24-Trampoline

960 122 22
                                    


BRAVO!!

Herkes bizi alkışlarken Yeonjun ile birbirimize bakıp sırıtıyorduk...

10 dakika önce

"Arkadaşlar sahnede panik olmayın sadece prova olduğunu biliyorsunuz." Kai Hyung konuşurken kafa sallamıştık fakat sahne o kadar büyüktü ki bir de buraları hayranların dolduracağını düşününce kendime engel olamıyordum.

"İlk önce Yeonjun ve Jisung sololarını yapacak ardından intro verilecek ve siz geleceksiniz .Wonderland i sergileyip tekrar geldiğiniz platformun üstünde durmanız gerek.

Kai hyung elini işaret ederek konuşurken dikkatle onu izliyorduk.

"Tamam şimdi başlayacağız herkes yerlerini alsın!" Kai hyung bağırırken Yeonjun ile ortadaki platformun üstüne çıkmıştık.

Normalde boş olsa heyecanlı olmazdım ama diğer gruplarda çalışacakları için bizi izliyordu.

Platform yavaşça inerken derin nefes aldım.

"Sakin ol yapacağız." Yeonjun eliyle mikrafonunu kapatıp konuştuğunda güldüm.

Yeonjun ile 1 hafta önce şarkının part dağılımlarını yapmış stüdyoda kayıt etmiştik ,sesimiz gayet uyumluydu.

Şarkı başlayıp platform yükselirken derin nefesler aldım.

"Insane, inside
The danger gets me high
Can't help myself
Got secrets I can't tell" Yeonjun kendi partını kusursuzca söyleyip ilerlerken ben sakin kalmaya çalışarak kendi partımı bekliyordum.

"I love the smell of gasoline
I light the match to taste the heat

Platformdan sahneye yürürken gözlerim sırıtarak beni izleyen Minho ile buluşmuştu.

"I've always liked to play with fire
Play with fire
I've always liked to play with fire"

Yeonjun ile enerjiyle dansı yaparken gözlerim sadece Minho'nun üzerindeydi.

"I ride (I ride) the edge (the edge)
My speed goes in the red
Hot blood (hot blood), these veins (these veins)
My pleasure is their pain"

Yeonjun partını söylerken ben ona arkadan destek oluyordum.(şarkı söylenirken şarkıyı söyleyen kişinin sesinin yanında desteklemek için bazen başkası da şarkı söyler ,bu duyulan sesi daha güçlü yapar.)

"I love to watch the castles burn
These golden ashes turn to dirt (hmm, hmm)
I've always liked to play with fire
Play with fire
Play with fire
Fire, fire
I've always liked to play with fire"

Herkes bizi alkışlarken Yeonjun ile birbirimize bakıp sırıtıyorduk...

Biz diğer performans için yerlerimize geçerken grup üyeleri arkamızdaki platformdan gelmişti.

Şarkı yüksek sesle başlarken kalp atışlarım sanki ritmik atıyordu.

İlk part benim olduğu için ortadaydım.

Arka dansçılar yerlerini aldığında oldukça profesyonel olmaya çalışacaktım.

Kameraya doğru bakmam, ritmi kaçırmamam , dansı unutmamam, sözleri unutmamam. Gerekiyordu...

&
"Ölüyorum!"

"Bağırma gerizekalı!"

"Sende bağırıyorsun aptal!"

San ve Yunho'nun mükemmel(!) kavgasını izlerken sadece iç çekip gülüyordum.

"Mükemmeldiniz." Seungmin , Yeonjun ile bizi överken biz sadece gülüyorduk çünkü gerçekten çok çalışmıştık.

"Aynı fikirdeyim." Odayı bizden farklı bir ses doldurduğunda hepimiz o tarafa dönmüştük.

...Minho

"T-teşekkürler." Benim kekelememe karşı Seungmin*gerizekalı* dercesine göz devirirken ben onu görmezden gelip ayağa kalkmıştım.

"Gerçekten mükemmeldiniz ." Konuşan kişi Minho'nun arkasında duran Felix olduğunda istemsizce gülmüştüm.

