz değildi, arayan Samet'ti. İş ortağına geri döndü. Cevap alamayınca konu neyse, nasılsa Ogün de haberdardır durumdan diyerek onu aradı.
"Efendim Abi?"
"Samet beni aramış."
"Aramıştır abi, bir misafirin var senin onun için olmalı."
"Kim?"
"Bilmiyorum ki abi. Samet abi, onu toplantı odasına aldı kadın oturuyor içeride."
"Kadın mı?"
"Öyle kadın değil abi. Yani senlik kadın değil. Belli başka bir şey."
"O ne demek ulan senlik kadın değil. Yaşlı mı?"
"Yok, abi kadın örtülü. Ama çok örtülü."
"Habibe mi?"
"Kim abi?"
"Geliyorum mutlaka beklesin."
İki ayağı bir pabuca girerek alelacele giyinmeye başladı Afşar. Trafik varsa söverdi bu defa. Pencereyi açar şehrin anasını affetmeden ebesine yanlamasına girerek... Evrene olumsuz enerji göndermeyecekti. Mektubuna cevap almış, Habibe kalkıp gelmişti. Tuhaf kadın Habibe. Acayip kadın Habibe. Ne olduğu yüz yüze değişecekti belki de. Mektuplardaki halinden farklı birini görecekti Afşar. Ne önemi var ulan diye söylendi kendine. Sen kadını cinayet dosyasına yardım amaçlı çağırmadın mı? Sanki göz koymuşsun gibi.
Kapının önünde sıkışık park ettiği arabasına atladı. Park yerinden çıkarken çöp kovasına sağdan sürttü aracını. Umursamadan bastı gaza. Şehir, annesini ve ebesini korumaya almıştı. Trafik açıktı. Hem de yağmura rağmen. Merkeze vardığında aradan geçen yirmi dakikalık zamana şaşırdı. İlk kez bu kadar çabuk diye düşündü. İlk kez...
Koşarak merdivenleri çıktı, çalıştığı birimden içeri girdi. Ekip arkadaşlarının bakışları üzerine çevrildi. Samet ile göz göze geldi: "Nerede?" diye sordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana Kendimi Anlatsam
Algemene fictieSana Kendimi Anlatsam sen de dinlesen... Hep bir anlaşılma isteği ile yaşadığımız zaman diliminin içinde herkesin de anlatma isteği bu kadar çokken kim kimi dinleyecek şaşırıp kalırız. Fakat buldu isek dinlenildiğimiz yeri değer makamımız orası olur...