Silent home~Hyunlix

Yaşayan ölü

Hayatı yaşarken öğrenirsin acıyı yaşarken hiss edersin. Ölümü hiss edersin kalbin durduğunda.
Peki kalbin atarken bile hiç öldün mü?
Ya da yaşayan bir ölü deyimini bilir misiniz?

İnsanın kalbi durunca ölü hesap ediliyor ama bazen insan kalbi atarken bile öle bilir.
Yaşayan ölü tam olarak buna denilir. Kalbin atıyor acıyla belki ama ya ruhun? O da mı yaşıyor?
Hayır yaşayan ölülerin ruhu ölmüştür zaten bu yüzden yaşayan ölü demiyoruz mu?

Peki yaşayan ölülerin arkadaşları olur mu?
Olmaz. Yaşayan bir insan yalnız kaldığı için ruhu ölmedi mi zaten?
Ya da insanlar tarafından ölmedi mi?

Hiss eder yalnızlığı, acıyı kalbiyle peki hissizleşmiş bir insan da hiss edermi acıyı?
Hissiz bir insan zaten acı çekerek kayb etdi hislerini...

Yalnızsındır hiç olmadığın kadar belki his edemezsin hislerini belki acı çekersin kalbinle belki ölürsün içten içe ama yaşarsın ve her kese iyiyim diyersin.
İşte yaşayan ölünün en güzel yalanıdır bu...

-

Her kes evde bir yerlere koştururken Felix görmediği için hala kanepede oturup ellerini kulaklarına sıkıca bastırmıştı.

Hyunjin kanepenin arkasından çıkıp Felixi kucağına almak istediğinde Minho belinden bir silah çıkarıp, Hyunjinin elinin tam üzerine ateş etdi.

Hyunjin elini tutup yere düşerken Minho elindeki silahla Chanın bacağına, Seungminin koluna ateş etmişti.

Ama Felixe zarar vermemişti...

"Üzgünüm kahveler geç oldu" dedi Changbin ama içeriye girdiğinde her kesin kanlar içinde yerde kıvrandığını gördü.

Elindekiler yere düşerken Jeongini hemen arkasına aldı.

Minho elindeki silahı Changbinin tam karnına denk getirdi.
Changbin yere düşerken Jeongine ateş etti.
Kurşun tam bacağına denk gelmişti.

Her kes yerde kıvranırken Felix hala kanepede kulaklarını tutmuş ve gözlerini yumup ağlıyordu.

"Ah Felix en çok sana üzülüyorum biliyor musun? Sana hiç zarar veresim gelmiyor çok güzelsin gerçekten ama intikam için yapmalıyım " dedi Minho ve çilli çocuğun kolunu sertçe tutup çocuğu yerle sürüklemeye başladı.

"Abi! Yapma nolur! Korkuyorum ,görmüyorum!" Diye bağırdı Felix yerle sürünürken.

"Ah Felix ben abin falan değilim senin hatırlamadın mı beni yoksa. Seni bu hale getiren insanım işte " dedi Minho ve salondan çıkarken ayağına bir şeyin saplandığını hiss etdi.

"Sam! Onu bana geri ver !" Diye bağırdı Hyunjin ve kardeşinin ayağına batırdığı bıçağı çıkardı.

"Bu kadar fazla istiyorsan al o zaman " dedi Minho ve çocuğun kolunu ileriye bir eşya gibi attı.

Yere sert bir şekilde düşen beden kollarını yere dayayıp ayağa kalkmaya çalıştı ama bacağı çok fazla acıyordu.

"Lix'im!" Diye bağırdı Hyunjin ve yerle sürünerek gelip kollarını sardı yerde uzanan bedene.

"Beni bırakma Hyun'um lütfen! Korkuyorum sevgilim. Yardım et" dedi çilli çocuk ve kollarını zorla karşısındaki bedene sardı.

"Bırakmayacağım çilli yıldızım. Yanındayım sakın korkma " dedi Hyunjin saçlarını hızlıca okşamağa başladı çilli çocuğun.

"Ahh ne acınacaklı bir sahne. Bak kardeşim sen çocukken de böyleydin tutamayacağın sözler verip insanları ve beni kandırırdın hatırladın mı?