"Teşekkürler." Felix de bana güldüğünde aklıma Minho ile arasında olanları yanlış anladığım zaman gelmişti. Kafamı duvarlara sürtmek istiyordum.

"Kahve almaya gideceğim gelir misin?" Minho'nun sorusuna sadece kafa sallarken bana sırıtıp elimi tutmuştu.

"Napıyorsun Minho?!" Benim panik olmamdan mutlu olmuş gibi bana bakıp sırıtıyordu.

"Birisi görebilir!" Elimi çekmeye çalışırken o elimi daha sıkı kavramıştı.

"Bu kat dinlenme odalarıyla dolu olduğu için sadece menajerler var, panik olma." Çok etkili oldu sağoll!!

Onun bu haline göz devirirken o gülüp yanağımı öpmüştü. Fal taşı gibi açılmış gözlerle ona bakarken hala gülüyordu.

"Jisung!!" Felix arkamızdan koşarken merakla ona bakıyordum.

"Şey senin şu arkadaşın vardı ya o gün kutlamada yanındaydı." Hangisinden bahsediyordu? Changbin!

"Changbin hyung mu?" Saygılı gözükmek için "hyung mu?" Demiştim yoksa yemişim hyungunu .

"Ah evet ,onun sende numarası var mı?" Sorduğu soruyla şok olmuştum ,bizim su aygırını napacaktı ki Felix?

"Tabi var." Bir dakika onun yanakları mı kızarmıştı?

"Rica etsem verebilir misin? Yani şey-

"Veririm tabiki." Onun sözünü kestiğimde gülmüştü.

Telefonumu elime alıp kişiyi paylaş yapıp atmıştım.

"Attım."

"Su aygırı?" Duyduğuma gülerken Minho da kahkaha atmıştı o da biliyordu bunun hikayesini.

"Liseden kalma bir lakap." Felix dediğimi anlamış gibi kafa sallarken kafasını telefondan kaldırıp bana geri döndü.

"Teşekkürler" ona sırıtttığımda hızla kendi grubuna ait olan dinlenme odasına koşmuştu.

"Changbin'e bakan ilk kişi ." Minho dediğime gülerken kafeye varmıştık bile.

"2 ice americano." Adam siparişi hazırlarken ben Minho'yu izliyordum.

"Yüzümde bir şey mi var?" Duyduğumla donmuştum adeta,utanmış mıydım?

"Ha ,yok ,şey ,yani"

"Bende seni Jisung."

"Ne?"

"Bende seni seviyorum." Hayır Jisung bu söze utanıp kızaramazsın.Hayır!

"Seni seviyorum." Kendi dediğime bende şaşırırken Minho aniden bana dönüp sırıtmıştı.

"Hazır!" Adam kahveleri hazırladığında sırıtıp kahveyi elime almıştım.

" Niye bu kadar şaşırdın?"

"Yok birden öyle söyleyince."

"Minho bu seni mutlu edecekse her zaman ,sıkılmadan bunu sana söylerim ama...

Önemli olan sana söylemesem bile seni çok sevdiğimi bilmen olur sevgilim.."

"Hayatımın sonuna kadar sadece senin sesinden duymak istiyorum, ölene kadar sevgilim demeni istiyorum bana çünkü ölüm dışında hiç bir şey ayıramaz bizi."

Duyduklarımla gözlerim dolarken bulunduğumuz koridora bakmıştım,boştu.

Sırıtarak beni izleyen bedene dudaklarımı yaklaştırdım ve onunkilere bastırdım.

Geri çekilip gülerek kaçtığımda tek duyduğum arkamdan gülerek bağıran bir Lee know bıraktığımdı.

"Ya! Han Jisung hemen buraya gel!!"

BÖLÜM SONUUUU

KİTAP OKUNMUYOR AMA BENCE BİTTİĞİNDE OKUNACAK GİBİ 👍

İNANİYORUM SİZEE 💕

OY VE YORUM ATANLARIN KICINI YERİM 😘

SEÇİM GÜNÜ DE YB ATMADİM DEMEM😏

14.05.23

You Are My Music /MİNSUNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin