Küçük yıldızım

575 62 193
                                    

"Bakın iki gündür artık ne Felix var ne de Minho! Sinirden öleceğim artık!" Diye bağırdı Chan sinirle karşısındaki kanepeye oturan dört gencin üzerine.

"Sinirlenmekle eline ne geçiyor!? Sanki biz çok rahatız " dedi Hyunjin ve ayağa kalkıp pencereye doğru ilerledi.

Şuan hepsi Jeonginin evine gelmiştiler plan kurmak için ama bir şey gelmiyordu akıllarına. Minho ve Felixse olayın üzerinden iki gündür ki kayıp olmuştular.

"Sanki kavga yapmakla ne olucak ki? Boş yapmayın!" Diye bağırdı Jisung ve koltuğa oturdu.

"Plan yapmaktansa yaptığımız şeye bak! Her kes bağırıyor. Bir sakinleşin de plan yapalım " dedi Changbin ve koltuğa Jisungun yanına oturdu.

Her kes odanın bir tarafında gergince plan düşünüyor ama hiç bir şey bulamıyordular. Bir de sinir olmuştular artık bu olaylara.
Tam her şey bitmişken Minhoyla Felix yok oldu.

"Kim benim dondurmamı yemiş ha!?" Diye bağırdı Jeongin odaya girerek.

Ama her kesin ona, onu öldürecekmiş gibi bakmasından sonra korkmuştu küçük beden.

"Ne var amına koyayım alt tarafı bir soru sordum bir yemediğiniz kaldı beni" dedi Jeongin.

"Ben yedim" dedi Jisung ve ayağa kalktı koşmak için.

"Nasıl yersin ha!? Şimdi bana yeni dondurma almalısın! Ama çikolatalı olsun" dedi Jeongin ve kollarını göğsünde birleştirdi.

"Gerçekten konumuz bu mu? İnanamıyorum size." Dedi Hyunjin ve evden çıkıp dışarıya attı kendini.

"Ne dedim ya ben şimdi?" Dedi Jeongin ve Changbinin yanına oturup ona sarıldı.

"Hiç doğru bir zamanda gelmedin sadece bebeğim " dedi Changbin ve kucağındaki bebeğinin saçlarını öptü.

"Eğer yarına kadar da bulamazsak ben polise gideceğim artık " dedi Seungmin ve odadan çıkıp kendi evine gitti.

"O haklı." Dedi Chan ve sevgilisinin arkasından koştu.

"Sence Felix hyungla Minho hyungu bula bilecek miyiz sevgilim?" Dedi Jeongin hala Changbine sarılırken.

"Tabiki bebeğim. Bulacağız üzülme sen." Dedi Changbin ve bebeğini dizleri üzerine oturtdu.

Sonra kucağına alıp yatak odasına götürdü uyuması için çünki yapacak çok işi vardı hala.

-

"Lix'im lütfen bana geri dön artık. Seni özlüyorum. Bırakma beni. Canım acıyor sevgilim. Kalbim acıyor sensiz. Kolyeni öpmekten unuttum kokunu. Seni istiyorum sadece artık. Artık kimseyi öldürmek zorunda değilim sevgilim biliyor musun?

Keşke şuan yanımda ola bilseydin. Sana sarılıp koklaya bilseydim kokunu." Dedi Hyunjin elindeki kolyeni öperken.

"Deniz bile dalgasız görünüyor sensiz. Kalbim atmıyor gibi sensiz. Nefes alamıyorum gibi hiss ediyorum sensiz. Anlam veremiyorum dünyaya sensiz. Hiss edemiyorum ruhumu sensiz.

Hızlanıyor kalbim korkudan. Sensiz yaşamaktan korkuyorum sevgilim. Keşke kalbim seni gördüğü için hızlansaydı korkudan değil. Bak bitti artık her şey. Kimse ayıramayacaktı artık bizi. Öldü bizi ayırmak isteyen her kes. Kalmadı artık hayatta bizi ayırmak isteyen kimse.

Beni bıraktın mı sevgilim?
Sana zarar verdim diye bıraktın mı?
Söz veremiyorum artık sana. Söz verince kalbim acıyor. Korkuyorum sözümde durmayacağım diye. Ama ne zaman dura bildim ki zaten?" Diyip acı bir şekilde güldü sahil kenarında gezen beden.

Silent home~Hyunlix Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin