Flashback (ardı...).
Dışarıda evin etrafını baştan sona dolaşan Chan evden çığlık sesleri duyduğu an eline büyük bir dal parçası alıp evin içine girdi yavaş adımlarla.
Kapının sağ tarafındaki mutfaktan çığlık sesleri duymasıyla hemen mutfağa koştu.
İçeri girdiğinde Changbinin yerde kulaklarını sıkıca tutup bağırdığını ve yerin kan olduğunu gördü.Pionunun karşısında büyük siyah bir beden gördü. Siyah beden pionoya dönük olduğu için Chanı fark etmemişti.
Chan kulaklarının acımasıyla hemen elindeki dalı siyah gölgenin kafasına indirdi.
Anında yok olan gölgeyle kulakları rahatlamıştı.Hemen yerde acıdan kıvranan bedene yaklaşıp onu ayağa kaldırdı.
"Hemen şu sandalyeye otur bir bez getireyim kulakların kan olmuş tamamen. " dedi Chan ve Changbini sandalyeye oturttu.
"Beni boş ver git diğerlerine yardım et hemen!" Dedi Changbin bağırarak.
"Tamam al sen şunu kulağına bastır da kan dursun." dedi Chan ve mutfaktan çıkıp hiç ses gelmeyen salona girdi.
Sessizlik her zaman en korkuncu olmamış mıydı?Gördüğü görüntüyle neye uğradığını şaşırmış beden resmen korkudan titriyordu.
Halılardan yarısı Jeongini yere yapıştırmış ve halılardan biri koluna dişlerini geçirmiş diğeri ise bacağına.
Koşarak tüm halılara elindeki dalı vurdu.
Çoğu normale dönüşmüş olsa da hala bir tanesi vardı."Changbin!" Diye bağırdı Chan elindeki dalı ayı görünümünde olan halıya vururken.
"Jeong beni duyuyor musun!?" Diye bağırdı Chan ama dalın elinden alınmasıyla önüne döndü.
Önüne döndüğü gibi ayı pençesini yüzüne vurdu. Yüzü kanayan Chan yere düştü.
Ayı üzerine çıkıp ağzını kocaman açtı.Diğer tarafına baktığında bayılmış ve kanlar içinde olan Jeongini gördü.
Gözleri doldu. Çaresizdi hemde çok."YOK ol seni ucube!" Diye bağırdı Changbin ve kapının yanından elindeki silahı ayıya sabitleyip ateş etti.
Halı anında Chanın üzerine düştü. Changbin hemen koşup halını kaldırdı ve Chanı ayağa kaldırdı.
"İyi misin Chan!? Yüzün kanıyor hemen ambülansı ara sen ben bakarım diğerlerine!" Dedi Changbin korkuyla.
"Changbin ,Jeongin..." dedi Chan ve yerde kanlara yatan bedeni işaret etti.
Gözleri sonuna kadar büyüyen Changbin yerde yatan sevgilisine koşup diz çöktü önüne.
"JEONG! " Diye bağırdı küçük sevgilisinin kanlı bedenine sarılırken.
"Geç olmadan ambülansı ara ve bana yardıma gel vakit yok!" Dedi Chan ve yaralı yüzünü umursamadan salondan çıkıp merdivenlere koştu.
Changbin yerde yatan sevgilisini kucağına alıp koltuğa uzattı.
Kulağına koyduğu bez parçasını cebinden çıkarıp sevgilisinin durmadan kanayan koluna sıkıca sardı.
Gömleğinin yarısından yırtıp bacağına sardı hemen kanı durdurması için.
Sonra sevgilisinin dudağına küçük bir buse kondurup salondan çıktı.Bu sırada Chan merdivenlere doğru yürürken ayağı bir boşluğa geldi ve yerin kırılmasıyla aşağı düşmeye başladı.
Sırtı sert bir şekilde yere değince acılı bir şekilde inledi.
Etrafı tamamen karanlık olduğundan hiç bir şey göremiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent home~Hyunlix
HorrorAlt tarafı okul masrafları olduğu için ıssız bir yerde ucuz bir ev tuttum en fazla ne ola bilirdi ki?